Söylesene bir araba kiralıyor olsaydın bayinin banka hesabına bakmasını mı yoksa sana gülümsemesini ve anahtarı vermesini mi isterdin? | Open Subtitles | لو كنت ستتقدم لطلب قرض سيارة هل ستنظر الوكالة كشف حسابك بالبنك وتضحك أم تبتسم وتعطيك مفتاح سيارة؟ |
gülümsemesini istedim ama gülümsemedi işte! | Open Subtitles | أردت منها أن تبتسم ولكنها رفضت |
10 yıl önce, tanımış olduğun bir kızın gülümsemesini hatırlar mıydın? | Open Subtitles | هل تتذكر ابتسامة فتاة منذ عشر سنوات مضت؟ |
Ben yine de, bebeğimizin dünyaya gelişini,... onu kucağına alışını ve ilk gülümsemesini ... göremeyeceğim için kahroluyorum. | Open Subtitles | أنا على أى حال, قد مُزِقت عندما علمت انى لن أكون متواجد لأرى طفلتى تأتى الى العالم وهى بين يديك ابتسامتها الأولى |
İşte bildiğin gibi, sen aşık olduğum adamın şeytani gülümsemesini alan yakışıklımsın. | Open Subtitles | ولعلمك فقط أنت نفس الرجل الجميل ذي الإبتسامة الساحرة الذي وقعت بحبه |
Onun o bulaşıcı gülümsemesini ve her günümüze kattığı neşeyi özleyeceğim. | Open Subtitles | وسوف أفتقد تلك الابتسامة المعدية والفرح الذي يحضره معه كل يوم |
Çünkü her zaman bana yandan gülümsemesini yapar. | Open Subtitles | لأنها دائما تعطيني الأبتسامة المثيرة الصغيرة |
Onun gülümsemesini almışsın bile zaten. Ne yaparsın işte? | Open Subtitles | أنت لديك ابتسامته بالفعل ما الذي ستقوم بفعله ؟ |
Onun yüzünü ve gülümsemesini aldığımı... | Open Subtitles | ...ولدي وجهها وابتسامتها |
Yani bana gülümsemesini Sağlayamaz mıyım? | Open Subtitles | أنني لا يمكن أن أجعلها تبتسم في وجهي؟ |
Anne, onun gülümsemesini görmen lazım. | Open Subtitles | وإبتسامتها أمي يجب أن تريها وهي تبتسم |
Biz... sadece... annemizin gülümsemesini tekrar görmek istedik.. | Open Subtitles | ... نحن فقط اردنا فقط مشاهدة والدتنا تبتسم مرة واحدة فقط |
Bir SS fotoğrafçı, kameraya gülümsemesini emrederek onun bu fotoğrafını çekmişti. | Open Subtitles | ألتقط مُصوّر الـ "إس إس" هذه الصورة طلب منها أن تبتسم لآلة التصوير |
İnek gülümsemesini bir dene. Çekici bir sırrın varmış gibi. | Open Subtitles | جربي ابتسامة خجولة كما لو انك تعلمين سرا جميلا |
Yeğenimin böyle gülümsemesini yıllardır görmemiştim.. | Open Subtitles | لم أرى ابتسامة بنت أخي منذ زمن طويل |
- Ben Fırtına'nın gülümsemesini gördüm ama... | Open Subtitles | - رأيت ابتسامة "العاصفة الرعدية" و ليس .. |
Bu turtanın kabuğunda gülümsemesini görmediğini söyle hadi. | Open Subtitles | اجزم لي أنّك لا ترى ابتسامتها في قشرة فطيرة الدجاج هذه |
Onu yakından tanımak ve gülümsemesini görmek istedim. | Open Subtitles | فقط أردتُ معرفتها عن قُرب, لِِأرى ابتسامتها |
Oh, onun yeniden gülümsemesini görmek ne güzel. | Open Subtitles | أوه، إنه لأمر حَسنُ لذا رُؤيته الإبتسامة ثانيةً. |
Tüm yapman gereken, hatunun gülümsemesini yakalamak. | Open Subtitles | كُل ما عليك فعله هو ان تُريني الإبتسامة على وجه السيده، |
Ela gözlerini süzüp o gülümsemesini takınınca... oltaya geleceğimi düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد أن بإمكانه سحري بتلك العيون وتلك الابتسامة ويجعلنى اترنح ثانياً |
O şapşal suratındaki ukala gülümsemesini sileceğim onun. Suratı şapşaldı cidden. | Open Subtitles | امسح تلك الابتسامة من وجهه الغبي. |
Şarkının melodisi bana onun gülümsemesini saçlarının kokusunu, birlikte dans ederken dokunduğum tenini hatırlatıyordu. | Open Subtitles | اللحن رسم الأبتسامة على وجهها بأستمرار رائحة شعرها، لمسة جسدها ونحن نرقص. |
Babanın gülümsemesini almışsın. | Open Subtitles | حسناً ، لديك ابتسامته |
Maria'mı göğsüme yattığındaki o güzel gülümsemesini. | Open Subtitles | حبيبتي( ماريا)و ... وابتسامتها عندما كانت تنام على صدري ... |
Annenin gözleri ve gülümsemesini almışsın... | Open Subtitles | كنت قد حصلت على عيون أمك، وابتسامة أمك في ... |