Gençleri hapiste görmek hoşuma gitmiyor. Benim de çocuklarım var. | Open Subtitles | لا أحب رؤية الشباب فى السجن لدى أطفال أيضاً |
Kuşların esaret altında olduğunu görmek hoşuma gitmiyor ama babam o zaman da gökyüzüne mahkum olacaklarını söylüyor. | Open Subtitles | لا أحب رؤية الطيور حبيسه لكن أبي يقول أنها دائماً أسيرة قيود السماء |
Ağabeyinin seni dövdüğünü görmek hoşuma mı gidiyor sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنني أحب رؤية أخيك يضربك؟ |
Geçtiğimiz 12 aydaki deneylerinizin kayıtlarını görmek hoşuma gider. | Open Subtitles | أود رؤية سجلات عن تجربتك خلال الأشهر الإثني عشر الماضية إذا سمحت لي. |
O fotoğrafı görmek hoşuma gider. | Open Subtitles | أود رؤية هذه الصورة |
Donny'nin gidişini görmek hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لم تعجبني مشاهدة (دوني) يرحل |
Hayır canım, seni yılbaşı içkisiyle görmek hoşuma gitti. | Open Subtitles | لا، من اللطيف أن أراك تستمتع بشراب العطلات |
Ama ondan önce Heather Chandler'ın bağırsaklarının ağzından gelmesini görmek hoşuma giderdi. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك... أنا أحب رؤية شماع هذر تقيأ أحشائها خارج. |
Çünkü babamı görmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لأنني أحب رؤية أبي |
Şekilleri görmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أنا؟ أنا أحب رؤية أنماط. لوت؛ / i غ؛ |
Adımın Squigglies ile yazıldığını görmek hoşuma gitti. | Open Subtitles | كم أحب رؤية اسمي بالخط المتمايل! |
Kuşların kafeste tutulduğunu görmek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحب رؤية الطيور حبيسه |
Pekâlâ Lee, böyle şeyler görmek hoşuma gidebilir. | Open Subtitles | حسناً، يا (لي)، ربما أود رؤية شيء كهذا |
Donny'nin gidişini görmek hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لم تعجبني مشاهدة (دوني) يرحل |
Hayır canım, seni yılbaşı içkisiyle görmek hoşuma gitti. | Open Subtitles | لا، من اللطيف أن أراك تستمتع بشراب العطلات |