"gelmeyeceğini" - Traduction Turc en Arabe

    • لن تأتي
        
    • لن يأتي
        
    • لن تأتى
        
    • لن يحضر
        
    • لن تأتين
        
    • لن يعود
        
    • لن يرجع
        
    • لن يذهب
        
    • لن ترجع
        
    • لن تظهر
        
    • لي أنك لن
        
    • كانت ستأتي
        
    • لن تعود أبداً
        
    • لن تعود للمنزل
        
    • لن تحضري
        
    Bu hafta Gelmeyeceğini söylemiştin, ben de oyunculuk sınıfımla parti yapayım dedim. Open Subtitles قلت أنك لن تأتي هذه العطلة، لذا خططت لحفلة لزملائي بمعهد التمثيل.
    Bunun okyanustan Gelmeyeceğini varsayabiliriz. TED وبوسعنا الإفتراض أن هذه الكمية الإضافية لن تأتي من المحيطات
    Bunu sana kendisi sorsa, buraya hiç Gelmeyeceğini söyledi. Open Subtitles أخبرني بأنك لن تأتي لو طلب منك ذلك بنفسه، ولهذا فضـَّل أن أقوم أنا بإخبارك.
    Gelmeyeceğini anlamadan önce parkın etrafında ne kadar tur attım hiç bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم كم مشيت حول المتنزه قبل أن أدرك بأنه لن يأتي
    Önemli değil, yeter ki uyandıran sen ol, eve Gelmeyeceğini haber veren bir telefon olmasın. Open Subtitles أنا سعيدة لأنك جعلتنى أستيقظ و ليس مكالمه هاتفيه ليقال لى أنك لن تأتى الليلة
    O vampirin Gelmeyeceğini düşünmeye başlıyorum. Open Subtitles بدأت أعتقدت ان مصاص الدماء الخير لن يحضر هذا العرض
    Eee, senin Gelmeyeceğini öğrenince bir bahane uydurup oradan defolup gittim. Open Subtitles عندما سمعت بأنك لن تأتين إختلقت عذراً وخرجت من هناك
    Gelmeyeceğini sanıyordum. Bütün hafta boyunca Gelmeyeceğini düşündüm. Open Subtitles ظننت أنكِ لن تأتي ، طوال الأسبوع و أنا أفكر بهذا
    Buradayken beni görmeye Gelmeyeceğini söylediğini sanıyordum. Open Subtitles خلت أنك قلت أنك لن تأتي لزيارتي طالما أنا هنا
    Şimdi de diğer kızlardan bizimle Cadılar bayramına Gelmeyeceğini duyuyorum. Open Subtitles والآن أسمع من صديقاتكِ أنكِ لن تأتي لحفلة الهالويين
    Benim için Gelmeyeceğini bildiğim için, ben de Lana'yı kandırıp seni aramasını sağladım. Open Subtitles عرفت بأنك لن تأتي لي لذا كان لابد أن أخدع لانا لكي تقوم بندائك
    Amita, yarın kampüse Gelmeyeceğini söyledi ve benim mezuniyet törenimde bir konuşma yapacağını hatırladığından da pek emin değilim. Open Subtitles كلام لأميتا ، تقول بأنك لن تأتي إلى الجامعة غداً ، و لا أدري ، بالتاكيد أنت تتذكر
    Yok, yok, hayır, alınmadım-- Sadece Amita bir süre için okulada Gelmeyeceğini söyledi. Open Subtitles لا لا ، لن يأخذ وقتا ، الموضوع هو أن أميتا قالت بانك قلت أيضا بأنك لن تأتي للجامعة لفترة
    Asla Gelmeyeceğini, umursamadığını söylememiş miydin? Nasılsın? Open Subtitles ألم تقولي أنه لن يأتي هنا أبداً إنه لم يهتم كيف حالك؟
    Sence kızımıza her gece babasının yarın ya da ertesi gün, ya da ondan sonraki gün Gelmeyeceğini ve babasının onu ve beni sevdiğini kim anlatıyordu? Open Subtitles ومن تعتقد أخبر أبنتنا كل ليلة بأن أباها لن يأتي البيت غدا أو بعد غد أو اليوم الذي يليه , ولكنه لايزال يحبها
    Bayım, kimsenin sizi kurtarmaya Gelmeyeceğini bilmek nasıl bir duygu? Open Subtitles سيدي، كيف تشعر حيال أنه لن يأتي أحد لإنقاذك؟
    -Merhaba, hayatım. -Bill! Asla Gelmeyeceğini düşünmüştüm. Open Subtitles -بيل " ، لقد اعتقدت أنك لن تأتى إلى هنا أبداً "
    O sapık küçük kardeşinin Gelmeyeceğini söyle bana. Bilmiyorum. Open Subtitles أخبرني بأنّ شقيقه الصغير المجنون لن يحضر
    Gelmeyeceğini anlayınca ben de ayrıldım ve filme gittim. Open Subtitles توقعت أنك لن تأتين فتركتها وذهبت لمشاهده فلم
    - Evde değildi. Telesekreter, 25'ine kadar geri Gelmeyeceğini söyledi. Open Subtitles المجيب الآلي ذكر أنه لن يعود حتى 25 من الشهر
    Ve eğer ben bir adamın ailesinin yüzüne bakıp, onun eve Gelmeyeceğini, çünkü- Open Subtitles واذا انا نظرت الى عائلة رجل وأخبرتهم انه لن يرجع البيت لأن
    Biri bungee jumpinge Gelmeyeceğini söylediğinden beri, kendimi eğlendirecek şeyler buldum. Open Subtitles وبما أن شخصاً محدداً. لن يذهب للقفز بالحبل معي. فكان لابد أن أجد شيئاً أسلي به نفسي.
    Ben geri geleceğini sanıyordum ama Pop Gelmeyeceğini söyledi. Open Subtitles اعتقدت بانها سترجع ولاكن أبي اخبرني انها لن ترجع
    Tam da en sevdiğim kilit ustası Victoria Dönemi oda hizmetçisinin Gelmeyeceğini düşünürken! Open Subtitles فقط عندما تظن ان جامعة الاقفال الشغالة المفضلة لديك لن تظهر ابدا
    Senin Gelmeyeceğini söyleyip durdu ve sonra annemle Liza-Lu'ya çok iyi davrandı. Open Subtitles ظل يقول لي أنك لن تعود أبداً و ثم كان طيباً مع أمي و مع لايزا لو
    Kızlarının Gelmeyeceğini sanıyorlarmış, şimdi geleceği tutmuş. Open Subtitles لم يعتقدوا بأن ابنتهم كانت ستأتي, وها هي الآن
    Eğer onun, asla Gelmeyeceğini söyleseydin kimse seni bu kadar bile düşünmezdi. Open Subtitles ...لا أعتقد أن أحداً يتوقع منك أن تقول أنها لن تعود أبداً
    Sana, benimle Gelmeyeceğini söylemiştim. Open Subtitles -لقد أخبرتك، ألم أفعل؟ لن تعود للمنزل معي
    Seni de partimize davet ederdim, ama, Gelmeyeceğini biliyorum. Open Subtitles كنت لأدعوك إلى حفلتنا لكنني كنت أعلم أنك لن تحضري

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus