| Az daha büyü sana aşk ligi numaraları öğreteyim. Babam her zaman kardeşime göz kulak olmamı söylerdi. | Open Subtitles | لقد قال لي والدي دائماً أن أعتني بأخي الصغير |
| Koridorları geziyordum. Babam herkese göz kulak olmamı söyledi. | Open Subtitles | لقد كنت أتمشى في الرواق، أخبرني أبي أن أعتني بالجميع |
| Sana göz kulak olmamı istedi. Kaçmaya kalkarsın diye. Belki kasabadan ayrılırsın diye. | Open Subtitles | وطلب مني أن أراقبك وأتأكد من أنك لن تغادر المدينة |
| Mike, ölürse, ona göz kulak olmamı istemişti. | Open Subtitles | طلب منّي أن أهتمّ بها عندما ذهب. |
| Tren istasyonunda annem gözlerimin içine baktı ve bana küçük kardeşime göz kulak olmamı | Open Subtitles | في المحطة امي نظرة في وجهي وقالت لي بأن أعتني بأخي الصغير |
| Bakın ne diyeceğim: Anne, Buster'a göz kulak olmamı isterdin hep. | Open Subtitles | أمي, تطلبين مني دوماً ان أعتني بـ (باستر) |
| Eğer doktora göz kulak olmamı istiyorsan, bana daha fazla şey anlatman gerekiyor, sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ..حسناً, إذا اردت مني مراقبة الدكتورة, عليك ب إعطائي الكثير, وأنت تعلم ذلك.. |
| Annen geceleri çalışırken benden sana göz kulak olmamı isterdi. | Open Subtitles | حين كانت والدتك تعمل ليلاً كانت تطلب منّي أن أعتني بك |
| Gizli görevi bıraktı ve benden Polski'ye göz kulak olmamı istedi çünkü yazarlığa alışmıştı. | Open Subtitles | كان في مهُمة سرية ولقد طلبَ مني أن أعتني بالببغاء |
| İhtiyar benden ona göz kulak olmamı istemişti. | Open Subtitles | سألني كبير العائلة أن أعتني به |
| - Babanın benden sana göz kulak olmamı istediğini biliyorsun. | Open Subtitles | إنك تعرف أن أباك طلب مني أن أعتني بك |
| Gelirlerine göz kulak olmamı sen söylemiştin. | Open Subtitles | لقد طلبت منّي أن أعتني بمصالحك |
| Başına bir şey gelirse çocuğa göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | تحسباً لأي شيء، أرادني أن أعتني بالفتى |
| Benden, sana göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | لقد أرادني فقط أن أراقبك |
| Sana göz kulak olmamı söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أن أراقبك |
| Benim de işlere göz kulak olmamı istiyor. | Open Subtitles | ويريدني أن أهتمّ بالأعمال هنا |
| Seni nasıl bulabileceğimi ve Clementine'a, yani kızına, göz kulak olmamı söyledi. | Open Subtitles | قال لي أين أجدكِ، و... -سألني أن أهتمّ بـ(كلمنتاين)... ابنته؟ |
| Hayır. Babam giderken sana göz kulak olmamı söyledi. -Oldun zaten. | Open Subtitles | لا،عندما غادر والدي أخبرني بأن أعتني بك- وأنت كذلك- |
| - Sen dönene kadar ona göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | -طلب مني بأن أعتني بها حتى تعود -شكراً لكِ |
| Eric sana göz kulak olmamı söyledi ben de bunu yapıyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرني (إيرك) ان أعتني بك ولذا ذلك ما سأفعله |
| Sanırım şef de benim gibi düşünüyor. Şef benden Ross'a göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | وأظن الرئيس سيظن ذلك أيضًا. حسنا، الرئيس طلب مني مراقبة (روس). |
| Nessie, gölündeki fazla istekli yatırımcılarla uğraşması gerektiğini söyledi ve buna göz kulak olmamı rica etti. | Open Subtitles | المطورين الحماسيين في بحيرتها و طلبت مني الإعتناء بها |
| Sana göz kulak olmamı söyledi. | Open Subtitles | طلب منّي الإعتناء بكِ |
| Bir şeylere göz kulak olmamı istiyor musun, istemiyor musun? | Open Subtitles | انا .. لا هل تريدني أن أراقب كل شيء أم لا؟ |
| Geçen gün annen aradı ve sana göz kulak olmamı istedi. | Open Subtitles | أمك اتصلت بي أول أمس، وطلبت مني أن أراقبكِ. |
| Benden ona göz kulak olmamı istedin. | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أراقبها من أجلك |