Hayır. Bizi destekleyen bütün doktorları gözlüyorlar. | Open Subtitles | لا، إنهم يراقبون الأطباء المتعاونين معنا |
Eğer telefonu dinlemeye aldılarsa evini de gözlüyorlar demektir. | Open Subtitles | وان كان الهاتف مراقبا فانهم يراقبون المكان كذلك |
MyEarth çalışanları durumu gözlüyorlar. | Open Subtitles | الطاقم في مؤسسة ارضي للاقمار الصناعية يراقبون الوضع عن كثب |
Yasak alandaki barikatın içinde birkaç yüz transgenic var, polis ve ulusal muhafızlar, tedirgin bir şekilde çevreyi gözlüyorlar, anlaşılan her iki taraf da diğerinin harekete geçmesini bekliyor. | Open Subtitles | وبينما المئات من المتحوّرين بقوا متمترسين داخل المنطقة المُحاصرة رجال الشرطة والحرس الوطني تراجعوا بإرتباك وهم يراقبون محيط المنطقة كلا الطرفين فيما يبدو بإنتظـار ماذا سيفعل الطرف الآخر |
Beni Alex'e giderim diye sürekli gözlüyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يراقبوني ليروا إذ من الممكن أن اذهب إلى، أليكس |
Zamanı gözlüyorlar demek daha doğru. | Open Subtitles | بل الأمر كأنّهم يراقبون الزمن. |
Esrar keşler tüm köprüleri gözlüyorlar, New York o kadar da büyük değil. | Open Subtitles | الرجال يراقبون جميع الجسور. مدينة "نيويورك" ليست كبيرة، سنجده. |
Burası çok sıkı gerçekten ve gözlüyorlar her- | Open Subtitles | بجد، الأمر عليه تشديد، وإنهم يراقبون كل... |
Sürekli bizi gözlüyorlar. | Open Subtitles | هم يراقبون دائما. |
Tüm çıkışları gözlüyorlar. | Open Subtitles | يراقبون كل المخارج. |
Evi gözlüyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يراقبون المنزل |
- Evini gözlüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يراقبون منزلك |
Evi gözlüyorlar galiba. | Open Subtitles | أظن أنهم يراقبون المنزل |
gözlüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يراقبون |
Beni, sizi bulmak için gözlüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يراقبوني في سبيل العثور عليك |