Seni seviyorum. Sadece gözümün içine bakıp ona karşı bir şeyler hissetmediğini söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أحبّكِ، فانظري في عينيّ وأخبريني أنّكِ لا تكنّي شعورًا له. |
Seni seviyorum. Sadece gözümün içine bakıp ona karşı bir şeyler hissetmediğini söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أحبّكِ، فانظري في عينيّ وأخبريني أنّكِ لا تكنّي شعورًا له |
gözümün içine bakıp söyleyin, bununla rahatça yaşayacak mısınız? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنظر في عيني و أن تخبرني أنك مرتاح لذلك؟ |
gözümün içine bakıp o yangında maskenin arızalandığını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج منك أن تنظر في عيني وتقول لي أن كمامتك تعطلت خلال العمل |
gözümün içine bakıp onun sizi tutmamış olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أريدك ان تنظر في عيناي وتقول لي انه لم يستخدمك |
gözümün içine bakıp, bana birazcık da olsa marihuana içmediğini söyle. | Open Subtitles | انظر الى عيني وأخبرني ألم تدخن أبدا القليل من الماريجوانا ؟ |
Eğer gözümün içine bakıp bana Alan'dan hoşlandığını söylersen onu eşit ortak yapacağım. | Open Subtitles | إذا استطعت أن تنظر إلى عيني و تقول لي أنك فعلا معجب (بآلن) سأعطيه الترقية فوراً |
gözümün içine bakıp, o görevde maskenin arızalandığını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا بحاجة لك أن تنظر في عيني وتقول لي هذا القناع الخاص بك تعطل على هذا النداء. |
gözümün içine bakıp ne olduğunu söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تنظر في عيناي و تخبرني ماذا حدث |
gözümün içine bakıp yalan söylüyorsun de. | Open Subtitles | انظر الى عيني وقل لي اني اكذب |
Bu yüzden gözümün içine bakıp "bugünkü Shawn"un kesinlikle taşınmamı istediğini söyle. | Open Subtitles | لذا، إذا إستطعت أنْ تنظر إلى عيني وتخبرني أنْ (شون اليوم) يريدني أنْ أنتقل للعيش معه |