Ve şimdi de -ne kadar çarpıcı olduğuna bakın- BMT'nin göreceği. | TED | وفى النهاية _وانظروا كيف تبدو دراماتيكية - هذا ما سيراه GMT. |
göreceği hasar... vereceği hasarı düşündürsün ona. | Open Subtitles | دع الضرر الذي سيراه يقترح الضرر الذي بوسعه القيام به |
ve orda insanların bütün göreceği kızkardeşleriyle aynı evde yaşayan, işsiz bir erkek arkadaşı olan aynı acınası ezik kişi olduğum. | Open Subtitles | و كل ما سيراه هؤلاء بأنني مازلت المعتوهة نفسها والتي مازالت تعيش مع أخواتها وحبيبها العاطل |
Hanımefendi, bebeğinizin göreceği ilk yüzün, benimki olmasını hiç istemedim. | Open Subtitles | سيدتي ، لم أرد ان أكون أول وجه يراه ابنك |
Tıp fakültesinde bize dediklerine göre, bir acil servis doktorunun yüzü... bir çok insanın en son göreceği şeydir. | Open Subtitles | لقد أخبرونا في المدرسة الطبية أن وجه الطبيب في غرفة الطوارئ هو آخر شيء يراه الكثير من الناس. |
İlk kez yarın göreceği yeni bir müşterisi de var. | Open Subtitles | هناك دفعة هنا لزبون جديد كانت ستراه لأول مرة غدا |
Sizler suçla savaşmada azimliyiz diyebilesiniz diye insanların göreceği yerlere, kaldırımlara devriyelere daha fazla polis çıkarmak. | Open Subtitles | المزيد من القوّات حيث يراهم الناس المزيد منها الشوارع المزيد من القوّات المتحرّكة لكي تدّعوا بأنكم تواجهون الجريمة بحزم |
Bebeğimize bunu yapamam. Hayatta göreceği ilk şey bu. | Open Subtitles | لا يمكن ان افعل هذا لطفلنا هذا اول شئ سيراه |
Ne yazık ki o, dünyanın geri kalanının internet sayfanda göreceği şey değil. | Open Subtitles | لسوء الحظّ، ليس هذا ما سيراه بقيّةُ العالم على الانترنت. |
Hanım hanımcık genç bir bayansın. Ve herkesin göreceği şey bu. | Open Subtitles | أنتِ شابة طبيعية وهذا كل ما سيراه أي أحد |
Ama hiçbir şey babamı göreceği şeye hazırlayamazdı: | Open Subtitles | "ولكن ما من شيء كان ليحضّر والدي لما سيراه تالياً" |
Ne olduğunu öğrenene kadar tek göreceği şey de bu olacak. | Open Subtitles | هذا كل ما سيراه دائماً حتى نكتشف ما حدث |
- ama yüzünü göreceği tek kişi sen olacaksın. | Open Subtitles | -ولكنك الشخص الوحيد الذي سيراه. |
Çünkü son göreceği insanın benim gibi ondan nefret ediyor olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أظن لأنني أريد آخر شخص يراه أن يكرهه بقدر كرهي له |
Excalibur, onu gövdesine geçirdiğimde Merlin'in göreceği son şey olacak. | Open Subtitles | سيكون نصل "إكسكالبر" آخر ما يراه قبل أنْ أجعله يخترقه |
Hanımefendi, bebeğinizin göreceği ilk yüzün, benimki olmasını hiç istemedim. | Open Subtitles | سيدتي أنا لم أرد أن يكون وجهي أول وجه يراه إبنك |
Bütün göreceği; | Open Subtitles | كل ما يراه هو الجاردن البلازا, الوالورف |
Herkesin sizi içinde bir kez göreceği ve toprağa gömülecek bir kutu için mi? | Open Subtitles | من أجل صندوق... يدفن تحت الأرض ولا يراه الجميع سوى مرة فقط |
Ama jürinin göreceği tek şey... tüpteki ve pervazdaki parmak izlerinle... bir başka ölü kız olacaktır. | Open Subtitles | ولكن الشيء الوحيد الذي ستراه لجنة المحلّفين هو بصماتك على الأنبوب بصماتك على حافّة النافذة وفتاة أخرى ميّتة |
Evet ama bir jürinin tek göreceği şu an ölü olan 17 yaşındaki güzel bir kız. | Open Subtitles | نعم، لكن كل ما ستراه هيئة المحلفين هو فتاة جميلة بعمر 17 فتاة أصبحت الآن ميتة. |
göreceği kişi biz olmayacağız da ondan. | Open Subtitles | لأنه لن نكون الأشخاص الذينَ يراهم قادمين |
- Nedenmiş? göreceği kişi biz olmayacağız da ondan. | Open Subtitles | لأنه لن نكون الأشخاص الذينَ يراهم قادمين |