| JS: Eskiden -- bu eski günlere ait bir tür grafik, ticari malların veya dövizlerin trend eğilimleri vardı. | TED | جيم: في الايام الخوالي - يشبه هذا رسما بيانيّا من الأيام الخوالي، يوجد ميل للاتجاه لهذه السلع أو العملات. |
| Partinizdeki pek çok kişi, geçmişteki güzel günlere bakarken, siz onların hiç olmadığının farkındasınız. | TED | تدرك بأن عدد من حزبك ينظرون لبعض الأيام الخوالي التي تعلم انها لم تأتي |
| Arnavutluk'tan, bağırsak gribinden söz edilmesinin ardında seçimlerden uzak bu sınırlı günlere sığınmak yatıyor. | Open Subtitles | بجانب ذكر ألبانيا لديه إنفلونزا بمعدته ينأي بنفسه فى هذه الأيام القليلة التى تفصلنا عن الإنتخابات |
| Sen eski günlere layık bir adamsın. | Open Subtitles | أنت تشعر بالحنين للأيام الجميلة الماضية, |
| "Atlantik'teki özgür ve eğlenceli günlere elveda." | Open Subtitles | وداعا لأيام من المرح والحرية في البحر الأدرياتيكي. |
| Bunlar daha önceden di, ama bu şey olduğundan beridir... o günlere geri döndüm | Open Subtitles | لكن منذ أن حصل معي هذا لكن قريبا سنستعيد الأيام الماضية والفضل لك |
| O benimle eski günlere dönmek istiyor. | Open Subtitles | تريد العودة إلى الأيام التي كانت فيها معي، أتفهمُ ذلك؟ |
| simdi o günlere bakip hangi istikamete dogru gittigimi tam olarak bilmek tuhaf geliyor. | Open Subtitles | من المضحك تذكر تلك الأيام أعرف الآن بالضبط أنني أتوجه إلى ذلك العصر |
| O günlere geri dönebilseniz, daha farklı davranırdım diyor musunuz? | Open Subtitles | إذا كنتما تستطيعان استعادة تلك الأيام هل تعتقدان بأنكما ستقومان بالأمور بشكل مختلف |
| Ama günün birinde bu günlere bakıp gülümseyeceksin. | Open Subtitles | لكن في يوم ما ستنظرين لتلك الأيام و تبتسمي فقط لا تحملي |
| Tek sahip olduğum şeyin bir fikir olduğu ve dördümüzün hâlâ dost olduğu günlere. | Open Subtitles | إلى الأيام حيث كان كل ما أملك مجرد فكرة وأربعتنا لا نزال أفضل الأصدقاء |
| General, Ülkemizdeki geçmiş günlere kenardan baktı. | Open Subtitles | ايها الجينرال، الأيام التي تجلس في دولتنا على الجانب قد انتهت |
| İnsanlar yalnız oldukları halde zorlansalar da yaşıyorlar ama ama böyle günlere gelip de herkesin çok mutlu olduğunu görünce o zaman düşünüyorlar ki, | Open Subtitles | عندما تأتي تلك الأيام تبدو السعادة على الجميع. حينها أعتقد.. |
| Yeni gelen günlere bakmalı ve onları kucak açmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتطلع إلى الأيام القَادمة و نبنى لها. |
| O günlere dair hatırlamadığın çok şey vardır. | Open Subtitles | ربما هناك الكثير لا تتذكريه عن تلك الايام تَعْرفُين. |
| İyi adamlar bu günlere gelebilmek için çok çalışırlar. | Open Subtitles | هل تعرفين ، الشباب الصالحون يصعب ايجادهم هذه الايام |
| Elle açılan o eski günlere ne oldu? | Open Subtitles | مالذي سيحدث للأيام الجيدة عندما تسحب القمة و تصبح مستنقع؟ |
| Beni dinlediğin günlere ne halt oldu? | Open Subtitles | مالذي حدث للأيام التي كنت تستمع فيها إلي؟ |
| Şu tahta kaplamalara bakar mısın? Ahşap günlere dönmüşüm gibi hissettim. | Open Subtitles | هلاّ تنظرون لهذه الألواح، أشعر بأنّني عدت لأيام البناء بالخشب |
| Bana, hayatımda, yeniden ileri bakmayı öğrettin seninle birlikte olacak olan günlere ve gecelere. | Open Subtitles | علمتني أن أنظر للأمام من جديد لأيام وليال معك |
| Ama keşke eski günlere dönebilseydiniz. | Open Subtitles | لكنى أتمنى منكما أن تعيدا علاقتيكما إلى ما كانت عليه |
| Uzak günlere gülüyoruz ha ha ha ve a ho ho ho ile | Open Subtitles | ♪ هذه طريقة ضحكنا ♪ ♪ ها ها ها هو هو هو ♪ |
| Dakikalar saatlere, saatler günlere dönüşüyordu. | Open Subtitles | الدقائق تمر سريعاً إلى ساعات الساعات إلى أيام |