Bakıyorum Bay Russell için gümüşleri parlatıyorsun. | Open Subtitles | أرى أن الفضة قد تم صقلها من أجل السيد روسيل |
gümüşleri, halıları neredeyse taşıyabildikleri herşeyi götürdüler. | Open Subtitles | لقد استولوا على الفضة ، السجاد وكل ما أمكنهم حمله |
Bununla dalga geçiyorlar. gümüşleri ne zaman çalacağına dair bahse giriyorlar. | Open Subtitles | يضحكون بسبب ذلك و يتراهنون حول ما إذا كنت ستسرق الفضة ام لا |
gümüşleri kullanıyorlar. | Open Subtitles | ويستخدمون الأواني الفضية. |
Kütüphaneye 2,000 Dolar istediğimi belirten bir fidye mektubu yazdım aksi halde gümüşleri öldürecektim. | Open Subtitles | لقد كتبت رسالة فدية للمكتبة مطالبا بقيمة 2000 دولار أو سوف أقتل الطاقم الفضي خاصتهم |
- gümüşleri saklasan iyi olur. - Arabana kadar geliyim. | Open Subtitles | من الأفضل إخفاء الفضيات سوف أصحبكم للسيارة |
Christofle gümüşleri. Limoges, Orrefors kristali. | Open Subtitles | فضة Christofle، Limoges، بلور Orrefors. |
Ama eğer beni markette bulabildiğim tüm gümüşleri eritmeye çalışırken görüyorsan bu muhtemelen Cuma gecesinde ki dolunaydan dolayıdır. | Open Subtitles | لكن لو رأيتني أحاول أن أصهر كل الفضه التى أجدها هذا بسبب أن الجمعه يوم قمر كامل |
Yani sen de sahte gümüşleri araştırıyordun. | Open Subtitles | إذًا أنتِ تحققينَ بشأن الفضة المُزيفة أيضًا. |
- Foxhill. Binayı terk edip etmediklerine bak. gümüşleri götürmeye yatkınlar. | Open Subtitles | تحققى من أن أسرة " هولى " خرجت من المبنى و إلا سيأخذون الفضة |
Üzerini aradık ve bu gümüşleri bulduk. | Open Subtitles | وبعدما فتشت متاعه و وجدت كل هذه الفضة |
Görevim müzedeki gümüşleri parlatmak idi. | Open Subtitles | كنت ألمع الفضة في غرفة الكؤوس التذكارية |
Yarından önce gümüşleri kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أتأكد من أواني الفضة قبل الغد |
Curt, Janine'in payını korumak için gümüşleri çıkarıyordu. | Open Subtitles | ( كيرت ) كان يخرج الفضة ليحفظ حق ( جنين ) ماهو الشيء الذي أمامنا ولا نراه ؟ |
Tüm gümüşleri topladığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أننا أحرقنا كل الفضة |
- gümüşleri saklayın. | Open Subtitles | -خـبِّيء الأواني الفضية *(مـن خوفه أن يسرقهم)* |
Asıl nokta ise, parayı hiçbir zaman alamadım ve işte bu yüzden Earl, gümüşleri bulamıyordu. | Open Subtitles | المهم بأنني لم أتحصل على المال. وهكذا كيف علمت بأن إيرل لن يستطع إيجاد الطاقم الفضي |
gümüşleri En Az İki Kere Dikkatlice Yıkayın, Özellikle de İnsanların Kullandıklarını. | Open Subtitles | إغسلي الفضيات التي يستخدمها البشر مرتين على الأقل |
Askeri alayın gümüşleri mi? | Open Subtitles | فضة الفوج العسكري؟ |
Oraya gir ve gümüşleri al. Hepsini al. -Nerede? | Open Subtitles | أدخل هناك و أحمل تلك الفضه أحضرها كلها! |
Neden gümüşleri peçeteye koymuyorsun? | Open Subtitles | لم لا تضعين الفضيّات على منديل؟ |