Bunca şey Gözlerimin önünde ben fark etmeden, nasıl olmuş? | Open Subtitles | كيف يظهر ذلك الكابوس أمام عيني دون أن أعلم ذلك؟ |
Zavallı dostum Wes'i Gözlerimin önünde kafa derisi yüzülüp de bir kan gölü içinde terk edildiğini gördüğümde yapmam gerekeni çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | متمددا قتيلا في بركة من الدم انتزع فروة رأسه أمام عيني عرفت ما كان واجبي |
Bunu yapan matbaacı Gözlerimin önünde son duasını etti ve kendi boğazını kesti. | Open Subtitles | عامل الطباعة الذي قام بطباعة هذه تلى صلاته الأخيرة وبعدها قطع حنجرته أمامي |
Birkaç ay önce 12 yaşında küçük bir kız Gözlerimin önünde bıçaklandı. | Open Subtitles | قبل بضعة أشهر كانت هنالك فتاة بعمر 12 عاماً تمّ طعنها أمامي |
Öz annem evdeyken kimseyi sikemezdim çünkü daha üç yaşımdayken annem Gözlerimin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | لو كانت أمّي الحقيقيّة في المنزل، لأنّها قُتلَت أمام ناظريّ لمّا كنتُ في الثالثة |
O arkadaşlığı sağlamlaştırdığıma bu adamın cesedinin henüz Gözlerimin önünde düşmesine. | Open Subtitles | أو قد كونتُ بتلك السرعة تلك الصداقة، وبأنني قد كنت أعرف هذا الإنسان الذي سقطت جثته أمام عينيّ |
Güzel otlakların Gözlerimin önünde küle döndüğü rüya. | Open Subtitles | عندما يتحول ذلك المرج الجميل إلى رماد تماماً أمام عيناي |
Bana cevabın tam Gözlerimin önünde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بن اخبرنى بالجواب الذى كان امام عينى تمام |
Bunu göreli bir ay oluyor, ve şimdi hala Gözlerimin önünde canlanıyor. | Open Subtitles | لقد رأيت المشهد منذ شهر ومازال يتراءى لي حتى هذه اللحظة, كأنما أمام عيني |
Onun çocuğunu taşıdığım farkedilince, Moloc sevdiğimi ölümle cezalandırdı ve kızımı Gözlerimin önünde kurban etti. | Open Subtitles | عندما إكتشف أني كنت أحمل ولده مولّك , حكم عليه بالموت ثم ضحى بإبنتنا أمام عيني |
Sevgili oğlumu Gözlerimin önünde kelepçeleyip götürdüler. | Open Subtitles | لقد قيدوا ابني حبيبي أمام عيني و أخذوه مني |
Ve en iyi arkadaşlarımdan birinin Gözlerimin önünde ölmesini izledim, bu yüzden... | Open Subtitles | ورأيت للتو أحد أصدقائي وهو يموت أمام عيني |
Merdivenlere oturur, benim karşımda... Gözlerimin önünde ders çalışırdı. | Open Subtitles | كانت تجلس على الدرج ، تذاكر كانت موجودة ، أمامي ، وبدت |
Bu önemli kahrolası, çünkü adam Gözlerimin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | تَعلَم، إنهُ أمرٌ مُهِم، اللعنَة لأَنَ الرَجُل قُتِلَ أمامي |
İkinci kez bir çocuğun Gözlerimin önünde öleceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت أنها ستكون المرة الثانية التي يموت بها طفل أمامي |
Çocuğumun Gözlerimin önünde ölmesini seyrettim. | Open Subtitles | ورأيتُ ابنتي تموت أمام ناظريّ -أتعلم كم كان هذا مؤلماً؟ |
Çocukken annem Gözlerimin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | عندما كنتُ صغيراً، قُتلت والدتي أمام ناظريّ... |
Çocukken annem Gözlerimin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | عندما كنتُ صغيراً، قُتلت والدتي أمام ناظريّ... |
Henüz 10 yaşımdayken, ailem Gözlerimin önünde öldürüldü. | Open Subtitles | عندما كُنتُ في العاشِرة من عمري، قُتِل والديّ أمام عينيّ |
Çok defa Gözlerimin önünde sahneler beliriveriyor ve gerçekler mi yoksa değiller mi kavrayamıyorum. | Open Subtitles | غالباً، أنا أرىَ مشاهداً تمرّ من أمام عينيّ وأنا لاأعلمُ إذا ماكانت أحلاماً حقيقيّةً. |
İşte o an Gözlerimin önünde başka bir başlık belirdi. | Open Subtitles | وبتلك اللحظة ، عنوان أخبار آخر ظهر أمام عيناي |
Sonraki sabah, 20 yıl yaşlanmış olarak uyandın, ve annen Gözlerimin önünde ölüyordu. | Open Subtitles | فى الصباح التالى إستيقظتى فى العشرين من عمرك و أمك كانت تحتضر امام عينى |
Gözlerimin önünde öldü o. | Open Subtitles | لقد لقى حتفه أمام مرأى عينيّ |
Ve aynen böyle hükümetin hoşlandığım tek, küçücük yönü Gözlerimin önünde ölümüne dövüldü. | Open Subtitles | وبلمح البصر .. المهمة الحكومية الوحيدة الصغيرة التي استمتع بهـا تم سحقهـا أمام ناظري |