Harika, Fanny, nihayet bir koca seçememiş olmamın gerçek sebebini keşfettin. | Open Subtitles | أحسنت فاني , لقد كشفت السبب الحقيقي لماذا لم أجد زوجاً؟ |
Sizi böylesine erken salıvermemin gerçek sebebini size göstereyim. | Open Subtitles | سأطلعك على السبب الحقيقي الذي جعلني أطلقك |
Hayır. Korkmanın gerçek sebebini biliyor musun? | Open Subtitles | كلا،كلا أتعرفي السبب الحقيقي لماذا أنت خائفة؟ |
Sana dövüşü bırakmasının gerçek sebebini söyledi mi? | Open Subtitles | هل أخبرك بالسبب الحقيقي الذي جعله يترك المصارعة ؟ |
Baban yaptıklarını konuşmak istememenin gerçek sebebini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف السبب الحقيقيّ لعدم رغبتك في الكلام عمّا فعلتَه بأبيك |
Buraya gelmemin gerçek sebebini öğrenmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين ان تعرفي السبب الحقيقي لماذا أنا هنا الليلة؟ |
Burada olmalarının gerçek sebebini biliyorum, Peder, ...ve bunu bilen tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | أنا أعرف السبب الحقيقي لمجيئهم هنا ، أيها الأب و أنا لست الوحيد فى ذلك |
"A" her kimse geçen yaz nasıl o kadar zayıflayabildiğinin gerçek sebebini de söyledi. | Open Subtitles | أيا كانت هذه , لقد دلتني الى الى السبب الحقيقي الذي جعلك تنحفين الصيف المقبل |
Bunu halletmemizi istemesinin gerçek sebebini ortaya koydu. | Open Subtitles | هذا هو السبب الحقيقي وراء طلبه في حل الخلافات |
Mesnetin neden elime geçmesini istemediğinin gerçek sebebini biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف السبب الحقيقي الذي يجعلك لا تريدين أن أحصل على المُرتكز |
Burada oluşunun gerçek sebebini merak ediyorum? | Open Subtitles | يجب عليّ التساؤل، ما السبب الحقيقي وراء كونك هنا؟ |
- Seni görmek güzel değil ve bunu neden yaptığını bilmek istiyorum, gerçek sebebini. | Open Subtitles | كان من اللطيف رؤيتك ، لم يكُن من اللطيف بالنسبة لي رؤيتك وأود معرفة السبب الذي يجعلك تفعل ذلك ، السبب الحقيقي |
Beni bu takıma davet etmenin gerçek sebebini anlıyorum. | Open Subtitles | فهمت السبب الحقيقي لدعوتكِ لي بالإنضمام لهذا الفريق |
Beni bu takıma davet etmenin gerçek sebebini anladım. | Open Subtitles | أفهم السبب الحقيقي لدعوتك إياي لهذا الفريق |
Doğallığın sahte, bu, bildiğim en sinir bozucu sahtekarlık. Portreyi sergilememenin gerçek sebebini anlat. | Open Subtitles | قل لي السبب الحقيقي لعدم عرضك اللوحة |
Çünkü, acıların gerçek sebebini bulmak ve... | Open Subtitles | لأن أرادَ الإكتِشاف السبب الحقيقي مِنْ معاناتنا و... |
Oh, bu çok akıllıcaydı Dr. Freud, istersen benimle neden bir işe girmek istememenin gerçek sebebini konuşalım. | Open Subtitles | ياللذكاء ، د. "فرويد" ، دعينا نتحدث عن السبب الحقيقي لعدم رغبتك بالمتاجرة معي لأنك مهددة من قبلي |
Cevapladın, ama ben gerçek sebebini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | بلي، ولكني اريد معرفة السبب الحقيقي |
Bize, hiçbir şeyi kurmamamızın sebebini, gerçek sebebini söylesene. | Open Subtitles | أخبرهم بالسبب الحقيقي الذي جعلنا لا نعد شي |
Atlantis'ten gönderilmesinin gerçek sebebini Ariadne öğrenirse... | Open Subtitles | لو علمتْ (أريادني) بالسبب الحقيقي ... (وراء تركه ل(أطلانطس |
Aşka şans vermemenin gerçek sebebini... saklamak için böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | تقولين هذا فقط لتخفي السبب الحقيقيّ لرفضك فرصة الحبّ |
Jack, ya normal sesinle konuş, ya da beni bu geziye getirmenin gerçek sebebini anlayacağım. | Open Subtitles | (جاك)، تحدث بصوتكَ الحقيقي، وإلّا سأعلم السبب الحقيقيّ لإصطحابي في هذه النزهة. |