Ama sizi tekrar görmek istiyorum. Benim de fotoğrafımı çek. | Open Subtitles | و لكنني أريد رؤيتك مرة أخرى إلتقط ليّ صورة أيضاً |
Şimdi size farazi bir örnek vereceğim. Varsayalım, arkadaşım Laura sarhoş olduğum karaoke gecesinden bir fotoğrafımı Facebook'a yüklüyor. | TED | الآن، لأعطيكم مثال افتراضي معين، دعوني أقول صديقتي لورا ترفع افتراضيًا صورة لي سكرانة في حفلة كاريكوكي ليلًا. |
Mesela, bereli bir fotoğrafımı hatırlayabiliyor musunuz? | TED | هل تتذكرون أي صورة خاصة لي مرتدية قلنسوة مثلا؟ |
fotoğrafımı televizyonda boşu boşuna yayınlayıp duruyorsunuz. | Open Subtitles | من الحماقة أن تستمر في بث صورتي علي التليفزيون |
Balkonda neden fotoğrafımı çektiğini de. | Open Subtitles | وأنا لا أَعْرفُ لِماذا أَخذَ صورتي على الشرفةِ، أمّا. |
fotoğrafımı istediğiniz zaman çekebilirsiniz Bayan Halliwell. | Open Subtitles | يمكنكِ التقاط صوري في أي وقت تشائين، سيّدة هاليويل |
Kısa boylu olduğumu, yabancı biri beni işaret ettiğine, uzun uzun baktığında, güldüğünde, bana isim taktiğında ya da fotoğrafımı çektiğinde hatırlıyorum. | TED | أنا أُذكّر بأنني شخص ضئيل الحجم عندما يشير الغريب، يحدق، يضحك، يدعوني باسم، أو يأخذ صورة تذكارية لي. |
Eminim mezuniyet fotoğrafımı görsen beni hatırlarsın. | Open Subtitles | أراهن انك رأيت صورة تخرجى ان وجهى مميز جداً |
Peri, güzel kardeşim, benim bir fotoğrafımı bile çekmedin. | Open Subtitles | بارى , يا زوجة أخى لم تأخدى لى صورة واحدة |
Belki köpeğin yarışmayı kazandığımda benim bir fotoğrafımı çekebilir. | Open Subtitles | ربما كلبكِ يمكنه أخذ صورة لى. عندما أفوز بالمسابقة. |
Basta, Basta. İnternet Geri zekalısıyla Bir fotoğrafımı Çekin! | Open Subtitles | هذا يكفي ، التقطوا لي صورة مع بطل الانترنت الثري |
Onunla Sydney'de tanıştığımız ilk gece bir fotoğrafımı çekmişti. | Open Subtitles | التقط صورة لي اول ليلة التقينا بها في سيدني |
Neden, artık havuzun yanındaki fotoğrafımı gösteremediğin için mi? | Open Subtitles | أنتِ غاضبة لأنه لم يعد يمكنك أن تعرضي صورتي حول البركة بعد الآن، صحيح؟ |
Haberlerde fotoğrafımı gördüm, bir suç mahallinden kaçtığım söyleniyordu. | Open Subtitles | رأيت صورتي على الأخبار يقول أنا غذّيت مشهد جريمة. هنا أن أدور نفسي في. |
Morgdaki fotoğrafımı kullanamayız. Çok moral bozucu. | Open Subtitles | لايمكننا استخدام صورتي وأنا في المشرحة إنها مريبة للغاية |
Yarı çıplak fotoğrafımı garajda göstererek mi? | Open Subtitles | عن طريق جعلهم يشاهدون صورتي و انا نصف عارية في المراب |
Çöpe gidip herifi çekiştirdiğimde bir paparazzi fırladı ve fotoğrafımı çekti. | Open Subtitles | وعندما أتقدّم نحو مكبّ النفايات لأسحب ذلك الشخص، وإذا بمصوّر يقفز ويلتقط صورتي |
fotoğrafımı bulmanı istedi. | Open Subtitles | لقد خلف آثار الأقدام لأنه أرادك أن تجد صورتي |
Bu seçim yılında, bir sürü fotoğrafımı görmüş olmalısın. | Open Subtitles | هذه ستَكُونَ سنةَ إنتخابات، رَأيتَ الكثير مِنْ صوري |
Teğmen! Hazır buradayken Eşim için bir fotoğrafımı çekermisin. | Open Subtitles | بما انك معنا كنت لاتسائل ان كنت لتمانع فى اخذ صوره لى لارسلها الى زوجتى |
fotoğrafımı çekti, kimliğimi açığa çıkartacak! | Open Subtitles | لقد إلتقط صورةً ليّ سيكشف هويتي |
Mevzu gösteriş değil. Ben sadece insanların fotoğrafımı çekmesini sevmiyorum. | Open Subtitles | إنه ليس بسبب المظهر أنا لا أحب التقاط الصور لي |
Benim dalgayı purolarına sürerken fotoğrafımı çekeceksin. | Open Subtitles | تأخذ صور لي وانا امرر قضيبي ، حول سجائره |
Yani, bugünlerde kimse fotoğrafımı çekmez. | Open Subtitles | ـ أنا تمزحين. أعني، لا أحد يأخذ صورا لي في هذه الأيام. |
Eğer ben model olsaydım fotoğrafımı çeker miydin? | Open Subtitles | هل من الممكن ان تصورني لو كنت عارضة ؟ |