Haydi, bavullarımızı gümrükten geçirelim. | Open Subtitles | هيا لنحمل حقائبنا عبر الجمارك هذا شئ لا اقلق عليه |
İşte buradasın. Görüyorum ki gümrükten geçmişsin. | Open Subtitles | . هذه أنتِ رأيتكِ تتجاوزين الجمارك قبليّ |
Sıradan bir bond çanta işte gümrükten geçerken kimsenin fark etmeyeceği bir çanta. | Open Subtitles | حقيبة جلدية ذات تصميم عادي ومقبض والتي يجب أن أعبر بها الجمارك دون أن يدركوا ذلك |
Üzerinde Torcillo yazılı olan herşey, kolayca gümrükten geçer. | Open Subtitles | يمر أي قفص مغلق من خلال الجمارك في أعظم الهدوء. |
gümrükten geçen miktarın sayısı fazladır. | Open Subtitles | معظم المهربين ينجحون فى المرور من الجمارك |
Kokaini sahte bölmelere koyacağım ve gümrükten geçireceğim. | Open Subtitles | ساضع الكوكيين فى جيوب سريةبالحقائب واعبر بها من الجمارك |
16 saat içinde Los Angeles'a inmeli, ve tabutu gümrükten geçirmeliyim. Çünkü orada bir cenaze arabası bekliyor olacak. | Open Subtitles | وأريد أن تدع الجمارك النعش يمر لٔانّ عربة الموتى ستنتظرنا هناك |
Buraya gelip gümrükten çekmemi söylediler. | Open Subtitles | و قيل لي أن أتي إلى هنا لكي أخرجها من الجمارك |
Bu DVD'ler gümrükten geçmek için sadece yemmiş. | Open Subtitles | تلك الأقراص كانت مجرد خدعه ليمروا من الجمارك |
Son 24 saat içinde gümrükten geçmemiş. | Open Subtitles | الجمارك لم توقع على جواز سفره في أخر 24 ساعه |
Seni gümrükten geçirmem için kıçımı vermem gerekse de Amerika'ya gidiyorsun. | Open Subtitles | حتى لو تطلب الأمر أن أخفيك بداخلي لتعبر الجمارك سأفعل ستذهب إلى أمريكا |
Evrakları dolduruldu, gümrükten geçti, bir pasaportu vardı. | Open Subtitles | لديه جواز سفر، و تجاوز الجمارك وملأ المعاملات الورقية |
Kurban, gümrükten geçmişse güvenlik kameralarında görüntüsü olmalı. | Open Subtitles | إذا ذهب لدينا مركز فيينا الدولي من خلال الجمارك كان عليه أن يذهب من خلال كاميرات مراقبة |
gümrükten geçtikten sonra, karım arayıp oğlumun eve döndüğünü söyledi. | Open Subtitles | بعد أن خرجنا من الجمارك سمعت من زوجتي أن أبني قد عاد الينا |
Basın kimlikleri, gümrükten geçmek için hiç de fena fikir değil. | Open Subtitles | حقائب التقارير الصحفية لا تمر بصعوبة من الجمارك |
gümrükten giren her bireyi araştırıyoruz. | Open Subtitles | سنقوم بالتحقق من سجلات كل شخص عبر الجمارك |
- İki gün önce gümrükten onun adına geçmiş 6 adet Afrika gri papağanı 4 adet tarantula örümceği ve de 2 adet Burma pitonu var. | Open Subtitles | أيّ شيءٍ غير عادي؟ قبضت عليه الجمارك البارحة وبحوزته ستّة ببغاوات أفريقيّة، أربعة عناكب بابون، |
Gereken az miktardaki zehri gümrükten rahatlıkla geçirmiştir. | Open Subtitles | الكميات التي كان يحتاجها، كان من السهل أن يمر بها من الجمارك العسكرية. |
Monte Cristo'ya gemisinin gümrükten geçeceğini, ama o gece limanda kalması gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أخبر الأمير أنك ستساعده على مرورالشحنهمن الجمرك, لكن يجب أن تبقى هذه الشحنهفىالميناءليلهواحده. |
Tabii gümrükten geçmemişler. | Open Subtitles | بالطبع, تجاوز الكشف الجمركي. |
Onları gümrükten geçir, bağlantılarını kur ve bana da o içtikleri şeyden ayır. | Open Subtitles | وصّي الموظفين عليهم، قم بإتصالاتك، ووفّر لي بعضاً مما سيتناولونه |
Özür dilerim ama gümrükten geçene kadar bana telefonumu kullanmaya izin vermediler. | Open Subtitles | إنني متأسف، لكن لم يدعوني أستخدم هاتفي حتى خلّصتُ الرسوم الجمركية |