| Başında güçIü bir baba figürü olmadığı için, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا لإنه لم يكن عندك شخصية أبوية قوية أليس كذلك ؟ |
| Öfke, hayal kırıklığı vardı ve bunların hepsi, hükûmetin haksız olduğunu düşündüğü bir figürü anmak için ortaya çıktı. | TED | كان هناك غضب وإحباط، ونتج كل هذا في نوع من إحياء ذكرى شخصية لأنهم يشعرون بأن الحكومة أخطأت. |
| Biz gerçekten bir otorite figürü orada kullanabilirsiniz. | Open Subtitles | نحن يمكننا أن نستخدم حقاً شخصية السلطة هناك |
| Galiba benim için bir baba figürü mü yoksa... ...kardeş mi olduğunu hiçbir zaman çözemedik. | Open Subtitles | اعتقد اننى حقا لم اكتشف ابدا اذا كان هو شقيق او والد او شخصية ابوية |
| Durell Washington tek ebeveynli bir aileden geliyor hiç bir baba figürü olmamış hayatında. | Open Subtitles | و دوريل واشنطن وُلد في بيت من دون أب لن يكتسب شخصية الأب |
| Büyürken karşımda hiçbir zaman bir anne figürü olmadı ta ki sizinle tanışana kadar. | Open Subtitles | أتعرفي، خلال نشأتي، لم تكن لديّ شخصية أمّ أتطلع إليها، حتى التقيت بك |
| Pürüzsüz, kılsız, gerçek yaşam figürü olmak... | Open Subtitles | ان تكون سلساً, غير مزغب و شخصية حركية واقعية؟ |
| Görece muğlaklıktan tam bir dünya figürü olmaya geçmesi 2010 Nisan ayında gerçekleşti. | Open Subtitles | لقد كان بالضبط شهر إبريل 2010، عِندما إنتقل من الغموض النسّبي، إلى شخصية عالمية محوريّة بشكل قطّعي. |
| Ama onun baba figürü üzerine fokuslanmasını istiyorum. | Open Subtitles | كما هو الحال مع لي، وأنا أحاول أن تركز على شخصية والده. |
| Çok iyi bilinen bir suçlu figürü cinayetlerden, ateş etmelerden biri ile bağlantılı. | Open Subtitles | المعروف عن شخصية المُجرم مُترابط مع عدد من جرائم القتل اطلاق النار |
| Üzgün olmanın sebebi baba figürü olarak beni seçmesi. Olabilir. | Open Subtitles | لقد كُنت سكران لإنها أختارتني كـ شخصية الأب المثالي |
| Bir anne figürü olamdığı için, hayatına birden bire öylece daldın ve ondan faydalandın. | Open Subtitles | ولم يكن لديك شخصية الأم، لذلك أنت فقط صعدت الحق في واستغل ذلك. |
| Evet, anne figürü, senin gibi. Sen olsan süper olur anne. | Open Subtitles | صحيح، شخصية الأم ، مثلكِ ستكونين مثالية ، يا أمي |
| Daha çok bir baba figürü olayı. | Open Subtitles | أنها حقا أكثر من شيء شخصية الاب |
| Küplere binmiyorum! O bebek değil, koleksiyon figürü! Hey, hey. | Open Subtitles | -لست نوبة غضب وليست دمية , إنها مجسد شخصية |
| İyi bir anne figürü olmaya çalışırdım. | Open Subtitles | حاول أن تكون شخصية أمي خيرا له. |
| - Oyuncak değil o, aksiyon figürü. | Open Subtitles | ليست دمية. إنها شخصية سينمائية مخملية. |
| Jules, bu halk figürü bir ucube yapar. | Open Subtitles | جولز" هذا سيجعله شخصية" عامة مثيرة للضجه |
| Yani İncinebilirlik TED olduktan sonra, aksiyon figürü gibi -- Ninja Barbie gibi, ama ben İncinebilirlik TED'im -- düşündüm ki, şu utanç olayını geride bırakacağım, çünkü incinebilirlik hakkında yazıp konuşmaya başlamadan önce altı yıl utanç çalışarak geçirdim. | TED | لذلك عندما أصبحت تيد الإنكشاف، كما لو أني شخصية حماسية -- كنينچا باربي، لكن أنا تيد الإنكشاف -- فكرت، بأنني أريد أن أترك ذلك العار ورائي، لأني أمضيت ست سنوات أدرس العار قبل أن أبداء بالكتابة والحديث عن الإنكشاف. |
| Aynı müdür karakteri gibi, bana öyle geliyor ki D. B. Cooper da bir baba figürü olarak duruyor. | Open Subtitles | تماماً مثل شخصية المدير، فإني أعتبر (د.ب كوبر) بمثابة والدي |
| Onları besleyecek, şarkı söyleyecek, koruyacak bir ebeveyn figürü. | Open Subtitles | هيئة أبوية كي تُطعمهم تغني لهم وتحميهم. |