| Gitmekte özgürsünüz ama önce, size bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أنت حر في مغادرة، ولكن أولا، أريد أن أريك شيئا. |
| Bu uçuşladan birinin nasıl göründüğünü göstermek istiyorum. | TED | أريد أن أريك كيف تبدو أحد هذه الرحلات الطائرة. |
| Ritchie: Pekala, sana bir şey göstermek istiyorum. Bu bir saat kız arkadaşım vermişti. | TED | ريتشي: حسناً، أريد أن أريك شيئاً. حسناً، هاهي ساعتي التي أهدتني إياها صديقتي. |
| Buraya gel. Sana copumu göstermek istiyorum. | Open Subtitles | تعال هنا أريد أن أريكِ هراوة الشرطى خاصتى |
| Marguerite, benimle gel. Sana bir resim göstermek istiyorum. | Open Subtitles | مارغريت , تعال معي اريد ان اريك لوحتي هناك |
| Şimdi size planet üzerinde yaşayan en yaşlı bitki olabilecek şeyi göstermek istiyorum. | TED | إذت أريد أن أريكم الآن ماقد يكون أطول المخلوقات عمراً على هذا الكوكب |
| Ve size bu araçlardan birinin yakından nasıl göründüğünü göstermek istiyorum. | TED | و أود أن أريكم كيف تبدو أحد هذه المركبات عن قرب. |
| Hayır, dur. Sana bir şey göstermek istiyorum. Gel buraya. | Open Subtitles | لا، دقيقة واحدة، هناك شيء أريد أن أريك إياه أولا... |
| Gelin. Size, kasabayı göstermek istiyorum. | Open Subtitles | تعال معي , أريد أن أريك كيف تكون مدينتنا |
| Sana takımdan uzaklaştırılmama neden olan hanım evladı hareketlerimden bazılarını göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أريك بعض الأشياء المُخنّثة الّتي وقع إستبعادي بسببها |
| Buradan gidelim. Sana yaptığım kapıları ve camları göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أريك الأبواب والنوافذ التي صنعتها |
| Evlat, içeri gel. Sana bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أيها الولد تعال إلى الداخل أريد أن أريك شيئاً |
| Hey, Senin için aldığım bir şeyi göstermek istiyorum. | Open Subtitles | انظري ، أريد أن أريك شيئا أتيت به من اجلك |
| Jasmine, gel buraya! Sana bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | ياسمين، تعالِ الى هنا، أريد أن أريكِ شيئا |
| Sisteme girdim. Sana bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | كُنت على شبكة الإنترنت,أريد أن أريكِ شيئاً |
| Mary, benimle bir dakika gelsene, sana bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | لابد ان تكون بقدر الامكان اقرب للرقم 21 ولا تتعدى ذلك ماري , تعالي معي للحظة اريد ان اريك شيء |
| Çocuklar, oturma odasına gelin, size bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أيها الرفاق، تعالوا إلى غرفة الجلوس أريد أن أريكم شيئاً |
| Selam. Size hayatımın en güzel gününden 30 saniye göstermek istiyorum. | TED | مرحبًا. أود أن أريكم 30 ثانية من أفضل يوم في حياتي. |
| - Size kalıntılar arasındaki geçmişten dikkate değer bazı şeyler göstermek istiyorum, Bayan Grey. | Open Subtitles | سأريك أشياء مميزة قد وجدها علماء الآثار من الماضي |
| Ben'in savaş odasını yaptıklarını size göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تظهر لك، انها حقا مثيرة ما القيام به لبن مع غرفة الحرب. |
| Kıllarımın olduğunu herkese göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أري الجميـع أننـي أمتلك شعـراً الآن |
| Hey, dur, dur, bak. Sana şunu göstermek istiyorum. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، مهلاً، إنظر، أريد أن أريكَ هذا |
| Diğerlerine her şeyi yapabileceğimi göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أظهر للناس أنه يمكنني فعل أي شيء |
| Buraya son takıntınızla ilgili olarak geldim. Size şunu göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل آخر هوس لك أود أن أريك هذه |
| Bi süre daha burada kalacağımıza göre, sana bişey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | بما أننا سنبقى هنا لفترة أريدك أن ترى شيئا |
| - Size polisin vereceğinden daha fazla bilgi... - ...verebileceğimi göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أثبت لك أنه بإمكاني أن أعطيك معلومات أكثر من الشرطة |
| Ona, pazarlama stajyerliği hakkında bir makale göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أريه مقالة عندي هنا عن امتياز التسويق، أترى هذه؟ |
| Ve size evrenin içine dalmamız durumunda önümüzde açılan olasılıkları simgeleyen bazı örnekler göstermek istiyorum. | TED | وأريد أن أعرض بعض الأمثله التي تصور الاحتمالات المقفله من خلال الغوص في هذا العالم |