işte böyleydi, hayatımın ilk günlerinde... özgür iradenin gerçek anlamını öğrendim. | Open Subtitles | لقد كانت ايامي الاولى هكذا تعلمت المعنى الحقيقي للاراده الحره |
O yüzden sizden kurtulmanın bir yolunu bulana dek ayağınızı denk alsanız iyi olur, yoksa eve torbayla gitmenin gerçek anlamını öğrenirsiniz. | Open Subtitles | لذا, إلى حين إيجادي طريقة للتخلص منكما من الأفضل أن تراقبا خطواتكما عدا ذلك ستكتشفان المعنى الحقيقي |
Tabii bu hikayenin gerçek anlamını biliyorsun. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت تعلم المعنى الحقيقي من تلك القصه |
Noel ruhu. Kişilere Noel'in gerçek anlamını göstermek üzere tasarlanmış. | Open Subtitles | روح عيد الميلاد، صممت لإظهار المعنى الحقيقي للعطلة |
Cadı fedakarlığın gerçek anlamını bilseydi Derin Sihir'i farklı algılayabilirdi. | Open Subtitles | الساحرة عرفت المعني الحقيقي من التضحية لكنها لم تعرف معني السحر العميق |
Anlaşılan Noel'in gerçek anlamını unutmuşsun. | Open Subtitles | يبدو بأنك فقدت المعنى الحقيقي لعيد الميلاد |
İnsanlardan Noel'in gerçek anlamını hatırlamalarını ve doğru şeyi yapmalarını istiyorum bir şeyler satın alın. | Open Subtitles | أنا اريد الزبائن أن يتذكرُ المعنى الحقيقي لعيد الميلاد وليقوموا بفعل ما كانوا يفعلونه في العاده شراء الحاجيات |
Çocuklar, Belki de noelin gerçek anlamını açıklamak için Doğru zamandır. | Open Subtitles | يا أطفال، ربما هو الوقت الذي أشرح لكم المعنى الحقيقي لعيد الميلاد. |
Bu kardeşler sadece inancın ve dirilişin getirebileceği barışın gerçek anlamını çok yakında bilecekler | Open Subtitles | هؤلاء الإخوة والأخوات سيعرفون قريبا المعنى الحقيقي للسلام فقط هذا الاعتقاد والإنبعاث يمكن ان يحققه |
..Noel'in gerçek anlamını hatırlamak önemli. | Open Subtitles | من المهم أن نتذكر المعنى الحقيقي ل عيد الميلاد . |
Sonra kışın gerçek anlamını öğrendim. | Open Subtitles | وبعد ذلك عرفت المعنى الحقيقي للشتاء |
Par-ti sözcüğünün gerçek anlamını bilen insanlar bulurum. | Open Subtitles | سأعثر على بعض الأشخاص الذين يعرفون المعنى الحقيقي لكلمة "اللهو" |
Aniden, sizin varlığınızla nihayet sözlerin gerçek anlamını anladım. | Open Subtitles | فجأة، وأنا معك هنا ... ... أخيراً أدركت المعنى الحقيقي لتلك الكلمات |
Bu halk Christmas'ın gerçek anlamını unuttu. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ نَسوا المعنى الحقيقي لعيد الميلادِ. - نعم؟ |
Ve bana, dostluğun ve cesaretin gerçek anlamını öğrettin. | Open Subtitles | وعلمتني المعنى الحقيقي للصداقة والشجاعه |
Ona Noel ruhunun gerçek anlamını ve bir ömür süren bir hizmetin mutluluğunu öğrettiniz. | Open Subtitles | لقد علمته المعنى الحقيقي .... لروح عيد الميلاد ومتعة الخدمه في الحياة... |
Yayımlanmanın ya da yok olmanın gerçek anlamını öğrendin az önce. | Open Subtitles | لقد تعلمت للتو" "المعنى الحقيقي "للنشر أو الفناء" |
Yalnızca sanatçı, sanatının gerçek anlamını bilir. | Open Subtitles | فقط الفنان يعرف المعنى الحقيقي لفنهم |
Ve Noel'in gerçek anlamını bulun. | Open Subtitles | وستعلمون المعنى الحقيقي لعيد الميلاد. |
Aşk kelimesinin gerçek anlamını öğrendi. | Open Subtitles | وماذا علّم؟ المعنى الحقيقي للحب |
Eğer Cadı fedakarlığın gerçek anlamını bilseydi derin büyünün de ne olduğunu da anlardı. | Open Subtitles | الساحرة عرفت المعني الحقيقي من التضحية لكنها لم تعرف معني السحر العميق |