Sana güvenmemi istiyorsun, ama bana doğruları söyleyecek kadar güvenmiyorsun. | Open Subtitles | تريدني أن أثق بك لكنك لا تثق بي لتخبرني الحقيقة |
Neyse, eğer bana güvenmemi istiyorsan benim da sana güvenmem âdil olur, değil mi? | Open Subtitles | و على أي حال إن كنت أريدك أن تثقي في فعلىَّ أن أثق بك أيضا |
Bunun olacağını biliyordun, değil mi? Sana güvenmemi sağladın! | Open Subtitles | أنت كنت تعلم أن هذا سيحدث أنت جعلتنى أثق بك |
Beni öldürmeye kalkanların hesabına çalışıyorsun. Sana güvenmemi mi istiyorsun, doktor? | Open Subtitles | وتعمل للأشخاص الذين يحاولون قتلي وتريد مني أن اثق فيك؟ |
Sana güvenmemi istiyorsun ama bana hiçbir şey verdiğin yok. | Open Subtitles | تطلبين مني أن أثق بك لكنّك لا تعطيني شيء |
Yani, üniversite para mı almak için Blair ve Chuck'a güvenmemi istemen pek adil değil. | Open Subtitles | اعنـي, ليس من العـدل أن تطلبـي مني أن أثق بعـودة رسـوم التعليـم عن طريق بلير او تشـاك |
Bana her zaman, sana güvenmemi söylerdin. | Open Subtitles | دائماً كنت تخبرني بأن أثق بك والأن يجب أن تثق أنت بي |
Şu an benden güvenmemi istemeniz için pek iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | حسنٌ، هذا.. ليس الوقت الأفضل لتسألني أن أثق بك |
Ned sana güvenmemi istemiştin sen neden bana güvenmiyorsun? | Open Subtitles | سألتني أن أثق بك إذن لماذا لا تستطيع الثقة بي؟ |
Bunun affedilecek tarafı yok efendim. Ona güvenmemi istedi, ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | ليس هناكَ أعذار لما فعلته ، يا سيدتي طلب منّي أن أثق به ، وهذا ما فعلته |
Sana güvenmemi söylüyorsun ama neden beni kendinden uzaklaştırıyorsun? | Open Subtitles | أخبرتني بأن أثق بك لكن لماذا تستمر بدفعي بعيداً ؟ |
Bir daha sana güvenmemi sağlamak için söyleyebileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ما من شيء يمكنك قوله سيجعلني أثق بك ثانية |
Sana güvenmemi isteyip sonra her şeyi kendine saklıyorsun. | Open Subtitles | لايمكنك سؤالي أن أثق بك وبعدها تبقي أشياء لنفسك |
Benden sana güvenmemi istiyorsan odamda saklanma ve içeri girdiğimde ödümü koparma. | Open Subtitles | أتريدني أن أثق بك؟ لا تختبئ في غرفتي و تفزعني بشدة عندما أدخل |
Diğer arkadaşlarıma güvendiğim kadar güvenmemi mi bekliyorsun sana? | Open Subtitles | تتوقعين منّي أن أثق بكِ كما أثق بالأشخاص الذين بالخارج؟ |
Birden ortaya çıkıp sana güvenmemi ve benden bilgi alıp cinayete yardım ve yataklık yapmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | وتظهر لي وتطلب مني أن أثق بك في معلومات تدخلني في قضية تستر على مجرم |
Sadece sana güvenmemi söylüyorsun. | Open Subtitles | لأنك لن تفعلي أنتي فقط تقولين يجب أن أثق بكِ |
Burada konuştuğumuz her şey içgüdülerime hiç olmadığı kadar güvenmemi sağladı. | Open Subtitles | كل شئ تحدثنا حوله هنا جعلني اثق من اعماقي بطرق لم اظن بأني استطيعها |
Burada kelepçelenmiş oturuyorum sen de sana güvenmemi mi istiyorsun be? | Open Subtitles | أنا جالس هنا بالقيود... أنت تريد مني أن اثق بك |
Bütün testleri geçip, sana güvenmemi sağlarsan ancak o zaman yardım ederim. | Open Subtitles | إذا إجتزت جميع الإختبارات و استطعت أن تكسب ثقتي عندها وحسب سأساعدك |
Bu yaptıklarından sonra, nasıl benden ona güvenmemi beklersin? | Open Subtitles | {\pos(190,210)}كيف عساكَ تطلبُ منّي أن أثقَ به بعد ما فعله؟ |
Sakın sana güvenmemi bekleme. | Open Subtitles | لا تسألني لثقتي. |
Beyin sarsıntısı geçirebilirdin. Eve dönünce check-up yaptırırım demene güvenmemi de sakın bekleme. | Open Subtitles | وإنّي أفطن من الوثوق في أنّك ستخضعين نفسك لفحص بالمنزل. |