Beraber güzel vakit geçiriyorduk ve birdenbire benden kaçar oldu. | Open Subtitles | حسنا, لقد كنا نقضي وقتا جيدا سويا، وفجأة بدأ يتجنبني. |
Gayet iyi vakit geçiriyorduk, birden bir kötümserlik çöktü. | Open Subtitles | نحن كنا نقضي وقتاً رائعاً وفجأة ذهب كل شيء لشعور سيء |
Zaten hemen her geceyi birlikte geçiriyorduk, birbirimize aşıktık ve taşınmak iğrenç bir şeydi. | Open Subtitles | كنا نقضي كل الليالي معاً تقريباً و كنا نحب بعضنا و الانتقال أمر متعب |
Sonuna doğru zamanımızın çoğunu onu tutarak ve alnına yeni sargılar koyarak geçiriyorduk. | Open Subtitles | بالنهايه قد قضينا معظم أوقاتنا نسدها لتقف أو نضع ضمادة أخرى على جبهتها |
Sanırım biraz bahsetmişimdir ama onunla anlaşma yaptım, biz de birlikte iyi zaman geçiriyorduk. | Open Subtitles | انا اعني ممكن او نوعا ما قلت شيئا ولكنني عقدت معها صفقة ونحن بالفعل قضينا وقتا جميلا |
Ben hizmetçiydim ve çok iyi bir ilişkimiz vardı, beraber çok güzel vakit geçiriyorduk. | TED | كنت نادلة، وكان بيننا صداقة كبيرة، أمضينا وقتاً ممتعاً سوية. |
Yani bir dakika önce dördümüz de eğlenip, harika vakit geçiriyorduk. | Open Subtitles | أعني، خلال لحظة كنّا نضحك جميعاً و نستمتع بوقتنا كثيراً |
Harika zaman geçiriyorduk sonra ben Marie olayını açtım... | Open Subtitles | كنا نقضي وقت ممتع ثم فتحت كل المواضيع المتعلقة بماري |
Eve geldiğimizde ise çocuklarla, birbirimizle olduğundan daha çok vakit geçiriyorduk. | Open Subtitles | لكن عندما كنا نذهب للبيت كنا نقضي وقتا اطول مع الاطفال من الوقت الذي نقضيه معا |
Arkama oturmuştu, yoldan çıkardım, oda kahkaha atardı... birlikte olduğumuz zamanlarda... harika zaman geçiriyorduk. | Open Subtitles | كانت جالسة خلفي على الدراجة كنت أنحرف، وكانت تضحك كنا نقضي وقتاً رائعاً |
Çok fazla şarap içmiştik ve gerçekten de iyi vakit geçiriyorduk, ta ki benden önce Valdim'le birlikte olduğunu söyleyene kadar. | Open Subtitles | بعد أن أصبحنا في حالة سكر وكنا نقضي وقتا ممتعا جداً حينها أخبرتني بأن فاديم كان على علاقة بها قبلي |
Harika vakit geçiriyorduk ama kıyafetler çıktığı an birden sakar bir dilsiz gibi davranmaya başladın. | Open Subtitles | كنا نقضي وقت ممتع، وفور تجردنا من الملابس، أصبحت صورة بلا صوت |
O kadar iyi zaman geçiriyorduk ki, az daha geleceğinizi unutuyordum. | Open Subtitles | كنا نقضي وقتا ممتعا لقد نسيت أنك سوف تأتين |
- Hatırlattığın için teşekkürler. - Birlikte iyi vakit geçiriyorduk ama. | Open Subtitles | أشكرك لتذكيري ظننت أننا قضينا وقتاً رائعاً معاً |
Neden bilmiyorum, evde oturmuş film izleyip hoş bir akşam geçiriyorduk. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا, رغم أننا قضينا ليلة رائعة في المنزل بمشاهدة فيلم |
Tanrım! Böyle harika bir gece geçiriyorduk. | Open Subtitles | يا إلهي، و قضينا هذه الليلة الرائعة |
Doğal olarak birlikte epey vakit geçiriyorduk. | Open Subtitles | وأمر طبيعي أننا قضينا أوقات كثيرة معاً |
Ve hakikaten tıpkı bir aile gibi zaman geçiriyorduk. | Open Subtitles | وبالواقع, قضينا وقتاً معاً" "كالعائلات الحقيقية |
Tek bildiğim iyi vakit geçiriyorduk. | Open Subtitles | ...كل ما أعرفه هو أننا قضينا وقتاً جميلاً |
Poconos'ta harika bir hafta sonu geçiriyorduk. | Open Subtitles | لقد أمضينا نهاية عطلة الاسبوع في بوكونوس و كانت ممتعة |
Çok güzel vakit geçiriyorduk... ve sonra geldiler ve mahvettiler. | Open Subtitles | كنا نستمتع بوقتنا ثم جاءوا ودمروا كل شيء |
Oldukça güzel zaman geçiriyorduk. Hadi nehre doğru gidelim. | Open Subtitles | لقد كنا نحظى بوقت ممتع , دعنا نذهب باتجاه النهر. |