"güvendiğin" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تثق
• تثقين
• وثقت
• ثقتك
• وثقتِ
• لثقتكِ
• ثقتكِ
• ثِقتك

- Bir iyilik. Pakistan İstihbarat'ından biriyle konuşmak senin güvendiğin kıdemli biriyle.
شخص ما أتحدث إليه في الاستخبارات الباكستانية، شخص رفيع المستوى تثق به

Şimdi, eğer bu dünyada en çok güvendiğin insan bunları düşünmekle kalmayıp, aynı zamanda o şeyleri onunla beraber olmamak için kullanırsa ne hissedersin?
ماذا كنت ستفعل ، إذا كان أكثر شخص تثق فيه ؟ لا يفكر فقط في ذلك ولكن يستخدمها كسبب لكي لا يكون بقربك

Kim bu çocuk böyle bir kanıtı verecek kadar güvendiğin?
من هو هذا الصبي الذي تثقين به مع دليل كهذا؟

O halde neden babanın ve güvendiğin diğer insanların senin için en iyiyi bulmalarına izin vermiyorsun?
لذا، لمَ لا تدعين هؤلاء الذين تثقين بهم وبأبيك يساعدونك بإعداد ما هو الأفضل لك

Benim yerime başka birine güvendiğin için.
لكن جزءاً مني لم يعجبه أنك وثقت بشخص آخر غيري.

Bana güvendiğin için teşekkür ederim, Diane ama herhangi bir söz veremem.
شكرا على ثقتك ولكن لا استطيع ان التزم لـ هذه الخطوة

Belki tanıdığın, belki güvendiğin biri seni binmek için ikna edecek.
ويعرض عليك ساعي بريد تعرفه وربما تثق به أن يوصلك.

- Bu insanlara güven, bana güvendiğin gibi.
لا أستطيع ذلك , ثق بهؤلاء الناس مثلما تثق بى ..

Tanrı biliyor, en çok güvendiğin insanlar tarafından, ihanete uğradın, ama ben Sherry değilim.
الله يعلم أنك تمت خيانتك من قبل أكثر الناس الذين كنت تثق بهم

Neden arkadaşlarınla konuşmuyorsun, güvendiğin insanlara.
لماذا لا تتحدّث الى أصدقائكَ ، أناس تثق بهم

Haa, en azından güvendiğin biri varmış.
آه.. أرى أنه على الأقل لديك شخص واحد تثق فيه

güvendiğin biriyle yapmak daha kolay olacak.
سيكون القيام بالأمر أسهل كثيراً مع شخص تثق به

O halde neden güvendiğin kişilerin, babanın senin için karar vermelerine izin vermiyorsun?
لذا، لمَ لا تدعين هؤلاء الذين تثقين بهم وبأبيك يساعدونك بإعداد ما هو الأفضل لك

Yani güvendiğin bu iki adamın senin üzerine poker oynamış olabileceğini.
أعني، رجلان تثقين بهما يراهنان بكِ في لعبة المراهنات

Yoma senin için değerli olan her şeyi aldı, güvendiğin insanlar tarafından ihanete uğradın, ve seni terk ettiler.
اليوما" أخذ أشياء ثمينة بالنسبة لك و تمت خيانتك من قبل أشخاص كنت تثقين بهم و تم التنازل عنك

Bana söylediğin gün. Sonunda bana güvendiğin gün.
اليوم الذي أخبرتني فيه، الذي وثقت بي أخيراً

güvendiğin birinin sadakati gibi mi?
أنت تعني مثل الأخلاص لشخص ما أنت وثقت به ؟

Biliyorsun, bana güvendiğin için çok mutluyum.
أتعلم أنا مسرور جداً انك وثقت بى

Öyle görünüyor ki ben güvendiğin biri değilim yani sen başkanlık makamında kendi kendine dikiliyorsun.
من الواضح أني لست محل ثقتك لذا قف وحدك على الختم الرئاسي واحتفل بنفسك

Bana güvendiğin için teşekkür ederim ama beni korumana ihtiyacım yok.
شكراً على صوت ثقتك ولكني لا أحتاج حمايتك

güvendiğin biri seni yüzüstü bıraksa ne yapardın?
ما الذي تفعلين لو أن شخصًا ما وثقتِ به خذلك؟

Evet, iyiyiz. Bu konuda bana güvendiğin için de sağ ol.
شكراً لثقتكِ بي للقيام بذلك أيضاً

Bana güvendiğin için teşekkür ederim ama tam olarak nasıl yapılacağını bilmiyorum.
أقدر لكِ ثقتكِ هذه ..لكني لست واثقة أنني أعلم كيف

Bana güvendiğin için sağ ol ya.
...شكرا على ثِقتك