| Mapetla'nın ölümünden bir önceki gün polislerden biri başka bir mahkuma Mapetla'nın bir ipin ucunda sallanan bir kuklasını göstermiş. | Open Subtitles | في اليوم ما قبل وفاة مابيتلا أظهرت الشرطة سجينا آخر دمية من مابيلا تتدلى من حبل مشنقة |
| Beni öldürmek sana bir şey kazandırmaz. Saygınlığını korumak adına bir adamı öldürebileceğini göstermiş oldun. | Open Subtitles | قتلي لن يساعدك لقد أظهرت بأنك ستقتل رجلاً للدفاع عن فخرك |
| Ve dediğinize göre resepsiyonist dışarı çıkmak için bir çaba göstermiş ve virüs ondan sonra püskürmüş. | Open Subtitles | ومما سمعت، أظهرت مضيفة الاستقبال رغبة جامحة للخروج، ثمّ رشّت دمائها. |
| 8C-12 diye yeni bir ilaç var. İkinci seviyelerde büyük başarı göstermiş. | Open Subtitles | هناك عقار جديد يسمى "8 سي 12" أظهر نتائج واعدة بالمرحلة الثانية |
| Bir başkası var mı onun çalışmalarına ilgi göstermiş herhangi biri? | Open Subtitles | أهناك أيّ أحد في أيّ مكان أظهر إهتمام بعمله ؟ |
| Onun için makarnadan yaptığım sevgililer kartını göstermiş miydim? | Open Subtitles | هل أريتكِ بطاقة معايدة الأحبة التي صنعتها لها من المعكرونة؟ |
| Muhtemelen dayak yiyeceğimizi biliyorum ama buna değer, çünkü onlara bu muhteşem okul ruhumuzu göstermiş olduk. | Open Subtitles | أعلم أننا بالغالب سنُضرب لكن الأمر يستحق, لأننا أظهرنا أننا |
| Aslına bakarsan ona avukatının imzalaması için hazırladığı evraklar bulunan büyük bir zarf göstermiş. | Open Subtitles | كواقع الأمر، أظهرت له مغلف كبير مليء بأوراق من محاميها كانت في طريقها لتوقيعه |
| Psikolojik semptomlar göstermiş, paranoyaklık ve depresyon... | Open Subtitles | أظهرت أعراضاً جانبية مثل الارتياب والاكتئاب |
| Biraz araştırma yaptım şu kafein araştırmaları sıçanlardaki doğum kusurlarını göstermiş ben bir sıçan olmadığıma göre... | Open Subtitles | بحثت في الأمر ووجدت بأن دراسات الكافيين أظهرت تشوهات لدى الفئران .. |
| Ayrıca büyük cesaret örneği göstermiş Sunny'nin öcünü de almamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن ننتقم لسانى .التى أظهرت شجاعه كبيره |
| O 11 Aralık gecesi birlik ruhunun önemini göstermiş oldu. | Open Subtitles | تلك الليلة، ليلة الحادي عشر من سبتمبر .أظهرت أهمية روح الوِحدة |
| Geçenlerde yapılan bir araştırma, köpeklerin sahiplerine zarar veren insanlara düşmanlık duyduğunu göstermiş. | Open Subtitles | أتعلم هناك دراسة مؤخراً في الإدراك المقارن أظهرت أن الكلاب تحمل عدائية ضد الأشخاص الذين يؤذون مالكيهم؟ |
| Diğerlerine bu masumiyetin onların kefaretini olduğunu ve ödüllendirilmesi gerektiğini göstermiş. Anne ise o kadar şanslı değilmiş. | Open Subtitles | أظهر للبقية أن هذه البراءة هي خلاصهم ذلك كان الثمن، ولكن الأم لم تكن محظوظة |
| Brenda'nın akciğerindeki su düşük seviye tuzluluk göstermiş. | Open Subtitles | حسناً ، أظهر الماء في رئة بريندا مستويات منخفضة من الملوحة |
| Ve adli tabip raporları, geçen hafta diğer 3 kurbanda aşırı kan kaybı olduğunu göstermiş. | Open Subtitles | و تقرير الطبيب الشرعي أظهر وجود 3 ضحايا أخرين ينزفون خلال الاسبوع الماضي |
| Ama kitap onlara farklı bir şekilde güç verme yolu göstermiş olabilir. | Open Subtitles | لكن ربما أظهر لهم الكتاب طريقة أخرى لتشغيله |
| Hey, sana ailemizin en yeni üyesini göstermiş miydim? | Open Subtitles | مهلاً، هل أريتكِ أجدد إضافة للعائلة ؟ |
| Ama, en azından ona A.P. olmayan şeylerin de bir tartışma başlattığı için, önemli olabileceğini göstermiş olduk. | Open Subtitles | ولكن على الأقل أظهرنا له أنه أحيانا المزاح عن أشياء ليست بي سي يمكن أن تكون مهمة لأنه يخلق الحوار |
| Kendini iyi hissettirecekse o takım seni tam bir centilmen gibi göstermiş. | Open Subtitles | هاي. اذا سيجعلك هذا تشعر بتحسن البدلة حقاً تجعلك تبدو سيداً. |
| Aile ona inanmamış, dolayısıyla çocuk onlara göstermiş. | Open Subtitles | عائلته لم تصدّقه , فأراهم |
| - "Vazife esnasında yaralandı." diye göstermiş. | Open Subtitles | "جرح أثناء تأدية الواجب" هكذا غطى الأمر |
| Vaybe,bu resim kalçanı kocaman göstermiş. | Open Subtitles | يا إلهي ، تلك الصورة تجعل مؤخّرتكِ تبدو كبيرة |
| Her kırışıklığımı göstermiş olmalı. | Open Subtitles | لابد انها اظهرت كل التجاعيد التي في وجهي |
| Birisi uçağı havaya uçuran insanlara para aktarmışım gibi göstermiş. | Open Subtitles | أحدهم جعلها تبدو وكأنني نقلت النقود للأشخاص الذين فجروا الطائرة |