| Sadece güzelliğin arasında dolanmış ve hayatın anları arasına gizlenmiş olanı görmelisiniz. | Open Subtitles | عليك فقط أن ترى أنه مغطى بالجمال ومخفى بعيداً بين ثوانى حياتك |
| O insanların suratlarını görmelisiniz kendilerine yardım edenlerin kendileri gibi olduğunu farkettiklerinde. | TED | ويجب أن تروا وجوه هؤلاء الأشخاص عندما يدركون أن أولائك الذين يساعدونهم هم مثلهم. |
| O küçük p.çleri görmelisiniz. Bütün gün çığlık atıp birbirlerini yumruklarlar. | Open Subtitles | يجب أن تري هؤلاء الأوغاد يصرخون و يضربون بعضهم طوال اليوم |
| Siz çocuklar, dövdüğünüz homoyu gidip görmelisiniz. | Open Subtitles | عليكم ان تشاهدوا هذا الشاب وهو يضرب الشاذ |
| İlişkinize yeniden romantizmi eklemenin... yalnızca sizin elinizde olduğunu görmelisiniz. | Open Subtitles | يمكن ان ترى, الامر فعلا راجع لك.. لاعادة الرومانسية الى علاقتك. |
| Burayı çok sevdiğiniz ortada. Şunu görmelisiniz. | Open Subtitles | واضح أنّكما تحبّان المكان بالأسفل هنا , يجب أن تريا هذا |
| - Onu birkaç kadeh margaritadan sonra görmelisiniz. | Open Subtitles | - يجب أن تروها بعد تناول بعض الخمر - يا إلهي، أنا أدمع |
| Gelin, onu görmelisiniz, hemen gelin! | Open Subtitles | تعالي عليك أن تقابليه, تعالي |
| Ona gelen mektupları görmelisiniz bazı kişilerin ona yapacaklarını söyledikleri bazı şeyleri. | Open Subtitles | يجب أن ترى بعض من الرسائل التي لديها أشياء قالوا أنهم سيفعلونها |
| Paylaştığımız harika şeyleri görmelisiniz. | Open Subtitles | يجدر بك أن ترى اﻷشياء الرائعة التي نتشاركها |
| Ama etkinlik tahtasına yapılanı görmelisiniz. | Open Subtitles | لكنّك يجب أن ترى ماذا فعل شخص ما في لوحة نشاطاتي |
| Bunu görmelisiniz. CD'lerimiz var, tişörtlerimiz var... | Open Subtitles | ..يجب أن تروا هذا , لدينا أقراص مدمجة , ولدينا |
| Öte yandan, uyuşturucu müptelalığını 9-5 arası çalışılan bir iş gibi görmelisiniz. | Open Subtitles | فى النهاية عليكم أن تروا المدمنين بعد حوالى من 5 إلى 9 جرعات الوقت يميل الى الظلام قليلاً |
| Dış avluyu görmelisiniz, inanılmaz. | Open Subtitles | يجب أن تري الساحة الخارجية للسجن إنها رائعة. |
| Bence kendiniz görmelisiniz. Yeni otelimde konuğum olarak. | Open Subtitles | عليكي أن تري ذلك بنفسكِ , كضيفتي في فندقي الجديد |
| Çocuklar bunu görmelisiniz. Buraya gelin. Sen de Cameron. | Open Subtitles | يا رفاق يجب أن تشاهدوا هذا تعالوا للخارج انت ايضا يا كاميرون, حول |
| Gelecek, Bay Weed. Bu adamı oyun sırasında görmelisiniz. | Open Subtitles | سيكون هنا سيد ويد يجب ان ترى ذلك الرجل في الحقيقة |
| Burayı çok sevdiğiniz ortada. Şunu görmelisiniz. | Open Subtitles | واضح أنّكما تحبّان المكان بالأسفل هنا، يجب أن تريا هذا. |
| Bir de gerçek hayatta görmelisiniz. İnanılmaz bir şey. | Open Subtitles | يجب أن تروها على الحقيقة إنها رائعة |
| - Onu görmelisiniz. | Open Subtitles | -أقترح عليك أن تقابليه . |
| Buna kötü diyorsanız, öteki adamı görmelisiniz. | Open Subtitles | أعنى,إذا ما كنت تظنين ما فى وجهه سيئا عليك رؤية الرجل الآخر |
| JH: Altı - on kadar farklı ipliğin bir araya geldiği bir doku gibi görmelisiniz. | TED | جون: عليكم رؤية ستة إلى عشرة خيوط مختلفة تتجمعُ معاً. |
| Hey millet dışarıyı görmelisiniz. | Open Subtitles | يجب ان تروا ما بالخارج شباب المكتبة تحترق.. |
| Ama kuşlarım sevimlidir! Onları görmelisiniz, Yargıç! | Open Subtitles | لكن طيورى جميله يجب أن تراهم أيها القاضى |
| Biraz sıkıntı verebilir , ama bunu görmelisiniz. | Open Subtitles | أَنا غير مسرورُ نوعاً ما، لكن شيءَ أنت يَجِبُ أَنْ تَراه. |
| Eddie oyun bahçesindeyken çocukların yüzünü görmelisiniz. | Open Subtitles | الذي، أنت يَجِبُ أَنْ تَرى النظراتَ على وجوهِ تلاميذِ المدارس عندما يَأْخذُ إدي خارج بساحةِ اللعب. |
| Kaslarinizin halini su an gerçekten görmelisiniz. | Open Subtitles | -حقاً يجدر أنّ ترى حال حاجبيكَ الآن . |