- Bir iyilik. Pakistan İstihbarat'ından biriyle konuşmak senin güvendiğin kıdemli biriyle. | Open Subtitles | شخص ما أتحدث إليه في الاستخبارات الباكستانية، شخص رفيع المستوى تثق به |
Şimdi, eğer bu dünyada en çok güvendiğin insan bunları düşünmekle kalmayıp, aynı zamanda o şeyleri onunla beraber olmamak için kullanırsa ne hissedersin? | Open Subtitles | ماذا كنت ستفعل ، إذا كان أكثر شخص تثق فيه ؟ لا يفكر فقط في ذلك ولكن يستخدمها كسبب لكي لا يكون بقربك |
Kim bu çocuk böyle bir kanıtı verecek kadar güvendiğin? | Open Subtitles | من هو هذا الصبي الذي تثقين به مع دليل كهذا؟ |
O halde neden babanın ve güvendiğin diğer insanların senin için en iyiyi bulmalarına izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لذا، لمَ لا تدعين هؤلاء الذين تثقين بهم وبأبيك يساعدونك بإعداد ما هو الأفضل لك |
Benim yerime başka birine güvendiğin için. | Open Subtitles | لكن جزءاً مني لم يعجبه أنك وثقت بشخص آخر غيري. |
Bana güvendiğin için teşekkür ederim, Diane ama herhangi bir söz veremem. | Open Subtitles | شكرا على ثقتك ولكن لا استطيع ان التزم لـ هذه الخطوة |
Belki tanıdığın, belki güvendiğin biri seni binmek için ikna edecek. | Open Subtitles | ويعرض عليك ساعي بريد تعرفه وربما تثق به أن يوصلك. |
- Bu insanlara güven, bana güvendiğin gibi. | Open Subtitles | لا أستطيع ذلك , ثق بهؤلاء الناس مثلما تثق بى .. |
Tanrı biliyor, en çok güvendiğin insanlar tarafından, ihanete uğradın, ama ben Sherry değilim. | Open Subtitles | الله يعلم أنك تمت خيانتك من قبل أكثر الناس الذين كنت تثق بهم |
Neden arkadaşlarınla konuşmuyorsun, güvendiğin insanlara. | Open Subtitles | لماذا لا تتحدّث الى أصدقائكَ ، أناس تثق بهم |
Haa, en azından güvendiğin biri varmış. | Open Subtitles | آه.. أرى أنه على الأقل لديك شخص واحد تثق فيه |
güvendiğin biriyle yapmak daha kolay olacak. | Open Subtitles | سيكون القيام بالأمر أسهل كثيراً مع شخص تثق به |
O halde neden güvendiğin kişilerin, babanın senin için karar vermelerine izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لذا، لمَ لا تدعين هؤلاء الذين تثقين بهم وبأبيك يساعدونك بإعداد ما هو الأفضل لك |
Yani güvendiğin bu iki adamın senin üzerine poker oynamış olabileceğini. | Open Subtitles | أعني، رجلان تثقين بهما يراهنان بكِ في لعبة المراهنات |
Yoma senin için değerli olan her şeyi aldı, güvendiğin insanlar tarafından ihanete uğradın, ve seni terk ettiler. | Open Subtitles | اليوما" أخذ أشياء ثمينة بالنسبة لك و تمت خيانتك من قبل أشخاص كنت تثقين بهم و تم التنازل عنك |
Bana söylediğin gün. Sonunda bana güvendiğin gün. | Open Subtitles | اليوم الذي أخبرتني فيه، الذي وثقت بي أخيراً |
güvendiğin birinin sadakati gibi mi? | Open Subtitles | أنت تعني مثل الأخلاص لشخص ما أنت وثقت به ؟ |
Biliyorsun, bana güvendiğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | أتعلم أنا مسرور جداً انك وثقت بى |
Öyle görünüyor ki ben güvendiğin biri değilim yani sen başkanlık makamında kendi kendine dikiliyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أني لست محل ثقتك لذا قف وحدك على الختم الرئاسي واحتفل بنفسك |
Bana güvendiğin için teşekkür ederim ama beni korumana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | شكراً على صوت ثقتك ولكني لا أحتاج حمايتك |
güvendiğin biri seni yüzüstü bıraksa ne yapardın? | Open Subtitles | ما الذي تفعلين لو أن شخصًا ما وثقتِ به خذلك؟ |
Evet, iyiyiz. Bu konuda bana güvendiğin için de sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لثقتكِ بي للقيام بذلك أيضاً |
Bana güvendiğin için teşekkür ederim ama tam olarak nasıl yapılacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | أقدر لكِ ثقتكِ هذه ..لكني لست واثقة أنني أعلم كيف |
Bana güvendiğin için sağ ol ya. | Open Subtitles | ...شكرا على ثِقتك |