Fakat kullanıcı olarak siz bunu görmezsiniz çünkü sizin gördüğünüz nerede geliştirildiği değil sadece o şirketin ismidir. | TED | لكن وبالطبع، كمستخدم نهائي، فأنت لا ترى هذا لأنك لا ترى سوى إسم الشركة، وليس إسم المكان حيث تم تطويره. |
Gece gökyüzüne baktığınızda sadece yıldızları görmezsiniz. | Open Subtitles | عنما تنظر الى السماء ليلاً فأنت لا ترى النجوم وحسب |
O yüzden sihirbazlık gösterilerinde çok fazla siyahi görmezsiniz. | Open Subtitles | لهاذا السبب لا ترى الكثير من الزنوج في عروض السحر |
Ben kazanırsam, onunla birlikte buradan giderim ve bir daha bizi görmezsiniz. | Open Subtitles | أذا ربحت أنا, سوف أخرج من هنا وهو معي, ولن ترونا بعد الآن |
Hep birlikte gideceğiz. Sabaha kadar zaman verirseniz bir daha yüzümüzü görmezsiniz. | Open Subtitles | جميعًا، أمهلونا حتّى الصباح ولن ترونا مجددًا. |
Umarım sizi bir daha burada görmem. Siz de beni görmezsiniz. | Open Subtitles | آمل أن لا آراكم هنا مطلقا و لا تروني أنتم هنا كذلك |
Birileri eşyalarımı çiğniyor diye şikayet ettiğimi görmezsiniz. | Open Subtitles | أنتم لا تروني أتذمر من ذلك أبدا |
Bu ölçekte genellikle bu şekilde yukarı çıkan eğriler görmezsiniz. | TED | لا ترى عادة أسطرا تذهب صعودا كذلك. |
Bu yüzden siyah mahallelerinde böyle çimen görmezsiniz. | Open Subtitles | ... لهذا لا ترى حدائق جميلة في مجتمع السود |
çevreye ne denli bağımlı olduğumuzu görmezsiniz özgürmüşüz gibi görünür...kafamıza göre takılıyoruz. | Open Subtitles | أنت لا ترى قابسا للإتصال بالمحيط, لذا يَبْدو أننا أحرار... متجولون. |
Evet, aşağıda çok hipsterin baskın tüfeği paketlediğini görmezsiniz. | Open Subtitles | نعم ، لا ترى الكثير من محبو الجاز يقوموا بتعبئة البنادق هناك . |
O geri geldiğinde Onu kapalı baş eğer , sonra o Gail vekız görmezsiniz . | Open Subtitles | عندما تأتي اسبقها و ماطلها حتى لا ترى (غايل) و الفتيات |
Umarım Canavar'ı hiç görmezsiniz. | Open Subtitles | أمل أن لا ترى الوحش |
Beni bir daha görmezsiniz. | Open Subtitles | أنتم لن تروني من جديد |