İmparatorun güvenine ihanet ettiği için gözden düşmüş ve kör edilmişti. | Open Subtitles | لقد كلل بالعار وفقأت عيناه عقاباً على خيانة ثقة إمبراطوره به |
Halkın güvenine ihanet mi ediyorsun? | Open Subtitles | هل أنتِ في الحقيقة تخونين ثقة الرأي العام؟ |
Doğru şifreyi bul böylece hedefin güvenine ulaşabilirsin. | Open Subtitles | وأبحثي عن التركيبة الصحيحة ويمكنكِ أن تدخلي ثقة علامتكِ |
Sana dünyaları sunmuştum ama, ilk sınavımda güvenine ihanet ettim. | Open Subtitles | قدمتُ لك كل شي ولأول أختبارٍ لي خنتُ ثقتك |
Senin aşkına veya güvenine sahip olmaya hiçbir hakkım yok fakat lütfen inan, seni hiçbir zaman aldatmaya çalışmadım. | Open Subtitles | ليس لي الحق في ثقتك أو في الفوز بحبك لكن أرجوكِ صدقيني لم أقصد أبداً خداعِك |
Neden, çünkü onun güvenine ihanet ettiğinizi kabul etmiyorsunuz. | Open Subtitles | لماذا, لأنك لا تريد ان تعترف بأنك قد خنت ثقته فيك ؟ |
Efendimin güvenine ihanet edemem, Lordum, üzgünüm. | Open Subtitles | لا يمكنني خيانة ثقة معلمي يا سيدي أنا آسف |
Bu haydut, bu müthiş insanın güvenine ihanet ederek ve soğukkanlılıkla onu öldürerek herkese gerçek yüzünü gösterdi. | Open Subtitles | حيث وضع الناس ثقتهم في سفاح بقناع و عباءة سفاح اظهر لنا وجهه الحقيقي عندما خان ثقة هذا الرجل العظيم و اغتاله ببرودة دم |
Evet. Yargıç bana böyle açıkladı. Kamu güvenine ihanet ettim. | Open Subtitles | اجل فعلت , كما شرحها لي القاضي فقد خنت ثقة العامة |
Annie'nin güvenine o kadar çok ihanet ettim ki. | Open Subtitles | لقد خنت ثقة آني مرات عديدة أكثر من ان اعترف بذلك |
Bilemiyorum, bir arkadaşın güvenine ihanet olsun okul dükkanından bir şey çalma olsun. | Open Subtitles | ، لاأعلم، أخنت ثقة صديق أو سرقت من متجر الحرم الجامعيّ ؟ |
Bilemiyorum, bir arkadaşın güvenine ihanet olsun okul dükkanından bir şey çalma olsun. | Open Subtitles | ، لاأعلم، أخنت ثقة صديق أو سرقت من متجر الحرم الجامعيّ ؟ |
Senin güvenine ihanet ettim ama bunu ilişkimizi korumak adına yaptım. Bu bana çok daha önemli göründü. | Open Subtitles | لقد خنت ثقتك لقد فعلت هذا لكي أحافظ على علاقتنا و هذا أكثر أهمية لي |
Kısaca sana inanmayarak güvenine ve ailene ihanet etmiş olduğunu söyledim. | Open Subtitles | جعلتها بسيطة وموجزة ، وهادفة اوضحت لها أنها لا تثق بك وانها خانت ثقتك وثقة عائلتك |
Dürüst bir ilişki istiyordum ve güvenine ihanet etmemeliydim. | Open Subtitles | انا أريد علاقه صريحة وانا لم يكن علي ان اخون ثقتك |
O doğru olduğuna inandığı şeyi yapıyordu ama ben senin güvenine ihanet ettim. | Open Subtitles | لقد كانت تعمل ما كانت تظنه صحيحاً، لكنني أنا من خنت ثقتك. |
Senin güvenine neden ihanet edeyim ki? | Open Subtitles | لقد خنتُ ثقتك إلى متنمرةٍ قاسية القلب عديمة الروح غير مرغوبٍ بها |
Bakın, ben onun güvenine bu şekilde ihanet edemem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أخون ثقته هكذا ، لا أستطيع |
İstiyorsa sana anlatır ama güvenine ihanet etmeyeceğim. | Open Subtitles | يمكنه أن يخبرك إذا أراد ذلك ولكنني لن أخون ثقته |
Ama Jenna'nın güvenine ihanet etmiş olmaz mıydım? | Open Subtitles | ذلك سيكون إعتداء شديد على ثقتها أليس كذلك ؟ |
İmparatorun güvenine ihanet ettiği için gözden düşmüş ve kör edilmişti. | Open Subtitles | لقد أصبح موصوم وأعمى بسبب خيانته لثقة الإمبراطور |
House'un beni sabote ederek kendini sabote etmesini istemiyorum bunun için de senin güvenine ve rehberliğine ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا اريد لهاوس ان يخرب على نفسه بالتخريب علي و احتاج لأن تدلني و لثقتك لفعل ذلك |
güvenine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة ثقتكم. |