"güvenini kazanmak" - Traduction Turc en Arabe

• لأكسب ثقة
• لكسب ثقة
• تكتسب ثقة
• احترامكَ
• لاكتساب ثقه
• لتكسب ثقة
• لكسب ثقته
• الثقة مع

Ağabeyinin ekibinin güvenini kazanmak için kullandım onu.
أنا استخدمتها فقط لأكسب ثقة فريق أخاها.

O karıdan nefret ediyordum. Kardeşimin güvenini kazanmak için çok uğraştım.
أكره تلك الشمطاء لقد عملت لأكسب ثقة أخي

Bir kadının güvenini kazanmak için en iyi yolun alyans takmaktan olduğu, köpek satın almak dışında ama böyle bir belayı kim ister?
لا توجد طريقة أفضل لكسب ثقة المرأة من إرتداء خاتم زواج، وربّما بشراء كلب، ولكن من يُريد تلك الفوضى؟ حسناً.

"Mason, bir çocuğun... güvenini kazanmak için nasıl gülümsediğini göstersene bana. "
أرني كيف تبتسم كي تكتسب ثقة طفل

Senin güvenini kazanmak için sadece bir fırsat istiyorum.
لا أطلب سوى فرصة لاستعادة احترامكَ.

Kurbanlarını güvenini kazanmak için hangi metotları kullanıyorlar?
ما الطرق التي يستخدمونها لاكتساب ثقه ضحاياهم

Fakat bu çocukların güvenini kazanmak için sadece tek şansımız var.
أنا أيضا، لكن لديك فرصة لتكسب ثقة هذه الفتاة

güvenini kazanmak için hem paranoyasını beslemeli hem de ortak düşman yaratmalıyız.
لكسب ثقته سيكون علينا تحمل ثقته وذعره ووهمه بوجود عدو مشترك لنا

Onu nasıl kontrol etmeye çalışıyormuşum ona saygı duymuyormuşum bu insanların güvenini kazanmak için ne kadar çok çalışmış şimdi giderse insanlar onun yeni sömürgecilerden olduğunu düşünecekmiş benim gibi.
كيف أنني أحاول أن أسيطر عليها كيف أني لا أحترمها كيف أنها عملت بجدّ كبير ...لكي تبني الثقة مع هؤلاء الناس وكيف الآن

Gizli kimlikle, Lane'in güvenini kazanmak ve daha sonra örgüt üyelerinin kimliğini belirlemek için gönderilmiştim.
أرسلت لأكسب ثقة (لين) بيّ وأخيرًا تعرفت على أعضاء مُنظمته

Scottie'nin güvenini kazanmak ve Whitehall hakkında bilgi edinmek için beni gönderdin, şimdi dışarıdayım ve... karanlıktayım.
(لقد ارسلتني لأكسب ثقة (سكوتي "و اعلم بشأن "وايتهال .. و الآن انا بالخارج أنا هارب

Gizli kimlikle, Lane'in güvenini kazanmak ve daha sonra örgüt üyelerinin kimliğini belirlemek için gönderilmiştim.
تم إرسالي السرية لكسب ثقة لين. وتحديد نهاية المطاف أعضاء منظمته.

Onları Kaptan Hunt'a verdim, güvenini kazanmak için.
أعطيتهم لهانت الكابتن, لكسب ثقة له.

Bu kızların güvenini kazanmak çok zordur.
هناك نافذة ضيقة لكسب ثقة فتاة

Tamam, koğuştaki hastaların güvenini kazanmak için kendin de psikolojik olarak hastaymışsın gibi davranıyorsun.
{\pos(192,220)}إذن كي تكتسب ثقة المرضى بالجناح فأنت تتظاهر أنك مريض عقلياً

Kurbanlarının güvenini kazanmak için hangi metotları kulanıyorlar?
لاكتساب ثقه ضحاياهم جاسون؟

"Mason, bir çocuğun... güvenini kazanmak için nasıl gülümsediğini göstersene bana. "
اريني كيف تبتسم لتكسب ثقة طفل

Çocuğun güvenini kazanmak için birtakım şeyler söylemiş.
لقد إستعملت كلمات لكسب ثقته وحبه

Burada amacım deneğin güvenini kazanmak.
إنّها مهمتي لأبني الثقة مع النموذج.