Sorun, sana güvenmemem değil senin bana güvenmemen. | Open Subtitles | المشكلة ليست انني لا اثق بك المشكلة أنك لا تثق بي |
Ailem, arkadaşlarım hepsi sana güvenmemem konusunda beni uyarmıştı. | Open Subtitles | عائلتى و اصدقائى جميعهم حذرونى من ان اثق فيك. |
İki isimli adamlara güvenmemem gerektiğini duymuştum. | Open Subtitles | لقد قيل لي ان لا اثق باي رجل لديه اسمين |
Mesele, arkadaşım olan Binbaşı Baltimore'a güvenmemem değil. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بإنى لا أثق بكى ، أيتها الرائد بالتيمور |
Babam ona güvendi, ve benimde güvenmemem için bir sebep göremiyorum. | Open Subtitles | إنه عمي الذي أنت تتحدث عنه والدي كان يثق به أنا لا أرسى سبباً لكي لا أثق به |
Belki. Ama öğrendiğim bir şey varsa o da asla bir periye güvenmemem gerektiğidir. | Open Subtitles | ربّما، لكنْ ما تعلّمته هو عدم الثقّة بحوريّة أبداً |
- Sana güvenmemem gerektiğini biliyordum! | Open Subtitles | - لقد كنت اعلم انه لا يجب ان اثق بك |
Hayır, lavuk kardeşim, sebebi ona güvenmemem. | Open Subtitles | -لا يا غبى,انا لا اثق به اهذا يهم؟ |
Sana güvenmemem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت ماكان لي ان اثق بك |
Sizlere güvenmemem gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا اثق بك . |
Sizlere güvenmemem gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا اثق بك . |
Sana güvenmemem gerektiğini söylerken haklıydın. | Open Subtitles | لقد كنتي محقة عندما قلتي أنني ينبغي ألا أثق بكِ |
O kıza güvenmemem gerektiğini biliyordum. Lanet olsun biliyordum. | Open Subtitles | أعلم أنه لم يجدر بى أن أثق بها أعلم هذا تمام العلم |
Belki. Ama öğrendiğim bir şey varsa o da asla bir periye güvenmemem gerektiğidir. | Open Subtitles | ربّما، لكنْ ما تعلّمته هو عدم الثقّة بحوريّة أبداً |