Bütün hayatımı böyle bir yerde asla geçirmem. Ölürüm daha iyi! | Open Subtitles | لن أقضي بقية حياتي بمكان كهذا أفضل الموت أوّلاً |
Hayır, geçirmedim. İs başındayken iyi vakit geçirmem. | Open Subtitles | كلا، لا يفترض أن أقضي وقتاً ممتعاً أثناء أداء واجبي |
Klinikte ayda fazladan 6 saat geçirmem gerek. Bunlardan iki tanesi de aynı şekilde. | Open Subtitles | يجب أن أقضي ست ساعات زيادة بالعيادة شهرياً و كذلك اثنان منهم |
Tekrar kendisiyle zaman geçirmem için beni zorlasın diye mi? | Open Subtitles | لماذا ؟ حتى تجبرني لقضاء بعض الوقت معها مجدداً ؟ |
Babamla daha fazla zaman geçirmem gerekir diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أشعر أنّه علي أن أمضي المزيد من الوقت مع والدي |
Hayatımın geri kalanını Bilgisayar'dan saklanarak geçirmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت انني سأقضي حياتي مختبئاً عن التداخل ولكن |
Fakat Doktor Palmer'in laboratuvarında bir kaç saat geçirmem gerekiyor. | Open Subtitles | لكنى أريد ان أقضى بعض الساعات فى معمل دكتور "بالمر". |
Hem öğretmenliğe dönüp sağlık sigortasını sürdürmem, hem seninle vakit geçirmem hem de çocuklarımızla ilgilenecek enerjiyi bulmam imkansız. | Open Subtitles | .. سيكون مستحيلاً على العودة للتدريس للحفاظ على التأمين الصحى وقضاء الوقت معك وإيجاد الطاقة للعناية بالأطفال |
Hayatımın geri kalanını onunla geçirmem gereken bir adam var o dağda. | Open Subtitles | ثمة رجلٌ في ذلك الجبل أنوي أن أقضي ما تبقى من حياتي معه |
Tek bildiğim beni kiliseye tıktıkları, bebeğimden ayırdıkları... ..son günlerimi öldürdüğüm insanlarla birlikte geçirmem gerektiğini söylemeleri. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنهم أقفلوا علي خارج الكنيسة جروني بعيداً عن طفلي لكي أقضي بقية حياتي مع من قتلتهم |
Kendimle doğru ve dikkatli olarak biraz zaman geçirmem en azından beni kışkırtacak birilerinden uzak durdurur. | Open Subtitles | رُبّما باستطاعتي أن أقضي بعض الوقت وحيداً،وأضيّقعلىنفسي.. على الأقل بعيداً عن أيّ شخصٍ رُبما يُخرّب ما أفعله. |
Belki tüm zamanımı viyolin çalışarak geçirmem saçmadır başka hiçbir şey yapmadan, ve hayatım boyunca da başka şey yapmama ...izin vermeyecek o okulun seçmelerine katılarak. | Open Subtitles | ربما السخيف أن أقضي كل وقتي بالتدرب على الكمان ،و لا أفعل شئ آخر سأتنافس بالمدرسة غداً |
Tabii adamlarımla birlikte tutuklanıp hayatımın kalanını son derece güvenlikli bir hapishanenin buz gibi hücresinde geçirmem de mümkün. | Open Subtitles | بالتأكيد، من الممكن أيضا ان يلقى القبض علي أنا ورجالي و أقضي بقيت حياتي في زنزانة باردة بسجن شديد الحراسة |
- O çocuklarla vakit geçirmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أقضي بعض الوقت مع هؤلاء الرفاق. لماذا؟ |
Bana Emma ile şansım olabilmesi için, onunla yalnız vakit geçirmem gerektiğini söyleyen sensin. | Open Subtitles | أنتي الذي قال لي ان بعض النقاط لقضاء الوقت وحدي مع ايما |
Yılbaşı arifesini orada geçirmem için davet aldım da. | Open Subtitles | حسناً , لأنه تمت دعوتي لقضاء رأس السنة هناك |
Evde daha fazla zaman geçirmem gerek, Bill. | Open Subtitles | أنا بحاجة لقضاء المزيد من الوقت في المنزل يا بيل. |
Şimdi, önümüzdeki iki dakikayı... titreyerek, terleyerek... tamir edilmeyi bekleyen bozuk bir saat gibi geçirmem gerekecek. | Open Subtitles | الآن يجب على أن أمضي الدقيقتين القادمتين ارتعش و أتصبب عرقا كساعة قديمة تحتاج لتصليح |
Gelecek 4 yılı kim olduğumu bulmaya çalışarak geçirmem gerekmiyor çünkü zaten biliyorum. | Open Subtitles | ولا أريد أن أمضي الأربع سنوات القادمة من حياتي لكي أعرف من أنا لكني أعرف مسبقاً من أنا |
Bir süre narkotikçilerle geçirmem gerekecek. | Open Subtitles | سأقضي بعض الوقت مع رجال المخدرات |
seninle vakit geçirmem zor. | Open Subtitles | فمن الصعب علىّ أن أقضى الوقت معك |
Lois'i ev işlerine yardım etmem ve onunla daha çok vakit geçirmem için dolduruyor. | Open Subtitles | لقد جعل من لويس تجبرني على المساعدة في أعمال المنزل وقضاء وقت أكثر معها |
Ben kriz geçirmem! Geçirtirim! | Open Subtitles | أنا لا أنال ضربة، يا ابن العاهرة أنا أضرب! |
Tekrar gözden geçirmem gerekecek. | Open Subtitles | اذن سنضطر للتفاوض من جديد |
Cadı avcısı saldırısı boş bir evde seninle biraz vakit geçirmem için iyi bir bahane oldu. | Open Subtitles | هجوم صائدو السحرة هو عُذر جيد لي لأقضي بعض الوقت معكي فى بيت خالي. |