"gelmişlerdi" - Traduction Turc en Arabe

    • أتوا
        
    • جاؤوا
        
    • جاءوا
        
    • جائوا
        
    • أتو
        
    • ولذلك أتى
        
    Oldukça iyiydiler. Viyana'dan gelmişlerdi. Open Subtitles لقد كانوا ماهرون أيضاً لقد أتوا من فيينا
    Ağaçlarda gizlenmiştik, onlar da dosdoğru üzerimize gelmişlerdi. Open Subtitles ،لقد اختبأنا في بعض الأشجار وهم قد أتوا إلينا
    6 Avrupa ülkesinden temsilciler Avrupa Birliği'ni kuracak anlaşmayı imzalamak için Roma'ya gelmişlerdi. TED ممثلون عن ست دول أوروبية جاؤوا إلى روما لتوقيع ميثاق انشاء الإتحاد الأوروبي
    Onlar seni arıyorlardı ve buraya intikam almak için gelmişlerdi. Open Subtitles كانوا يبحثون عنك، لذا جاؤوا إلى هنا للإنتقام.
    Ve ülkenin dört bir yanından gelmişlerdi, çünkü seslerinin duyulmasını istiyorlardı. TED لقد جاءوا من جميع المناطق القريبة والبعيدة، لرغبتهم في توصيل أصواتهم.
    Buraya hikayeyi incelemeye gelmişlerdi. Open Subtitles لقد جائوا ليتاْكدوا من القصص
    büyüdüğüm yer Teksas, Waco'dan arkadaşlarımın olduğu yere -- bir kaçınızın daha önce orayı duyduğunu biliyorum. Beni ziyarete gelmişlerdi, etrafa bakıp şöyle demişlerdi, TED حيث كان يوجد اصدقائي من مدينة واكو في تكساس , حيث نشأت أعلم أن بعضكم سمع بذلك عندما أتو لزيارتي , تطلعوا حولهم
    Size, Waengongi'nin bir oğlu olduğunu söylemeye gelmişlerdi. Open Subtitles لقد أتوا لكي يقولوا لك أن لدى واينغونغي إبن
    O odadaki insanlar senden yardım istemeye gelmişlerdi. Open Subtitles أولئك الناس في تلك الغرفة أتوا هنا طلبًا لمساعدتك
    -Bilardo için gelmişlerdi. Open Subtitles أتوا من أجل البيليارد فحسب بصدق
    -Bilardo için gelmişlerdi. Open Subtitles أتوا من أجل البيليارد فحسب بصدق
    İnsanlar büyükbabamın Liberal Parti'den adaylığını kutlamak üzere bir partide bir araya gelmişlerdi. Open Subtitles ...الناس أتوا ليحتفلوا بترشيح جدَي كمرشَح عن الحزب الليبرالي
    Sanırım, 1932'de gelmişlerdi. Open Subtitles لقد أتوا هنا بالتحديد عام 1932م
    Köşeyi döndüğümde, paylaşılmış hatıralar silsilesi gibi beraberce üzerime gelmişlerdi. Open Subtitles وبينما استدرتُ في الزاوية.. جاؤوا إليّ جيمعاً كموجة من التجارب الحياتيّة المشتركة
    Onlar da itfaiye ve uzun bir merdivenle gelmişlerdi. Open Subtitles جاؤوا بفرقة المطافي والسلالم الطويلة
    Beni dinlemek için kulübe gelmişlerdi. Open Subtitles و جاؤوا للنادي كي يروني . أعزف
    Peki ne için gelmişlerdi? Mal varlığı edinmek için. TED أمر ينذر بالسوء. ولكن لماذا جاءوا إلى هناك؟ للإستحواذ على الأصول.
    Belki buraya şey için gelmişlerdi. Anlarsınız ya... Open Subtitles من المحتمل أنهم جاءوا هنا لسبب ما أتفهمين ما أقصده ؟
    Belki buraya şey için gelmişlerdi. Anlarsınız ya... Open Subtitles من المحتمل أنهم جاءوا هنا لسبب ما أتفهمين ما أقصده ؟
    Buraya ne yapmaya gelmişlerdi? Open Subtitles لماذا جائوا إلى هنا ؟
    Ta o zamanlar, Jacob'ı bulduktan sonra, bütün dostlarımla komşularım güveç ve turtayla gelmişlerdi. Open Subtitles لنعود لـ لحظة العثور على (جاكوب) جميع اصدقائي والجيران جائوا مع الاوعية المقاومة للحرارة
    Kaza olmadan önce buraya beraber gelmişlerdi. Open Subtitles لقد أتو إلى هنا معا قبل الحادثة
    Arkadaşları sıkılmayım diye bana eşlik etmeye gelmişlerdi. Open Subtitles ولذلك أتى أصدقاؤه ليكونوا بصحبتي، حتى لا أشعـر بالملل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus