| Ben bu tanığın ifade vermemesi için hiçbir geçerli sebep göremiyorum. | Open Subtitles | لا أرى أى داع ألا تكون هذه الشاهدة مؤهلة للقيام بالشهادة |
| - Onu Bicêtre'e gönderemeyiz. Ben başka bir çözüm yolu göremiyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن نرسله إلى بيكاتر ـ لا أرى حلا آخر |
| Aynı envantere bakıyorum Kaptan ve üzgünüm ama şu ifadenin olduğu yeri göremiyorum, | Open Subtitles | أنا أنظر إلى بيان المحتويات , كابتن ولا أرى للأسف شيء مكتوب يقول |
| Ben senin gibi hayaletleri göremiyorum ama onları kontrol edebilirim. | Open Subtitles | ،أنا لا يمكنني رؤية الأشباح مثلكِ ولكنني يمكنني التحكُم بالأشباح |
| Aptal olabilirim ama bu terk edilmenin davayla ilgisini göremiyorum. | Open Subtitles | ربما اطون غبيا, ولكنى لا ارى علاقة لهذا الجدال بالقضية |
| Eşli ziyaretler sadece evli mahkûmlar için ve nişan yüzüğü göremiyorum. | Open Subtitles | الخلوة الخاصة للمساجين المتزوجين فقط و لا أرى آي دبلة زواج |
| Civarda Basını göremiyorum... ama şerif yardımcısının yolda olduğuna garanti verebilirim. | Open Subtitles | لا أرى أثراً للصحافة لكن أضمن لك أن المحضر في طريقه |
| Minicik yumurtaların olduğu yuvalar görüyorum, ama minik güvercinler göremiyorum. Niçin ? | Open Subtitles | أنا أرى أعشاش بها بيض صغير، لكنني لا أرى حمامات صغيرة، لماذا؟ |
| Birkaç kişiyi aramalıyım ama olmaması için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أجري بعض الاتصالات، لكني لا أرى ما يمنع |
| Rüyalar yorgunluğa sebep olmaz veya tekrar bayılmazsan, dönmemen için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | طالما أن أحلامه لن تنهكه أو تسبب له إغماءً فلا أرى أي مانع |
| Hayır, kafatasını yeteri kadar göremiyorum. İncik kemiği, kasık kemiği... | Open Subtitles | لا, لا يمكنني أن أرى مايكفي من الجمجمة أوالظنبوب أوالعانة |
| Ben kızımı yıllardır göremiyorum. Onu tekrar görmek beni çok mutlu ederdi. | Open Subtitles | لم أرى بنتي وهي بمثل عمرك وأنا سعيدَ جداً اذا رأيتها ثانيةً |
| Bu durumda Almanları tuzağa düşürüp mayınlarımıza çekmekten başka yol göremiyorum. | Open Subtitles | لذا أنا لن أرى أي مخرج ماعدا إغواء الألمان نحو ألغامنا |
| Ama bununla göremiyorum. Bu atkı olarak kullanılıyor, doktor, gördünüz mü? | Open Subtitles | إنما لا أستطيع رؤية شيء هل يفترض أن يكون هذا وشاحا |
| Öyleyse, 342 numaralı odayı bana vermemeniz için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | فى هذه الحالة لا ارى سببا لعدم حصولى على هذه الغرفة |
| Hiçbir şey söyleme, Senin gözlerinden görmeye çalışıyorum. göremiyorum. | TED | إنني أحاول أن أبصر من خلال عينيك، فأنا لا أستطيع الرؤية |
| Attığın palavraları anlayınca artık sana baktığımda başka bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | لذا الآن فهمت هرائكِ هذا كل ما أراه حينما أنظر إليكِ |
| İyi göremiyorum. Camın arkasında. Çok karanlık. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أراها بوضوح إنّها وراء الزجاج و المكان معتم |
| Olduğun yerde kal göremiyorum. | Open Subtitles | توقفي بلا حراك .. لا أستطيع رؤيته. إنه يؤلم .. |
| Eğer kanımın dökülmesinden bahsediyorsan, ben öyle bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تَتحدّث عن اهدار دمّي، حَسناً، أنا فقط لا أري ذلك يحدث. |
| Bununla beraber, bu talebi geri çevirmemiz için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | مَنْع ذلك، أنا حقاً لا أَرى أيّ سبب لرَفْض هذا الطلبِ. |
| Sadece seni onlarla birlikte görmek istedim çünkü artık seni o şekilde göremiyorum. | Open Subtitles | لقد أردت فقط ان أراك معهم لأنني لا احب رؤيتك هكذا بعد الآن |
| Bana isimleri ve dava numaralarını verdi ama onları göremiyorum burada yoklar. | Open Subtitles | أعطاني أسماء وأعداد حالة لكنّي لا أراهم. هم ليسوا هنا. |
| Tadınızı kaçırmaktan nefret ediyorum ama ben hiçbir Kristal Şato göremiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أبدو مخيباً للآمال لكنني لا أرَ أي قلعة |
| Hayalet yok. Artık onları göremiyorum. | Open Subtitles | ليس هُناك أشباح، أنا لم يعُد بإمكاني رؤيتهم |
| Biliyor musunuz, son dört haftadır... sizi gözlemliyorum... ve hiçbir akıl hastalığı belirtisi göremiyorum. | Open Subtitles | حسنا,انت تعلم لقد كنت أُلاحظك هنا خلال الاربع اسابيع السابقة وأنا لا اري اي دليل علي المرض العقلي,علي الاطلاق |