Hatamı hatirlamadigim bir gün bile geçmiyor, ve büyük pişmanlık duyuyorum. | TED | لا يكاد يمر يوم إلا و يتم تذكيري بخطأي و أنا نادمة أشد الندم على ذلك الخطأ. |
Zaman eskisi kadar çabuk geçmiyor ve tekrar bencilleşiyorsun. | Open Subtitles | إن الوقت لا يمر سريعاً كما كان ثم إنك تصبح أنانياً مرة أخرى |
Bir yıl geçmiyor, bakıyorsun yine kötü durumda. | Open Subtitles | بعد مضي عام، هو يمر بأحوال عسيرة جدا مرة أخرى |
Kendimi öldürüp bu işi bitirsem daha iyi diye düşünmediğim bir tek gün bile geçmiyor. | Open Subtitles | لا يمر يود دون أن أفكر أنه ربما كان من الأفضل أن أقتل نفسي و أنتهي من هذه الحياة |
Muhammed'in konuşmalarında adın neden bir yıldır geçmiyor! | Open Subtitles | إسأله لما لم يظهر إسمك بها منذ عام إلى الآن |
O zamandan beri, seni düşünmeden bir günüm geçmiyor. | Open Subtitles | منذ حينها .ولا يوم يمر علي الا وانا افكر بكِ |
Gün geçmiyor ki bu müthiş çocukların inanılmaz performanslarıyla... birilerine yardım etmelerini ya da hayır işinde çalıştıklarını görüyoruz. | Open Subtitles | يبدجو أنه لن يمر يوم بدون أن يقوم هؤلاء بعمل خدمة عظيم للناس والمجتمع |
O anın kafamda canlanmadığı tek bir gecem bile geçmiyor... | Open Subtitles | لم تمر علي ليلة واحدة دون أن يمر الأمر فى خاطرى ، و عندما يحدث ذلك |
20 yıldır polislik yapıyorum ve bir günüm bile biri kendi kendine hizmet eden bir hikâye satmaya çalışmadan geçmiyor. | Open Subtitles | أنا شرطي منذ عشرين عام و لا يمر يوم بدون أن يحاول أحد خداعي بقصة تخدم مصالحه |
20 yıldır polislik yapıyorum ve bir günüm bile biri kendi kendine hizmet eden bir hikâye satmaya çalışmadan geçmiyor. | Open Subtitles | أنا شرطي منذ عشرين عام و لا يمر يوم بدون أن يحاول أحد خداعي بقصة تخدم مصالحه |
Onlara bakıp da, "acaba bıyık mı bıraksam" diye düşünmediğim bir hafta bile geçmiyor. | Open Subtitles | لا أظنه يمر أسبوعاَ لا أريد النظر فيهم متسائلاَ هل علي تربية شاربي ؟ |
Çünkü ben seni bir gün bile konuşmayınca o gün hiç iyi geçmiyor. | Open Subtitles | لأنه عندما أترك يوما يمر دون أن أتصل بك أمم، هذا اليوم فقط لن يكون جيدا |
Anlamalısın, bu vicdanıma ağır bir şekilde yük olmadığında, gün geçmiyor. | Open Subtitles | عليك ان تفهم انه لا يمر يوم بدون ان يثقل ذلك على ضميري |
Anlamalısın, vicdanıma ağır gelmeyen bir gün bile geçmiyor. | Open Subtitles | عليك أن تفهم أنه لا يمر يوم لا يثقل ذلك ضميري |
Bu kararımdan ötürü pişmanlık duymadığım bir günüm geçmiyor, ama bu vermek zorunda olduğum bir karadı. | Open Subtitles | ولم يمر يوم لم أندم فيه على ذلك القرار ولكنه كان قرارى |
Milletin de bana abayı yakmadan günü geçmiyor ki canım. | Open Subtitles | مالذي افعله لكي يمر يوم بدون أن أفعل ذلك |
Kaldırımda temizlenmemiş çöplerin bulunduğu bir yığın olması havasının da tenine yapışması öyle bir kirlilik ki ne kadar yıkanırsa yıkan, geçmiyor. | Open Subtitles | رائحة النفايات الملقاة على جانب الطريق الهواء اللزج الذي يمر على جلدك طبقة القذارة التي لا يمكنك أبدًا غسلها |
Şans yıldızlarıma seni seçtikleri için şükretmediğim bir gün geçmiyor ki. | Open Subtitles | لا يمر يوم إلا وأنا أشكر قدري المحظوظ لإختياري لك |
Muhammed'in konuşmalarında adın neden bir yıldır geçmiyor! | Open Subtitles | إسأله لما لم يظهر إسمك بها منذ عام إلى الآن |
Mülteciler sınırı geçmiyor. | Open Subtitles | اللاجئون لا يَعْبرونَ ..الحدود. |
- Kuyrukluyıldız. Yanımızdan geçmiyor. | Open Subtitles | -المٌذنب لم يعد يُحلق بعد الآن |
Ondan aldığım şeyi hatırlamadan bir günüm geçmiyor. | Open Subtitles | لا يمضي يوماً، إلا ويذكّرني بما أخذته منها. |