Herhangi biri bana şu lanet olası suç formlarının nerede durduğunu söyleyebilir mi? | Open Subtitles | أبوسع أحدكم إخباري بمكان حفظ استمارات سوء السلوك؟ |
Herhangi biri bana şu lanet olası suç formlarının nerede durduğunu söyleyebilir mi? | Open Subtitles | أبوسع أحدكم إخباري بمكان حفظ استمارات سوء السلوك؟ |
İşte. Resmi talep formlarının hepsini hazırladım. | Open Subtitles | هناك , أنا انتهيت من استمارات المصادرة |
FOXO hakkında ilginç birşeyde ... ... formlarının farklı olmasıdır. | TED | الاَن الشيء الجيد حول فوكسو أنه يوجد أشكال عديدة منه |
Ve galaksiler olmadan, yıldızlar olmaz, gezegenler olmaz, haliyle de bizimki gibi yaşam formlarının o diğer evrenlerde var olma şansı olmaz. | TED | وبدون المجرات لا توجد نجوم ولا كواكب ولا توجد فرصة لأي شكل من أشكال الحياة للوجود في تلك الأكوان |
Bu krateri çevreleyen buz mağaralarında şimdiye kadar bilinmeyen yaşam formlarının bile olabileceği düşünülüyor. | Open Subtitles | يُعتقد الآن أنّ الكهوف الجليدية التي هدّبت هذه الفوهة لعلها تكون أيضاً موطنٌ لأشكال الحياة المجهولة حتى الآن |
17 yaşında formlarının zirvesine ulaşıyorlar. Onların amigo kız sevgilileri, 21 yaşında şişmanlamış ve yalnız kalmış olacaklar. | Open Subtitles | سينضجون عند بلوغهم ال17 و حبيباتهم من المشجعات سيصبحن سمينات و وحيدات ببلوغهن ال21 |
Tüm geceyi Claire'in ponpon kızlık formlarının Roket Klübü versiyonlarını hazırlayarak geçirdim. | Open Subtitles | "سهرتُ طوال الليل لإعداد نسخ لنادي الصواريخ من استمارات (كلير) للتشجيع" |
Artık biliyoruz ki virüsler, gezegenimizdeki genetik bilginin çoğunluğunu oluşturuyor, diğer tüm yaşam formlarının toplamından daha çok genetik bilgiyi. | TED | ونحن نعلم الآن أن الفيروسات تشكل غالبية المعلومات الوراثية على كوكبنا، أكثر من المعلومات الوراثية لجميع أشكال الحياة الأخرى مجتمعة. |
Bitkiler de dâhil olmak üzere dünyadaki yaşam formlarının yaklaşık %20 ve %25'ini böcekler oluşturmaktadır. | TED | شيئ بين 20 و ال 25 بالمائة من كل أشكال الحياة على الكوكب بما فيها النباتات ، هي الخنافس |
Başka zeki yaşam formlarının mümkün olup olmadığını ya da onların etrafındaki dünyayı nasıl algıladıklarını kim bilebilir? | TED | فمن يدري ما هي أشكال الحياة الذكية الأخرى الممكنة، أو كيف تتعامل مع العالم من حولها. |
Bu krateri çevreleyen buz mağaralarında şimdiye kadar bilinmeyen yaşam formlarının bile olabileceği düşünülüyor. | Open Subtitles | يُعتقد الآن أنّ الكهوف الجليدية التي هدّبت هذه الفوهة لعلها تكون أيضاً موطنٌ لأشكال الحياة المجهولة حتى الآن |
Soğuk yüzünden, su bazlı yaşam formlarının var olması imkansız ama Titan'dan alınan güncel bilgiler bize heyecan verici ipuçları sundu. | Open Subtitles | بسبب البرد، فمن المستحيل لأشكال الحياة التي تعتمد على الماء في الوجود، لكن البيانات الحالية من تيتان أعطتنا أدلة مثيرة |
Burunları bir karış havada, 17 yaşında formlarının zirvesine ulaşıyorlar. Onlar amigo kız sevgilileri, 21 yaşında şişkolaşmış ve yanlız kalmış olacaklar. | Open Subtitles | سينضجون عند بلوغ ال17 من عمرهم و صديقاتهم من المشجعات سيصبحن سمينات و وحيدات ببلوغهم ال21 |