| Yedek Gözlüklerim benim yatak odamda, şifonyerimin üzerinde yarasa sinyalimin yanında. | Open Subtitles | نظارتي الإحتياطية في غرفة نومي فوق خزانتي بالقرب من صورة الخفاش |
| Genelde lens takıyorum, ama Gözlüklerim olmadan onları bulamıyorum. | Open Subtitles | نعم, لأني عادة أستخدم الاتصالات ولكني لم أجدها, بدون نظارتي |
| Toparlan, çünkü hemen ayrılıyoruz. Güneş Gözlüklerim nerede? | Open Subtitles | اعدي حقيبتكِ لأننا راحلان في الحال أين نظارتي الشمسية؟ |
| Gözlüklerim olmadan oy pusulasını bile göremem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أرى ورقة الإقتراع بدون نظاراتي |
| Gece görüşlü Gözlüklerim, dürbünüm eğer yatacak yere ihtiyacımız olursa diye çadırım böcek spreyim ve bir kasaturam var. | Open Subtitles | لقد أحضرت نظاراتي للرؤية الليلية، مناظير، خيمة في حالة كنا بحاجة إلى المبيت بالخارج سبراي مانع للحشرات وأنا لدي حربة |
| Gözlüklerim yok ama o elindeki aynı 20'lik sanıyorum. | Open Subtitles | أنا لستُ أضع نظارتى ولكن هذا يبدوا كما لو أنه نفس السلاح عيار 20 .الذى كنت تعول عليه طوال الوقت |
| Gözlüklerim olmadan, bir yarasa kadar körümdür. | Open Subtitles | تدري أنّي عملياً لا أرى جيداً دون نظارتي |
| Gözlüklerim çok rahatsız edici olduğu içim gözlerime ameliyat yaptırdım ve işe dönmek için acele ettim çünkü sizlerden geride kalacağımı düşündüm ki bu çok aptalca | Open Subtitles | ذهبت وأجريت عملية لعيني لأن نظارتي كانت مزعجة بعض الشيء فقط، وبعدها عدت باكرا للعمل |
| Gözlüklerim şans eseri kaydetti dün geceki partiden bazı anları. | Open Subtitles | نظارتي سجلت من غير قصد... أجزاء من حفلة الليلة الماضية |
| Göremem.Gözlüklerim yok. | Open Subtitles | أجل, لا يمكنني رأيت هذا. علي ان ارتدي نظارتي. |
| Güneş Gözlüklerim odada kaldı. | Open Subtitles | أعتقد أنني نسيت نظارتي في الحُجرة الرئيسية |
| Önce Gözlüklerim sonra da valizim kayboldu. | Open Subtitles | أولاً نظارتي تختفي ثم أحد حقائبي |
| O kadar soğuk ki Gözlüklerim tamamen buğulandı. | Open Subtitles | باردٌ جداً لدرجة أن ضباباً تكون على نظاراتي |
| Masanın üzerindeydi, bütün iç çamaşırları yayılmıştı ve Gözlüklerim yanımda değildi. | Open Subtitles | كلا، كان هناك طاولة وكان عندهم ملابس مرصوصة فوقها ولم أضع نظاراتي |
| Bir saniye Gözlüklerim kırılacak diye korktum hepsi bu. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي لم أفكر به هي نظاراتي |
| Gözlüklerim düştü, bir şey göremiyordum sonra biri geldi-- | Open Subtitles | لقد سقطت نظاراتي , ولم أتمكن من الرؤية ....... ومن ثم جاء أحـــ |
| Ne yazık ki, Gözlüklerim yanımda değil. | Open Subtitles | آه، الأمر هو ..أنني لا أمتلك نظاراتي |
| Gözlüklerim yok ama o elindeki aynı 20'lik sanıyorum. | Open Subtitles | أنا لستُ أضع نظارتى ولكن هذا يبدوا كما لو أنه نفس السلاح عيار 20 الذى كنت تعول عليه طوال الوقت. |
| - Haydi buradan çıkalım. - Gözlüklerim! Gözlüklerimi kaybettim. | Open Subtitles | . لنخرج من هنا - نظارتى، لقد فقدت نظارتى - |
| Gözlüklerim var ve başımı dakikada 50 defa döndürüyorum ve şarkı söylüyorum | TED | ولديّ نظارات واقية وأنا أقلب رأسي 50 مرة في الدقيقة، وأغني، |
| - Gözlüklerim olmadan mı seviyorsun beni? | Open Subtitles | هل تحبيني بدون النظارة ؟ هل علي ان ارتديها ؟ |
| Gözlüklerim olmadığından Bay Smith-Jones'a davetsiz bir misafir gitmiş oldu. | Open Subtitles | بدون نظاراتى, أخشى انه السيد سميث جونز الذى كان لديه زائرا غير متوقع... |
| Squash Gözlüklerim gibi. | Open Subtitles | نظارة السكواش الواقية |