Her güzel şeyin bir sonu var, maalesef. | Open Subtitles | كل الأشياء الجيدة يجب أن تنتهي في يوم ما, لسوء الحظ. |
İşlerin böyle sona ermesini istemezdim ama her güzel şeyin bir sonu var, değil mi? | Open Subtitles | ,لم ارد ان تنتهي الأمور بهذه الطريقة لكن كل الأشياء الجيدة تنتهي, صحيح؟ |
Her güzel şeyin diye başlayan o lafı bilirsin. | Open Subtitles | حسناً ، أتعلم هُناك ذلك القول عن كل الأشياء الجيدة |
Bana çok nazik davrandın... Ama her güzel şeyin bir sonu vardır. | Open Subtitles | عاملتني بسخاءٍ، لكن جميع الأمور الجيدة يجب أن تصل إلى نهاية |
Her güzel şeyin bir sonu olduğu doğrudur. | Open Subtitles | الأمر حقيقياً في مقولة الأمور الجيدة ستحدث في النهاية |
# Umarım giyecek bir sürü güzel şeyin olur | Open Subtitles | آمل ان يكون لديك من الاشياء الجميلة لترتديها |
Böyle olsun istemezdim ama her güzel şeyin bir sonu vardır. | Open Subtitles | تمنيت ان لاافعل لكن كلّ الأشياء الجيّدة يجب أن تجيء لها نهاية |
Eserlerine hayran kaldık ama her güzel şeyin bir sonu vardır. | Open Subtitles | لقدأعجبالجميعبرسمكهنا... . لكن كل الأشياء الجيدة يجب أن تنتهى |
Aynı dinazorlar gibi, her güzel şeyin bir sonu vardır. | Open Subtitles | لكن مثل الديناصورات كل الأمور الجيدة تنتهي |
Belki her güzel şeyin bir bedeli vardır. | Open Subtitles | ربما الاشياء الجميلة عليها ان تدفع الثمن من الاشياء السيئة |
Seni duydum, "her güzel şeyin sonu vardır" dedin. | Open Subtitles | سمعتك كلّ الأشياء الجيّدة يجب أن تنتهي |
- Her güzel şeyin bir sonu vardır. | Open Subtitles | -حتى الأشياء الجيّدة تنتهي |