Çoğu insanın aklına gelen ilk konu nitelikli iş gücünün azlığı. | TED | أول ما يتبادر إلى الذهن، هو نقص العمالة الماهرة. |
Evet, ilişkimizi bitirdikten sonra aklıma gelen ilk şey oydu. | Open Subtitles | أجل , هذا أول ما خطر ببالي بعد أن أنهت علاقتنا |
Maeve'i düşündüğünde aklına gelen ilk şey ne? | Open Subtitles | عندما تفكر بـ مايف,ما هو أول ما يخطر ببالك؟ |
Hamile bir kadını düşündüğünüzde, aklınıza gelen ilk kelimeler nelerdir? | TED | أخبرني عن الكلمات الأولى التي تخطر في بالك عندما تتخيل امرأة حامل؟ |
Ben birkelime söyleyeceğim ve herkes aklına gelen ilk kelimeyi söyleyecek. | Open Subtitles | سوف أقول كلمة و الجميع سيقولون الكلمة الأولى التي تنبثق إلى روؤسهم |
Henry, senden kafanı boşaltmanı ve aile denilince aklına gelen ilk şeyin resmini çizmeni istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، هنري، أريد لإفراغ الاعتبار الخاص بك ورسم صورة وأول ما رأيك |
Olay yerine gelen ilk memurlar, mutfakta ve ebeveyn yatak odasında boğuşma izleri bulmuşlar. | Open Subtitles | أول الواصلين من الضباط شاهدوا اثار للمقاومة في المطبخ وفي غرفة النوم الرئيسية |
Beni öldürmeye gelen ilk sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست أول من أتى لإطلاق النار |
Olay mahalline gelen ilk görevli benim. Benim sorumluluğumda. | Open Subtitles | سأكون أول ضابط في المكان أنا مسؤول عن هذا |
Ayarın yok. Aklınıza gelen ilk şeyi söylersiniz. | Open Subtitles | لا يوجد موانع، تقولون أول ما يخطر ببالكم |
Aklına gelen ilk şeyi söyle sonra bir diğerini oradan devam ederiz. | Open Subtitles | قولي أول ما يخطر ببالك ثم التالي، وسنتابع من تلك النقطة. |
Bu sadece aklınıza gelen ilk şey değildir. | Open Subtitles | إنه فقط ليس هذا أول ما تفكر فيه |
Bu sadece aklınıza gelen ilk şey değildir. | Open Subtitles | إنه فقط ليس هذا أول ما تفكر فيه |
Hadi, çabuk aklına gelen ilk şeyi söyle. | Open Subtitles | هيا، بسرعة، قل أول ما يخطر على بالك. |
Aklıma gelen ilk şey Excalibur! | Open Subtitles | أول ما يخطر في بالي هو " سيف " إكسكاليبر |
Bu gelen ilk telefon da değil. | Open Subtitles | أنت تعرفين، هذه ليست الدعوة الأولى التي تحصلين عليها |
Düşük yaptığın için şanslı olduğunu söylemek istemem ama aklıma gelen ilk şey de buydu. | Open Subtitles | محظوظ ليس الكلمة الصحيحة لوصف الإجهاض لكنها الكلمة الأولى التي خطرت ببالي |
Aklınıza gelen ilk sözcüğü söyleyin lütfen. | Open Subtitles | قل الكلمة الأولى التي تحضر في ذهنك رجاءً |
Yaklaşık iki haftadır kaçırılmıştın, aklına gelen ilk şeyse işe gelmek mi oldu? | Open Subtitles | لقد كنت مخطوفاً طيلة أسبوعين وأول ما جالّ بعقلك هو العودة للعمل؟ |
Siz buraya kara barut aramaya gelen ilk Batılılar değilsiniz. | Open Subtitles | لستما أول من أتى من الغرب سعياً للبارود |
Hayatın boyunca her sabah aklına gelen ilk şey ben olacağım. | Open Subtitles | حتى بقية حياتك سأكون أول شيء تفكرين به كل صباح |