Bu olduğunda ise tüm günümü duvarın içinde emekleyerek geçiriyorum. Ve bundan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك، يجب علي أن أقضي يومي كله أزحف داخل فتحات التكييف |
Küçük beynimin içinde seni düşünerek çok fazla zaman geçiriyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنت تعرف ذلك أقضي وقتاً طويلاً داخل عقلي الصغير |
Pekala, buna müteşekkirim, çünkü seninle çok iyi vakit geçiriyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أقدّر لكَ ذلكَ. لأنّي أقضي وقتاً ممتعاً معكَ. |
Burada zaman geçiriyorum çünkü bir yıllık bir izin almaya ve o zamanı çocuğumuzla geçirip sonra döndüğümde kariyerimin beni bekliyor olması gibi... | Open Subtitles | أنا اقضي وقتي هنا لأنني لا أتمتع بالقدرة على أخذ عام اجازة لقضائه مع ابننا و أعلم أنه عندما اعود ساجد وظيفتي تنتظرني |
Yani daha yaşlıyım, façam bozulmuş ve cehennemde bir akşam geçiriyorum. | Open Subtitles | أذاً فقد أصبحت أكبر سناً ومشوهاً وسوف أقضى المساء فى الجحيم |
Ben daha seveceğim kişiyi bulamadım çünkü vaktimi seni severek geçiriyorum. | Open Subtitles | لم أجد من أحبّ بعد لأنّني أمضي كلّ وقتي في حبّك |
- İn oradan, hadi. - Sadece iyi vakit geçiriyorum. | Open Subtitles | ـ أنزلي من عندكِ ـ أنّي فقط أحظى بوقت رائع |
Benzin istasyonlarında da çok fazla vakit geçiriyorum -- boş tren istasyonları. | TED | وكذلك، أقضي الكثير من الوقت في محطات الوقود -- محطات القطار فارغة. |
Haifa'da yaşıyorum ama bu aralar zamanımın çoğunu yurtdışında geçiriyorum. | TED | أنا أعيش في حيفا، ولكن حاليًا، أقضي معظم وقتي في الخارج. |
Şunu söyleyebilirim ki, bu yerlerde çok vakit geçiriyorum ve iklimin çoktan değiştiğini görüyoruz. | TED | دعوني اخبركم بهذا، أقضي الكثير من الأوقات في تلك الأماكن، ونرى المناخ وهو يتغير بالفعل. |
Startup'larla çok vakit geçiriyorum ve büyük, daha köklü şirketlerde çalışan çok arkadaşım var. | TED | أقضي الكثير من الوقت مع الشركات المبتدئة، ولدي الكثير من الأصدقاء الذين يعملون في الشركات الأكبر والأكثر رسوخًا. |
Hiç. Gecelerimin çoğunu burada geçiriyorum. Mutlu olduğum tek yer burası. | Open Subtitles | لاشيء ، أقضي معظم الليالي هنا إنه المكان الوحيد حيث أكون سعيدا |
Dışardayım ve harika insanlarla harika yerlerde harika zaman geçiriyorum. | Open Subtitles | إنني في الخارج أقضي وقتاً جميلاً مع إناس مذهلين في مكان رائع |
Dışardayım ve harika insanlarla harika yerlerde harika zaman geçiriyorum. | Open Subtitles | إنني في الخارج أقضي وقتاً جميلاً مع إناس مذهلين في مكان رائع |
Vaktimin geri kalanını, tur rehberliği ve yemek servisi yaparak ve kampus postasını dağıtarak geçiriyorum. | Open Subtitles | أنا اقضي بقية وقتي في إعطاء جولات توجيهية و العمل بتقديم الخدمات الغذائية و توصيل بريد الجامعة |
"Los Angeles'ta yazar olmaya çalışarak harika zaman geçiriyorum." | Open Subtitles | اقضي وقتا ممتعا محاولا ان اكون روائيا في لوس انجلوس |
Dr Freeman, Noel'i tek başıma geçiriyorum. Panik atak geçiriyorum.. | Open Subtitles | على أن أقضى الكريسماس وحدى سأموت من الفزع |
Zamanımın çoğunu küçük kızları düşünerek geçiriyorum. Yetişkin bir erkeğin böyle bir şey söylemesi tuhaf elbette. | TED | أمضي معظم أوقاتي في التفكير حول الفتيات الصغيرات، وهذا يبدو شيئا غريبا ليقوله رجل بالغ في مجتمعنا. |
Belki kötü bir gün geçiriyorum. Bu programına uyuyor mu? | Open Subtitles | ربما أحظى بيوم سيء هل يمكنك وضعه ضمن جدولك ؟ |
Kötü bir gün geçiriyorum, o kadar. Hayatım bu aralar biraz karışık. | Open Subtitles | إنني أمرّ بيوم عصيب فحسب .. حياتي أصبحت معقّدة |
Hala, şu an çok zor bir zaman geçiriyorum. Sonra konuşalım. | Open Subtitles | عمّتي، أنا أعاني من وقت صعب الآن، لنتحدث لاحقاً |
Doğrusunu söylemek gerekirse berbat bir gün geçiriyorum ve pek gülme havasında değilim. | Open Subtitles | أواجه يوم كريه وليس لي مزاج للضحك يمكننا أن ننتظر حتى الغد |
Seninle buluşacaktım biliyorum, ama çok kötü bir gün geçiriyorum. | Open Subtitles | ..أنا آسف لأن كان علي مقابلتك لكن يواجهني يوم عصيب |
Daha net bir şekilde anladım ki gelişmekte olan bu "marketlerde" daha fazla zaman geçiriyorum. | TED | وقد أصبح واضحًا لي كلما أمضيت وقتي في الأسواق الناشئة. |
Bu inanılmaz bir nikâh, ben inanılmaz zaman geçiriyorum ve ikinizin inanılmaz bir hayatı olacak! | Open Subtitles | هذا حفل زفاف رائع وأنا أحضى بوقت رائع وأنتم الإثنان ستحضون بحياة رائعة |
Zamanımın çoğunu şeyleri anlamaya çalışarak geçiriyorum." Ne demeye çalışıyorlar? | Open Subtitles | أنا امضي معظم وقتي أحاول فهم الأشياء ما الذي يعنونه؟ |
Zamanımın yarısını dairemde geçiriyorum. | Open Subtitles | نصف وقتي أقضيه في المنزل أما النصف الآخر |
Aksine, çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Çok mutluyum ve harika zaman geçiriyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني محظوظة جداً أنا سعيدة جداً وأقضي وقتاً رائعاً |
- Evet, güzel vakit geçiriyorum. | Open Subtitles | تقضين وقتا طيبا اليس كذلك فيفيان نعم انني احظي بوقت طيب |