Kretase'de onun türü nadir, fakat burada, Güney Kutbu'nda hayatta kalabiliyorlar. | Open Subtitles | ونوعه نادر في العصر الطباشيري لكنهم يستمرون في البقاء هنا في القطب الجنوبي |
Patlayıcılar ve matkaplar işe yaramayacaktır, Güney Kutbu'nda yaramamışlardı. | Open Subtitles | لا المتفجرات ولا المثقاب سوف تكون فعالة ، كما في القطب الجنوبي |
Ama 1957'den beri Güney Kutbu'nda kalıcı bir üs bulunmakta. | Open Subtitles | لكن منذ 1957، هناك قاعدةٌ دائمة في القطب الجنوبي |
Güney Kutbu'nda, yolcuğumun sonuna geldim. | Open Subtitles | إنّي أقف عند القطب الجنوبي في ختام رحتلي |
Güney Kutbu'nda, yolcuğumun sonuna geldim. | Open Subtitles | إنّي أقف عند القطب الجنوبي في ختام رحتلي |
Seni Güney Kutbu'nda gözlerden uzak tutanlar babanla Tenzin. | Open Subtitles | لكن تينزين و والدك عزلاك في القطب الجنوبي |
Güney Kutbu'nda, dünyamızı ruhlar dünyasına bağlayan bir portal var. | Open Subtitles | ثمة بوابة في القطب الجنوبي تربط عالمنا بعالم الأرواح |
Ama geçen ay, Güney Kutbu'nda yetişen bir dağ lalesi ve Filipinler'de yetişen etçil bir bitki türü keşfedildi. | Open Subtitles | ولكن الشهر المنصرم اكتشف انه يمكن البقاء على قيد الحياة في القطب الجنوبي و تم العثور على نبات لاحم في الفلبين |
Penguenler sadece Güney Kutbu'nda yaşamıyor muydu? | Open Subtitles | أليست طيور البطريق في القطب الجنوبي فقط؟ |
Temmuz'daki günöte sırasında, yani Dünya güneşten en uzak olduğunda Antarktika'da da kış yaşanmaktadır. Bu durum da Güney Kutbu'nda iki kat soğuk yaratır. | TED | في أوج المدار في يوليو حيث تكون الأرض في أبعد نقطة عن الشمس تكون هذه هي فترة فصل الشتاء في القارة الجنوبية وهو ما يؤدي إلى تضاعف تأثير البرودة في القطب الجنوبي. |
Arkadaşları hayatlarına devam ederken Korra Güney Kutbu'nda kalmıştır. | Open Subtitles | بينما أصدقاؤها واصلوا حياتهم، بقيت (كورا) في القطب الجنوبي |