"gün bir" - Traduction Turc en Arabe

    • في اليوم
        
    • يوم كان
        
    • يوم ما
        
    • بيوم ما
        
    • أحد الأيام
        
    • وفي اليوم
        
    • ويوما ما
        
    • يوم لا
        
    • كل يوم على
        
    • السلحفاة وطائر
        
    • حادثني في يومٍ
        
    Onu bana bıraktığı gün bir sandviç almak için buzdolabına doğru uzandım. Open Subtitles في اليوم الذي أخذته فيه من منزلي ذهبت إلى الثلاجة لأحضر السندويشات
    Eskisi gibi her gün bir gazete olsa kendimi kontrol ederdim. Open Subtitles كنت اتحكم بعادتي عندما كانت الاوراق تستعمل مرة واحدة في اليوم
    Geçen gün bir adamla dalaşmamın ardından paparazziler peşimde fırsat kolluyor. Open Subtitles بعدما تشاجرت مع ذاك الرجل في اليوم السابق أصبح المصورون يلاحقونني
    Okuldan eve her geldiği gün bir tarafı morarmış oluyordu. Open Subtitles كل يوم كان يأتي من المدرسة إلى المنزل وبه كدمات
    Gülümseyin ve bir gün bir ATM'de durdu. soyuldu ve... Open Subtitles وفي يوم ما توقف عند الصراف الآلي وقد تمت سرقته
    İmkansız göründüğünün farkındayım ama bir gün bir başkası için hazır olacaksın. Open Subtitles ، أعلم أن هذا يبدو مُستحيلاً لكن بيوم ما ، ستكونين مُستعدة لشخصاً آخر
    Sonra bir gün bir adamla tanıştı ona aşık oldu ve işi bıraktı. Open Subtitles ثم فى أحد الأيام قابلت رجل ووقعت فى حبه وتركت العمل
    Biliyor musun geçen gün bir mağazadayken bu kitabı gördüm Open Subtitles تعلمون، رأيت هذا عندما كنت في المتجر في اليوم الآخر.
    Başlangıçta deli saçması gelmişti. Sonra her gün bir kayıt göndermeye başladı. Open Subtitles وكان مجرد وظيفة الجوز في البداية ثم بدأ بإرسال الشريط في اليوم.
    Hemen ertesi gün, bir tanesi tapınağa gelip dinimize saygısızlığını açığa vurdu. Open Subtitles في اليوم التالي واحد منهم سار في المعبد بنفسه و عظ الدنس
    Ertesi gün bir kamyon yanaştı, 2 tane adam odaları doldurdu, Open Subtitles في اليوم التالي، توقفت شاحنة هنا وقام رجلين بتفريغ الغرف الثلاثة.
    Bu sebeple o siyah düşük bel pantolonun hayatıma girdiği gün bir şeyler oldu. TED لذلك، في اليوم الذي دخلت فيه تلك السراويل السوداء حياتي، حدث شيء ما.
    İlk gün bir yürüyüşe çıkarlardı, ve klik - klik - klik - klik olurdu; beş dakika sonra hepsi tekrar bottaydı. TED في اليوم الأول يقومون برحلة مشياً على الأقدام، وكانت، تك، تك، تك، تك. بعد 5 دقائق يعودون إلى القارب.
    Hatta bir gün bir öğrenci bana şunu sordu: "Hayali adet öncesi gerginlikleri de olur mu?" TED في الحقيقة، سألني طالب في اليوم الآخر، هل يصابوا بالدورة الشهرية الوهمية؟
    Dördüncü gün bir kadın geldi ve yaklaştı ve başka bir çocuğu daha almasını istedi. küçük bir erkek çocuğu,daha 4 yaşında. TED في اليوم الرابع اقتربت منها امراة وطلبت منها أن تأخذ طفلاً آخر ولد صغير، عمره أربع سنوات فقط
    Her gün bir asker diğerine, "Bu böyle sürüp gitmez." diyordu. Open Subtitles كل يوم كان المرء منا يحدث نفسه بأن هذا الترف لن يستمر إلى الأبد
    Birkaç yüz milyon yıl geçer ve bir gün bir bakterinin DNA'sında mikroskobik bir kopyalama hatası olur. Open Subtitles حتى مرت بضعُ مئات ملايين الأعوام و من ثم في يوم كان هناك خطأ مطبعي مجهري
    Süt emiyordu ve bir gün bir bakıcı sigara molası verdi, pencereden havuzlarına doğru bakıyordu, sigara içerek. TED كات ترضع، وفي يوم ما أخذ الحارس استراحة لتدخين سيجارة وكان ينظر إلى الحوض ويُدخّن.
    Belki bir gün, bir kayadaki mineralleri sadece dokunarak hissedebileceğiz. TED لربما في يوم ما نتمكن من تحسس المعادن في صخرة ما باللمس.
    Bir gün, bir şekilde Tanrı bizi affeder. Open Subtitles بطريقة ما ، بيوم ما الرب سيغفر لنا
    Bir gün bir düzine bilek buketi hazırlıyordum. Open Subtitles وفى أحد الأيام , كنت أصنع ثلاث دست من حلقات الزهور للحفل الراقص
    Ve ilk gün, bir saniyeliğine arkamı dönmüştüm ve kafamı çevirdiğimde Daniel orada penisini tutarak ve şarkı söyleyerek dikiliyordu. Open Subtitles وفي اليوم الأوّل، أشحتُ نظري لثانية وعندما نظرتُ إليه بعدها كان دانييل واقفاً يغنّي
    İşler yoluna girer, sonra bir gün bir bakmışsın sen de onu, kendi kızı hakkında tamamen yanılırken buluyorsun. Open Subtitles الأموار تنجح، ويوما ما عليك أن تكون قادراً على لرؤيتها بشكلٍ خاطئ حول أطفالها
    Neredeyse her gün bir tane geliyordu ne bir pul, ne de iade adresi tabii. Open Subtitles يصل واحداً تقريباً كل يوم لا طوابع بريدية , لا عناوين مرتجعة بالتأكيد
    Bir gün bir zamanda başkan, bir gün bir zamanda. Open Subtitles لنأخذ كل يوم على حدة أيّتها العمدة كل يوم على حدة
    Bir gün bir gün bir çocuk eve de gelmiş kimse yok. Open Subtitles ، كيم سو هان مو) ، السلحفاة وطائر الكركي)
    Sonra bir gün bir telefon aldım. Dedin ki... Open Subtitles ...بعدئذٍ، حادثني في يومٍ ما وقال لي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus