Yabancı bir yer değil; gözlerimizin önünde, bugünkü hareketlerimizle şekillenen bir yer. | TED | ولكنه ليس مكاناً بعيداً، بل إنه يتفتح أمام أعيننا باستمرار الآن متغيراً باستمرار بحسب ما نفعله اليوم. |
Bugün de çok eski olduklarını iddia eden geleneklerin bile gözlerimizin önünde hızla değiştiğini görüyoruz. | TED | واليوم نرى الادعاءات الخاصة بالتقاليد التي تدعى أنها قديمة، تتغير سريعاً أمام أعيننا. |
Katelyn Ohashi'nin gözlerimizin önünde tam anlamıyla bir bahar çiçeği gibi açıldığını görmek harikaydı. | TED | وكان أمراً رائعاً جداً رؤيةُ كاتلين أوهاشي تتطور أمام أعيننا. |
Önümüzdeki Cuma, bu takımın Jason Street'in yokluğunu atlatıp yoluna devam ettiğini mi yoksa tüm sezonun gözlerimizin önünde, nasıl un ufak olduğunu mu anlayacağımız gün olacak. | Open Subtitles | اللحظة التي يتخطى فيها هذا الفريق خسارة جايسون والمضي قدما أو نشاهد الموسم بأكمله يسقط أمام أعيننا |
Başımızı yukarı kaldırdığımızda binanın gözlerimizin önünde çöküşüne şahitlik ettik. | Open Subtitles | و نظرنا لأعلى لنجد البرجين ينهارا أمام أعيننا |
Bak, bilmemiz gereken her şey gözlerimizin önünde oluyor. | Open Subtitles | كل شيء نريد أن نعرفه يكون مباشرةً أمام أعيننا |
Yüzyılın en müthiş deneyi gözlerimizin önünde gerçekleşirken Müfettiş Albert Caponi'ninkiler sımsıkı kapalıydı. | Open Subtitles | بينما تجربة القرن الأكثر غرابة وقعت أمام أعيننا كانت عيون المفتش ألبرت كابوني مغلقة بإحكام |
Sayın Bakan, eğer taleplerini yerine getirmezsem sevdiklerimizden 40 kişi gözlerimizin önünde öldürülecek. | Open Subtitles | سيدي الوزير أنا لا أمتثل لمطالبهم سوف يقتلون 40 شخصًا من أحبابنا الآن أمام أعيننا |
- gözlerimizin önünde değişiyorsun. | Open Subtitles | . انت فقط ،،، تتغير . مباشرةً أمام أعيننا |
gözlerimizin önünde bir Sarmaşık Birliği Capulet ve Montague durumu var. | Open Subtitles | إننا نشهد أمام أعيننا لحظةً تراجيديةً من أعلى المستويات. |
Düşünsene, gözlerimizin önünde paramparça olabilirdi. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد تم تحطمت أمام أعيننا. |
Ölümsüz Ulric'imiz bir kravat partisi verecek boynu biraz uzamış olarak hem de gözlerimizin önünde. | Open Subtitles | فأولريك الذي لايموت سيتعرض للشنق... وسيُدق عنقه أمام أعيننا. |
gözlerimizin önünde patlayıp toza dönüştü. | Open Subtitles | انحلالهم إلى غبار أمام أعيننا بوضوح |
gözlerimizin önünde yok olup gidecek. Hem de öyle böyle değil. Devam edin. | Open Subtitles | و سيقوم بالسقوط أمام أعيننا بوقت كبير |
Dünya tüm sihriyle gözlerimizin önünde. | Open Subtitles | سحر هذا العالم موجود مباشرة أمام أعيننا |
Nasıl olur? gözlerimizin önünde ölmüştü. | Open Subtitles | ذلك مستحيل ، لقد ماتت أمام أعيننا |
gözlerimizin önünde mükemmel bir sanatçıya dönüştün. Dostum. Kaba şey! | Open Subtitles | أمام أعيننا تماما. أنا آسف جدا. |
Çünkü bence gözlerimizin önünde bir kanıtımız oldu bile. | Open Subtitles | أظن أن لدينا مثال حي يحصل أمام أعيننا |
Hizmetlimiz gözlerimizin önünde parçalara ayrıldı. | Open Subtitles | وقد قُطّع خادمنا إلى أشلاء أمام أعيننا. |
İnanılmaz. Süreç gözlerimizin önünde parçalanıyor. | Open Subtitles | أمر لا يصدق. "العملية" تنهار أمام أعيننا. |