Farkına varmış yada varmamış olabilirsin, George'un hastalıklı küçük bir planı vardı. | Open Subtitles | سواء كنت تعلمين أو لا، فـ جورج لديه خطة بسيطة مثيرة للشفقة |
Tod ve George'un babası biraz önce aradılar. Seni yarın 3.30 gibi alacaklar. | Open Subtitles | تود و والد جورج اتصل و سوف يأتي ليأخذك الساعة الثالثة و النصف |
George'un nişanlısını mihrapta senin için bıraktığı doğru değil mi? | Open Subtitles | في الواقع,اليس صحيحا ان جورج ترك خطيبته عند المدبح لأجلك؟ |
Neyse, sırf bizimle uğraşmak için Scooter McGreevy George'un yokluğundan yararlanıp Fillmoreluların kasabanın yarısına dava açmasına neden oldu. | Open Subtitles | على اي حال فقط للعبث معنا سكوتر ماغري استغل غياب جورج جعل سكان فيلمور مقاضاة نصف سكان هذه البلدة |
Siyah arabayı gördüğümde korkmuştum Jean olabilirdi, bu yüzden George'un evine gittim. | Open Subtitles | عندما رأيت هذه السيارة السوداء خفت أن يكون جان، ولهذا ذهبت لجورج |
Bu George'un protezi, önümüzdeki hafta bitecek. | TED | هذا جورج. سيتم الانتهاء من ساقه الصناعية الأسبوع القادم. |
Çünkü Alice'in haklı olduğuna dair ihtiyaç duyduğu güveni kendinde bulabilmesi, George'un ona teorisinin yanlışlığına dair bulgular sunamamasıyla mümkün olabilirdi. | TED | فقط لأنه كان غير قادر على إثبات كونها مخطئة، كان جورج قادرا على إعطاء أليس الثقة التي تحتاجها لكي تعلم أنها على حق. |
Şimdi Londra'ya gidin, Parlamento meydanındaki anıtlarda ve David Lloyd George'un anıtında sadece üç sözcük olduğunu göreceksiniz: David Lloyd George. | TED | الآن مايوازي هذا في لندن في ساحة البرلمان وسترى أن نصب ديفيد لويد جورج يتضمن ثلاث كلمات: ديفيد لويد جورج. |
George'un silahını alıp çıkacağım. | Open Subtitles | ماذا يدور بخلدك يا لو ؟ سأحمل مسدس جورج وأخرج إليه |
George'un bir şeyini severim: İngiltere'deki en iyi şaraplara sahip. | Open Subtitles | هناك شيء واحد احبه فى جورج يملك أفضل قبو في إنجلترا |
Kuzenim George'un mesleğinden galiba? | Open Subtitles | هل هو يعمل فى نفس المجال الذى كان يعمب به ابن عمى جورج ؟ |
Üçüncü George'un kayalıklarını bir türlü bulamayan bir yumuşakça olduğu söylenir. | Open Subtitles | قيل ذلك من قبل جورج الثالث. وذلك كان من الرخويات الذين لم يتم العثور على صخرتهم. |
Tanrı'nın, Aziz Michael'ın ve Aziz George'un adına... sana silah taşıma hakkını ve adalet dağıtma gücünü veriyorum. | Open Subtitles | بسم الرب, القديس مايكل و القديس جورج أمنحك الحق لحمل السلاح و القوة لتلبية العدالة |
Sıkıldım, başı boş bu çirkin şehirde dolaşıp,itmekten George'un çirkin res... | Open Subtitles | انا احس بالملل واهيم على وجهى فى مدينه جورج البشعه |
Bu lanet olası şehirde dolaşıp durmaktan ve George'un peşinde çirkin şe... | Open Subtitles | انا احس بالملل واهيم على وجهى فى مدينه جورج البشعه |
George'un bütün yapması gereken, bir telgraf çekip beni serbest bıraktırmak. | Open Subtitles | كل ماعلى جورج فعله هو أن يرسل له برقية وهو سيطلق سراحي. |
O zaman George'un hiç haberi olmaz, ben de tavşanlara bakabilirim. | Open Subtitles | عندها ,"جورج" لن يعرف وسيسعني حينها بأن أربي الأرانب بدون متاعب |
Büyük George, Küçük George'un bir şey görmemesi ve bir şey duymaması hakkında ne düşünecektir? | Open Subtitles | ماذا تعتقد شعور جورج الأب بخصوص جورج الإبن؟ بأنكم لم تريا شيئاً ولم تشمعا شيئاً؟ |
Aranızda birileri George'un Susan'ı öldürdüğünden şüphelendi mi hiç ? | Open Subtitles | هل يعتقد أحدكم أن لربما جورج قد قتل سوزان؟ |
- Ne yapıyorsun? - George'un uyku haplarını hazırlıyorum. - Nesin sen, eczacı mı? | Open Subtitles | اصنع اقراص النوم لجورج ماذا تكونين، صيدلانية؟ |
Phyllis Rumsey, George'un adasını onun sayesinde aldı. | Open Subtitles | ومارلين، انه متمكن حصل الى فيليس رومسي تلك جزيرة الصغيرة الطيفة لجورج |