"geç olacak" - Traduction Turc en Arabe

    • سيفوت
        
    • سيكون متأخر
        
    • سيكون متأخراً
        
    • فوات
        
    • سنكون متأخرين
        
    • سيكون فات
        
    • يكون متأخرا
        
    • سيكون الوقت قد تأخر
        
    • سيكون الوقت قد فات
        
    • سيكون الوقت متأخر
        
    • سيكون قد فات
        
    Ama yakında bebek sahibi olmam için çok geç olacak. Open Subtitles لكن قريباً سيفوت الآوان لأنجب طفلاً.
    Çok geç olacak. Open Subtitles في ذلك الوقت هو سيكون متأخر جدا.
    Sonra onun için çok geç olacak. Open Subtitles عندها سيكون متأخراً كثيراً بالنسبة إليها
    Hiccup ve onun ejderha mankafaları onları almaya gelinceye kadar çok geç olacak. Open Subtitles سيحتاج هيكب الكتير من الوقت لسيطره عليها و سيكون بعد فوات الأوان
    Şimdi harekete geçmeliyiz. Yoksa çok geç olacak. Open Subtitles يجب أن نتصرّف الآن أو سنكون متأخرين للغاية
    Yoksa çok geç olacak. Open Subtitles يُفضل ان يأتى والا سيصبح متأخراً. خمس دقائق اخرى والا سيكون فات الاوان.
    Beni kovmak için ipleri ellerine geçirdiklerinde çok geç olacak. Open Subtitles وبحلول الوقت الذي سيتطلب لجر السلاسل لإجباري على الخروج فإنه سوف يكون متأخرا جدا
    İzin ver gideyim yoksa çok geç olacak. Open Subtitles أتركنى أذهب ،او سيفوت الاوان بعد ذلك
    Bunu şimdi yapmazsak her şey için çok geç olacak. Open Subtitles إن لم نقم بهذا الآن سيفوت الأوان
    Yarına kadar bir cevap almalı yoksa çok geç olacak. Open Subtitles يجب أن يعرف ردك غدًا وإلا سيفوت الآوان
    - Sonra çok geç olacak. Open Subtitles بعدها سيكون متأخر جدا
    - Sonra çok geç olacak. Open Subtitles بعدها سيكون متأخر جدا
    Bu akşamdan sonra çok geç olacak. Open Subtitles بعد الليله سيكون متأخر جدا
    Onu aramaya başladıklarında da çok geç olacak. Open Subtitles وسوف يبدأوا بالبحث عنه، وهذا سيكون متأخراً
    Öğrenirler, ama artık çok geç olacak. Open Subtitles سيكتشفون هذا سيكون متأخراً جداً
    Ama 10 yıl sonra bu yaptığına pişman olunca, her şey için çok geç olacak. Open Subtitles وخلال 10 سنوات فستندمين على ذلك. لكن بعد فوات الأوان.
    Şimdi harekete geçmeliyiz. Yoksa çok geç olacak. Open Subtitles يجب أن نتصرّف الآن أو سنكون متأخرين للغاية
    Ama şimdi onun peşinden gitmezsem çok geç olacak. Open Subtitles لكن اذا لما اذهب خلفه الان سيكون فات الاوان
    Yoksa çok geç olacak. Open Subtitles بعد ذلك، سوف يكون متأخرا جدا
    Yani eve vardığımızda saat baya geç olacak. Open Subtitles أعني، بحلول وصولنا إلى المنزل، سيكون الوقت قد تأخر كثيراً
    Şimdi veya sonra bütün bunların hesabını vereceksin, ama çok geç olacak. Open Subtitles عاجلا أم آجلا ستدفع ثمن كل شيء، لكنه سيكون الوقت قد فات
    Albert, sen bunları okurken çok geç olacak. Open Subtitles بالوقت الذي ستقرأ هذا سيكون الوقت متأخر جدا
    Yaşamının artık kendisine ait olmadığını anladığı zaman, çok geç olacak. Open Subtitles عندما تدرك أن حياتها لن تعد ملكها من الآن فصاعداً ، سيكون قد فات الأوان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus