Eğer anladıysan yavaşça Gözünü aç. Bana aynadan bak ve dikkatlice dinle. | Open Subtitles | إذا كنت تعلم افتح عينيك ببطئ، انظر إلى المرآة وأنصِت لي بعناية. |
- Aşk Gözünü kör etmişti. - Aksine her şeyi görmemi sağlamıştı. | Open Subtitles | لقد غشى على عينيك الحب - الحب يجعل كل شيء واضحًا - |
Tüfeğin dipçiğini omzuna koy, sol Gözünü kapa, arpacıktan bak. | Open Subtitles | ضع مؤخرة البندقية على كتفك أغلق عينك اليسري أنظر للأمام |
Karısı Mountain Water'ın şaşı olan Gözünü ameliyat ettirebilmek için paraya ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لكى يجمع المال لإجراء عمليه جراحية فى عين زوجته التى تعانى من الأستيجميا |
"Ama bu da zaten yaratığın gelip Gözünü almasını beklediğim için oldu." | Open Subtitles | لكن كان هذا لأنني كنت أنتظر الكائن الفضائي ليأخذ عينه ويغير حياتي |
Önemli olduğundan değil. Gözünü kırpana kadar bin mil yol almış olurum. | Open Subtitles | لا أهمية لذلك، إذ سأبتعد لمسافة كيلومترات قبل أن تطرف عيناك حتى |
Belki de kediniz bir dahaki sefere bir Gözünü kaybetmekten onu kurtarmıştır. | Open Subtitles | ربما قطك انقذه من فقدان احدى عينيه فى هذا الإنفلات |
Beni öldüremezsin. Tanrı beni öldürmeye teşebbüs edenlerin Gözünü kör edecektir. | Open Subtitles | لا يمكنك قتلي إله الانتقام سوف يعمى عينيك |
Güneş Gözünü acıttığı için gölgeleri savunuyorsun. | Open Subtitles | أنت تُدافع عن الظلال لأنّ الشمس تؤذي عينيك. |
Demin seni öptüm, göğsünü okşadım, tekrar öptüm, Gözünü TV'den ayırmadın. | Open Subtitles | لقد قبلتك الآن و وداعبت صدرك وقبلتك ثانية بشكل غير طاهر ولم تبعد عينيك عن الشاشة |
Kes şunu Dennis. Gözünü dört aç yeter. | Open Subtitles | .كف عن هذا ، دنيس .فقط أبقي عينيك مفتوحة |
Yapılacak fazla bir şey yok. Sadece Gözünü kalp monitöründen ayırma. | Open Subtitles | ليس هناك عمل كثير هنا فقط إبقي عينك على شاشة القلب |
Joseph onu 24 saat koruyacak ve Gözünü ondan ayırmayacaksın. | Open Subtitles | جوزيف أريدك أن تحميه وأن تبقي عينك عليه طيلة الوقت |
Git sandalyede otur. Sol Gözünü bununla kapat ve buraya bak. | Open Subtitles | إجلسي على الكرسي ، غطي عينك اليسرى بهذا و إنظري هنا |
Danzo Shisui'nin Gözünü kullanamadı ama onu köşeye sıkıştırdın, Sasuke. | Open Subtitles | ،دانزو لم يستخدم عين شيسوي و لكنك حاصرته جيداً، ساسكي |
Adamın Gözünü ele geçirmeden bu bir işe yaramayacak değil mi? | Open Subtitles | هذا لن يجدي أي نفع إلا إذا إنتزعنا عين الرجل، هه؟ |
Yanına gidiyor, omzuna dokunuyor ve herifin Gözünü çıkarıyor herkesin önünde hem de. | Open Subtitles | إنها دخلت مباشرةً إلى هناك، وطعنته في الكتف، ورمق عينه هناك أمام الجميع. |
Horus'un dostlarından hangisinin Gözünü çalacak kadar akıllı olduğunuda bul. | Open Subtitles | وأعرف مَن حليفه الذي كان ذكياً بما يكفي ليسرق عينه. |
- Tamam, iyi, güzel. Gözünü o şeyin üzerinden ayırma. | Open Subtitles | نعم ، حسناً لا تدع عيناك تغيب عن هذا الشيء |
Bir Gözünü bir Amerikalıya satarak zengin oldu. | Open Subtitles | حصل على مبلغ كبير لقاء بيع إحدى عينيه لشخص أمريكى |
Arada bir yerde kız kardeşinin Gözünü morarttım, evi ateşe verdim. | Open Subtitles | ضربت أختك فى عينها و أحرقت المنزل ،خرجت الأمور عن نصابها |
Gözünü kapayıp birinin nerde olduğunu söylemek öyle her yiğidin harcı değildir. | Open Subtitles | الأمر ليس بسهولة أن تغلقي عينيكِ وترين مكان ذلك الشخص |
Gözünü yerine diksek iyi olur. | Open Subtitles | الأفضل أن أخيّط هذه العين لمكانها الصحيح |
Sizin hikayeniz gerçekte o ormanda neler olup bittiğine dair insanların Gözünü açacak. | Open Subtitles | قصتك سوف تفتح عيون الناس على ما يجري حقا في تلك الادغال هناك |
Seni su seviyesinden Gözünü ayırmaman için uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك بأبعاد عيونك عن مستويات المياه تلك |
Pekala. Gözünü arabadan ayırma. Papo güvenliğinizi sağlayacak. | Open Subtitles | حسنا، راقب السيارة بابو سيحتفظ بك في مكان أمين الآن |
Görünüşe göre, sol Gözünü böyle kaybetmiş. | Open Subtitles | و على ما يبدو فقد كان هذا هو سبب فقد عيناها اليسرى |
Gözünü benden alamıyordu gerçekten. | Open Subtitles | وبقيت تحدق بي ولم تستطع إبعاد عينيها عني |
Xerxes Gözünü diktiği her şeyi fetheder, alır. | Open Subtitles | زيركسيس يحطم ويسيطر على كل شيءِ تقع عليه عيناه. |