"görmeyeceksiniz" - Traduction Turc en Arabe

    • تراني
        
    • تروا
        
    • لن ترى
        
    • ترانى
        
    • ترونهم
        
    Ondan sonra rozetimi ve silahımı alabilirsiniz. Beni bir daha görmeyeceksiniz. Open Subtitles ثم بعد ذلك، يمكنك الحصول على شارتي ومسدسي، ولن تراني مجدداً.
    "Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun!" diyeceğiniz zamana kadar beni bir daha görmeyeceksiniz. Open Subtitles لكنك لن تراني : حتى الوقت عندما تقول البركات عليه من يأتى بإسم الرب
    Beni bir daha görmeyeceksiniz asla. Sağ olun. Bu lütfunuzu unutmayacağım. Open Subtitles سوف لن تراني مجدداً، اشكرك سوف لن انسى فضلك هذا
    Eğer onu incitirseniz, yemin ederim ki, o mektubu asla görmeyeceksiniz. Open Subtitles إذا آذيتها فأقسم أنكم لن تروا تلك الرسالة
    Klavyenin makineye bağlı olduğu bir kişisel bilgisayar asla görmeyeceksiniz. Open Subtitles لن تروا أبداً لوحة المفاتيح مُلتصقة بالكمبيوتر مُجدداً
    Polis köpeklerinin sivil hakları için savaşanlara saldırdığını görmeyeceksiniz. Open Subtitles لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة
    Yarın, 2:30'da, Bishop Park'ta. Sadece beş dakika. Sonra beni bir daha görmeyeceksiniz. Open Subtitles غدا فى الثانيه و النصف بحديقة بيشوب خمس دقائق ولن ترانى أبدا بعد ذلك
    Ve şimdi evde yaşayanlar var o yüzden gayet eminim ki bir daha böyle bir şey görmeyeceksiniz. Open Subtitles الآن وقد أصبح المنزل مسكوناً فلن ترونهم مستقبلا
    Sonra, eğer istemezseniz beni bir daha asla görmeyeceksiniz. Open Subtitles ثم لن تضطر أن تراني, مرة آخرى أبداً, إن لم ترد ذلك
    Memur bey söz veriyorum bir daha beni Bu tarz bir şey yaparken görmeyeceksiniz Open Subtitles حسناً, لن تراني أقوم بذلك مجدداً, أيها الشرطي
    Evet, birkaç eşya aldıktan sonra beni bir hafta daha görmeyeceksiniz. Open Subtitles نعم، حسنا، بعد أن الاستيلاء على عدد قليل من الأشياء بلدي، فإنك لن تراني لمدة أسبوع آخر.
    Hoşçakalın Profesör Higgins. Beni bir daha görmeyeceksiniz. Open Subtitles " وداعاً بروفسور " هيغينز لن تراني بعد اليوم
    Sonra gideceğim. Beni bir daha asla görmeyeceksiniz. Söz veriyorum. Open Subtitles وبعد ذلك سأختفي ولن تراني مجدّداً، أعدك
    Bir daha buralarda görmeyeceksiniz beni. Open Subtitles هذههيآخرمرة ! لن تراني هنا ثانية
    Bugünden sonra bir daha savaş arabası görmeyeceksiniz! Open Subtitles بعد هذا اليوم لن تروا مركباته أبدا
    Bugünden sonra bir daha savaş arabası görmeyeceksiniz! Open Subtitles ! بعد هذا اليوم لن تروا مركباته أبدا
    Gemimi geri getir söz veriyorum sen ve Grace Shepard cezaevinin içini bile görmeyeceksiniz. Open Subtitles و أعدك أنك و (غريس) شيبارد لن تروا داخل السجن أبداً
    Seçimler bitinceye kadar hiç bir belgeyi görmeyeceksiniz. Open Subtitles لن ترى صفحة منها إلى غاية نهاية الإنتخابات
    Kendime kayıtsızımdır ancak bir daha görmeyeceksiniz. Open Subtitles أنا لا أبالي بنفسي لكنك لن ترى مثلها ثانيةً
    Işığı göremezsiniz. Karanlık olduğunda, bir vakumda, birisi gözlerinizin üstünden ileriye doğru bir ışık ışını tutarsa, onu görmeyeceksiniz. Az çok teknik, bazı fizikçiler buna katılmayacaktır. TED لا يمكنك رؤية الضوء. في الظلام ، في فراغ ، إذا سلط أحد الأشخاص شعاع من الضوء مباشرة عبر عينيك ، لن ترى ذلك. علمياً، بعض علماء الفيزياء سوف نختلف مع هذا.
    Yarın iki buçukta, Bishop's Park'ı. Sadece beş dakika! Beni bir daha asla görmeyeceksiniz. Open Subtitles غدا فى الثانيه و النصف بحديقة بيشوب خمس دقائق ولن ترانى أبدا بعد ذلك
    Adamlarım sizi gözetleyecek ama siz onları görmeyeceksiniz. Open Subtitles سيراقبكم رجالي، لكن لن ترونهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus