Tek gördüğüm bir şamdan ile bir adamı öldüren dört kadın ve cesedini ormana gömmeleri. | Open Subtitles | كل ما اراه هو 4 نساء قتلن رجلا بشمعدان و رمين جثته في الغابة |
Gerçekçi olmak gerekirse benim tek gördüğüm bir bez parçası. | Open Subtitles | لكى اكون صريحاً ما اراه هنا خيوط |
Gerçekçi olmak gerekirse benim tek gördüğüm bir bez parçası. | Open Subtitles | لكى اكون صريحاً ما اراه هنا خيوط |
Çocukken eski bir filmde gördüğüm bir adamdı. | Open Subtitles | كان شخصاً ما قد رأيته في فيلم غربي عندما كنتُ طفلاً |
Allison Mutabakat'ın benim gördüğüm bir şeyi istediğini söyledi. | Open Subtitles | ( اليسون ) و ( الكوفنانت ) يريدوا شئ ما قد رأيته |
Mahşeri önceden haber verecek, vahiy peygamberlerini gördüğüm bir imgelemde olduğuma inandım. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا ما كان موجوداً في الرؤية هذا ما رأيته من آيات الأنبياء هم من تنبأ بنهاية العالم |
Ne bahsettiğin şeye ne de daha önce gördüğüm bir şeye benziyordu. | Open Subtitles | لم يبدُ لي الأمر أشبه بأي شيء رأيته من قبل. |
Tek gördüğüm bir ev kadını ve bir izci kız. | Open Subtitles | كل ما اراه ربة منزل و فتاة كشفيه |
Tek gördüğüm bir göz. | Open Subtitles | كل ما اراه هو العين |
Bir kere, gördüğüm bir adamla tanışmak için. | Open Subtitles | مرة واحدة كي أقابل رجلاً رأيته من النافذة |
Yüzünü göster. Ben gördüğüm bir yüzü asla ve asla unutmam. | Open Subtitles | ارني وجهك فأنا لا انسى وجه رأيته من قبل |