Ve bu problemi çözmek için, nihayetinde geleneksel işlerden gelirleri ayrıştırmak için bir yol bulmamız gerekecek. | TED | وأعتقد أنه لنتمكن من حل هذه المشكلة، علينا أن نجد وسيلةً لفصل الدخل عن الإنتاجية في العمل التقليدي. |
İsveç'teki öğrencilerin dünya gelirleri çizelgesinde ortada olduklarını düşündüklerini unutmayın. | TED | لذا، تذكر بأن الطلاب في السويد، يعتقدون أنهم من ذوي الدخل المتوسط عالمياً |
Televizyonların reklam gelirleri, oyuncuların sponsorları,... maçlar için şehre gelenlerin yarattıkları ekonomik canlılık... | Open Subtitles | أنتَ تعرف كم الإيرادات وحدها في إعلانات التلفزيون ؟ التأييد للّاعبين ؟ الدخل الذي يأتي لوسائل نقل المدينة ؟ |
Aynı zamanda genç yıldızları üniversitede bir yıl oynatarak reytingleri ve gelirleri arttırıyorsunuz. | Open Subtitles | و تُحتمّ كذلك النجوم الساطعين على اللعب الكرة بالكلية و رفع التقويم و الإيرادات |
Onların müşterilerini çalamazsak yenilerin de gelirleri sayılmazsa ne bok yiyeceğiz biz? | Open Subtitles | حسناً، ان لم نستطيع السرق من عملائهم و عائدات العملاء الجديدة لا تحسب ما يجب علينا فعله بحق الجحيم؟ |
Bir örnekle ifade etmek gerekirse: Tek başına Angola'nın petrol gelirleri yılda 50 milyar doları buluyorken, | TED | فقط لأعطيكم مثالاً واحداً: أنغولا لوحدها تحصل على 50 مليار دولار سنوياً من عائدات النفط. |
Bugünden sonra buranın gelirleri düşer. | Open Subtitles | الإيجارات في هذا المكان يجب أن تنخفض بعد اليوم. |
Zenginlerin vergi iadesi gelirleri %%%3 artarken fakirlerinki %2 azaldı. | Open Subtitles | وفي السنوات الثلاث الماضية ارتفع الدخل الصافي الأغنياء 3 بالمائة بينما تناقص الدخل الصافي للفقراء بنسية اثنان بالمائة.ٍ |
Vergileri iade et, vergileri iade et onları iade, iade et o vergi iadelerini yap, gelirleri raporla kesintileri bul, giderlerin dökümünü çıkar | Open Subtitles | عائدات الضرائب عائدات الضرائب عائدات عائدات عائدات الضرائب تقرير هذا الدخل |
İnsanlara yardım etmek için kaybedilen fırsatları düşünün ve kaybedilen gelirleri de. | Open Subtitles | أقصد أنها الفرصة المثالية لمساعدة الناس و الدخل المفقود |
Televizyon vergilerinin fiyatı gelecek 10 senede gelirleri kendiliğinden ikiye katlayabilecek oranda artacak. | Open Subtitles | تكاليف النقل من المتوقع إرتفاعها ماقد يضاعف الدخل خلال العقد القادم. |
gelirleri kimin yüksekse kapanışta ne alacağına o karar verir. | Open Subtitles | من لديك الدخل الأكثر هو من يحدد من لديه اكثر القضايا للإغلاق |
Henüz toplayamadığımız gelirleri sayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا جمع الإيرادات التي لم نجمعها بعد |
Henüz toplayamadığımız gelirleri sayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا جمع الإيرادات التي لم نجمعها بعد |
Onların müşterilerini çalamazsak yenilerin de gelirleri sayılmazsa ne bok yiyeceğiz biz? | Open Subtitles | حسناً، ان لم نستطيع السرق من عملائهم و عائدات العملاء الجديدة لا تحسب ما يجب علينا فعله بحق الجحيم؟ |
1983'te, Ulusal Basketbol Birleşimi oyuncuları lige ortak eden, bilet gelirleri ve televizyon sözleşmelerinden pay almalarını sağlayan, çığır açıcı bir anlaşma imzaladı. | TED | ففي عام 1983، وقّعت الرابطة الوطنية لكرة السلة اتفاقية مستحدثة تجعل الللاعبين شركاء في الاتحاد، من خلال منحهم الحق في الحصول على حصص من عائدات التذاكر والعقود التلفزيونية. |