| Uzun zamandır görmediğim bir şeyi gösterdiğin için. | Open Subtitles | لأنّكِ أريتني شيئاً كان عليّ أنْ أراه منذ زمن طويل |
| Uzun zamandır görmediğim bir şeyi gösterdiğin için. | Open Subtitles | لأنّكِ أريتني شيئاً كان عليّ أنْ أراه منذ زمن طويل |
| Şarkı söylemek dışında hiçbir şeyde iyi olmadığım için, eğer şarkı söyleyemezsem bunun hiçbir şeyde iyi olmayacağım anlamına gelmediğini gösterdiğin için. | Open Subtitles | لأنك اظهرت لي ذلك فقط لأنني لست جيدة بأي شيء آخر غير الغناء , ذلك لا يعني |
| Shania Twain'e bir yerlerini gösterdiğin için tutuklandığını da duyduk. | Open Subtitles | وايضاً سمعنا انه تم القبض عليك. لأنك اظهرت اعضائك الداخلية لشانيا توين بينما كنت هناك |
| - Bana yarı-kıymetli taş koleksiyonunu gösterdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أوه، مهلا، شكرا مرة أخرى لتبين لي مجموعتك الأحجار شبه الثمينة. |
| Bana okyanusu gösterdiğin için teşekkür ederim, Minnesota. | Open Subtitles | شكرا لجعلي ارى المحيط .. مينسوتا |
| Bu harika fabrikanı gösterdiğin için de teşekkür ederim, dostum. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لك يا صديقي على عرضك لي مصنعك المذهل |
| Ne olursa olsun, sana minnettarım bana kim olduğumu gösterdiğin için. | Open Subtitles | بالمناسبة، أنا ممتنّ لك على إرشادي لهُويّتي. |
| Fotoğrafları gösterdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لتبين لي تلك الصور. |
| Edendale evlerini gösterdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك لجعلي ارى ربيع (أدينديل) |
| Anlaştık. Kanalizasyonu gösterdiğin için sağol. | Open Subtitles | اتفقنا , شكراً على عرضك لنا هذه البالوعات |
| Bana offisini gösterdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك على عرضك مكتبك الجديد علىّ |
| Yol boyunca karşıma çıkan engeller karşısında bana doğru yolu gösterdiğin için ve herkes kaybolmuşken beni cesur kıldığın için şükrediyorum. | Open Subtitles | شكراً على إرشادي مباشرة على طريق الحق خلال الكثيرِ من العقبات على طريقِي. و لإبقائي حازماً عندما كل من حولي بدوا ضائعين. |