"geliyordu" - Traduction Turc en Arabe

    • قادمة
        
    • قادماً
        
    • جاءت
        
    • جائت
        
    • قادما
        
    • آتية
        
    • اتت
        
    • كان يأتي
        
    • قادمين
        
    • آتٍ
        
    • آتياً
        
    • جاء من
        
    • يأتينا
        
    • كان يبدو
        
    • كان عائداً
        
    Ve kadın da hırka giyiyordu, çünkü o sırada tam geceydi ve okyanustan soğuk geliyordu. TED بينما ارتدت هي سترة من الصوف بسبب برودة الجو ليلا كانت البرودة قادمة من المحيط
    Arasıra iş için New York'a geliyordu. Open Subtitles وكانت قادمة إلى نيويورك الى خارج نطاق الوضع الوظيفي.
    Ronny ile birlikte değilim. Bu gece o da geliyordu. Open Subtitles حسناً , أنا لست مع روني هو كان قادماً الليلة
    Tüm bildiklerim kitaplardan geliyordu ve Fransız Devlet Tiyatrosu'ndaki harika bir Fransız aktris hakkında bir kitabı yeni bitirmiştim. Open Subtitles كل معرفتى جاءت من الكتب و كنت قد انتهيت لتوى من قصة عن ممثلة فرنسية لامعة من الكوميدى فرانسيز
    40 yıllık bekleyişin ardından nihayet maceram bana doğru geliyordu. Open Subtitles بعد 4 عقود من الانتظار ، مغامرتي أخيراً جائت لطرق بابي
    - Herif trene doğru geliyordu! Open Subtitles لقد كان الأحمق قادما للصعود , ما الذي تتحدث عنه؟
    söyler misin,benim arabam hangi yönden geliyordu şimdi gitti Open Subtitles قل لي ، من أين كانت سيارتي آتية ؟ لقد ذهبت الآن
    Geç vakitti. Bir buluşmadan geliyordu. Open Subtitles لقد كان موعد متأخر فهى كانت قادمة من نزهة
    Çünkü seninle konuşmak için buraya geliyordu ve ben de tuzağa düşmesini istemedim. Open Subtitles كانت قادمة للتحدث معك وجنبتها الوقوع في كمين
    Evet, atış kesinlikle güney ya da güneybatıdan geliyordu. Open Subtitles نعم، الطلقة بالتأكيد قادمة من الجنوب أو الجنوب الغربي
    Evine seni aramaya gittiğimde onun evinden müzik sesi geliyordu. Open Subtitles لقد سمعت موسيقى قادمة من هناك عندما ذهبت الى منزل العربه من اجل البحث عنكِ
    Barzoon bize geliyordu, Kevin. İfade verecekti. Open Subtitles بارزون كان قادماً يا كيفين كان سيدلي بشهادته
    Üzerimize doğru geliyordu. Aklıma gelen ilk iki kelimeyi söyledim. Open Subtitles لقد كان قادماً باتجاهنا وقد قلت أول كلمتين جاءتا في بالي
    Ben de bize geliyordu öğretti tehdit kendimi koruyabilirim. Open Subtitles كي أحمي نفسي من التهديد الذي قلت لنا أنه قادماً
    Samantha için vekili Ortabatı'dan bir yerden geliyordu, ona ses hediyesini veren bir yabancı. TED في حالة سامانثا، جاءت بديلتها من مكان ما في وسط الغرب، شخص غريب قدم لها هدية الصوت.
    Bütün bilgisi, dünyaya dair sahip olduğu duyusal algıdan geliyordu. TED فقد جاءت معرفته جميعها من تصوره الحسيّ للعالم.
    Sonra döndüm ve adeta süzülerek geliyordu kesinlikle göz kamaştırıcıydı. Open Subtitles ثم التفت للوراء جائت كأنها كانت لا تمشي على الارض كانت جميله جدا
    Gerçekten dindar bir aileden geliyordu. Open Subtitles ممثل, لطيف وكان قادما من عائله متدينه حقا
    Ve SEC'nin araması, kendi komisyonculuk firmasının içinden geliyordu. Open Subtitles وأتت مكالمة من المركز الاقتصادي وكانت آتية من داخل منزل سمسرتهم
    Yadsınamaz bir gerçek şeklini alarak Birlikte Mark'ın aklına geliyordu Open Subtitles اتت سوية في عقلِ مارك لتشكيل حقيقة مستحيلة النكران
    Her hafta buraya sanki günah çıkarmaya gelir gibi geliyordu. Open Subtitles كان يأتي لهنا كل أسبوع مثل و كأنه يذهب للكنيسة للأعتراف
    Asiller geliyordu ve öleceğini sanıyordu. Open Subtitles كان النبلاء قادمين للنيل منّا وظنت أنها كادت تموت حقاً
    Tartışmalar 3.kattan geliyordu. Fakat doğru daireyi bulamadan vuruldu. Open Subtitles الجدال كان آتٍ من الطابق الثالث، لكنه أردي قبل أنّ يصل للشقة المعنية.
    Yukarılardan geliyordu, ancak Güneş'ten değil. Open Subtitles كان آتياً من الأعلى و لكن ليسَ من الشمس.
    Mektup bir çocuktan geliyordu ve bunu okuyan bilim adamı bunu bir eşek şakası sanmıştı. Open Subtitles قد جاء من فتى ريفي والعالم الذي قرأه اعتقد أنه ربما كان مزحة عملية ما
    Çocuklar gibiydi. Pittsburgh'tan para geliyordu. Open Subtitles كان كالطفل، كان لدينا المال الذي يأتينا من بيتسبرغ ...
    İlk başta yumurtalarımı vermek soyut düşündüğümde çok kolay geliyordu fakat, onu görmek... Open Subtitles لقد كان يبدو سهلا تعلمين, التفكير في إعطاء بويضاتي عندما كان الأمر نظريا
    Okuldan eve geliyordu, yola fırladı. Open Subtitles كان عائداً من المدرسة وإنحرف من على الطريق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus