| Benimle gelmeni istedim, çünkü arkadaşlığını istedim. | Open Subtitles | لقد طلبت منكِ المجئ معى لأننى أردت رفقتك |
| Benimle gelmeni istedim, çünkü arkadaşlığını istedim. | Open Subtitles | لقد طلبت منكِ المجئ معى لأننى أردت رفقتك |
| Moralim çok bozuldu, senden gelmeni istedim. | Open Subtitles | إنها ساقطة أصبحت منزعجة، لذا طلبت منك أن تأتي لتأخذني |
| O yüzden buraya gelmeni istedim, Pete. | Open Subtitles | حسنا , لهذا السبب طلبت منك أن تأتي لهنا , (بيت) |
| Benimle buraya gelmeni istedim çünkü sen de ağabeyim gibi cesursun. Bazen kendimi güvende hissettiriyorsun ayrıca. | Open Subtitles | طلبت منك المجيء معي لأنّك جسور كأخي وأحيانًا تشعرني فعليًّا بالأمان. |
| Buraya gelmeni istedim. | Open Subtitles | لقد طلبت منك المجيء إلى هنا. |
| Senin beni bulup, bana gelmeni istedim. | Open Subtitles | أردتك أن تجدينى وتضطرى أن تأتى ألى |
| Ve buraya gelmeni istedim çünkü seninle vedalaşmak istedim. | Open Subtitles | وأردتك أيضا أن تأتى لهنا وأردت أن أقول لك فقط : إلى اللقاء... |
| Senden buraya gelmeni istedim ve sen Sean'ı yolladın. Ne olmuş? | Open Subtitles | طلبت منك أن تأتي هنا (وأرسلت صديقك (شون |
| Ve buraya gelmeni istedim çünkü seninle vedalaşmak istedim. | Open Subtitles | وأردتك أيضا أن تأتى لهنا وأردت أن أقول لك فقط : إلى اللقاء... |
| gelmeni istedim, sen de geldin. Aynı şey. Hayır. | Open Subtitles | ـ لقد طلبتِ منكِ أن تأتى وآتيت. |