Düzenli olarak ateşli kafamı seramik karolara geçiriyor, Günlerdir bir şey yememiş olmama rağmen kusmaya çalışıyordum. | TED | أتقلب لتبريد رأسي المحموم على أرضية السيراميك ومحاولاً إجبار نفسي على التقيؤ رغم أنّي لم آكل شيئاً منذ أيام. |
İçki sorunuma da gelince, Günlerdir bir yudum bile içmedim. | Open Subtitles | وبالنسبة لتعاقري الشراب، فإنّي لمْ أشرب رشفة منذ أيام. |
Kurbanlar susuz kalmış ve Günlerdir bir şey yememiş. | Open Subtitles | الضحايا كن مصابات بالتجفاف و لم يأكلن منذ أيام |
Açlıktan ölüyoruz. Günlerdir bir şey yemedik. | Open Subtitles | نحن نتضور جوعاً، لم نأكل منذ أيام |
Açlıktan ölüyoruz. Günlerdir bir şey yemedik. Hadi! | Open Subtitles | نحن نتضور جوعاً، لم نأكل منذ أيام |
Günlerdir bir şey yeyip içmedik. | Open Subtitles | لم نأكل أو نشرب أيّ شئ منذ أيام |
Ayrıca Günlerdir bir şey yemediğimi de bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | و أيضا لا تعلميـن أني لم أكل منذ أيام |
Hadi! -Açlıktan ölüyoruz. Günlerdir bir şey yemedik. | Open Subtitles | -نحن نتضور جوعاً، لم نأكل منذ أيام |
Günlerdir bir şey yemedik. | Open Subtitles | -نحن نتضور جوعاً، لم نأكل منذ أيام |
Günlerdir bir damla su içmedik, bir lokma ekmek yemedik! | Open Subtitles | لم يزودننا بالطعام أو الماء منذ أيام! |
Günlerdir bir şey yemediler. | Open Subtitles | تقريباً لم نأكل منذ أيام. |
Günlerdir bir lokma bile bir şey yemedin. | Open Subtitles | لم تأكل شيئًا منذ أيام |
Çocuk Günlerdir bir şey yemedi. | Open Subtitles | لم يأكل الفتى منذ أيام |
Günlerdir bir lokma geçmedi ağzından. | Open Subtitles | انت لم تأكل منذ أيام |
Günlerdir bir şey yemedi. | Open Subtitles | -إنها لم تأكل منذ أيام |