"gerçek zamanlı" - Traduction Turc en Arabe

    • الوقت الحقيقي
        
    • الوقت الفعلي
        
    • في الوقت
        
    • في وقت آني
        
    • وقت حقيقي
        
    • توقيت حقيقي
        
    • بيانات فورية
        
    • البيانات في
        
    • مباشر
        
    • نفس وقت
        
    • وقت آني و
        
    • الصور في نفس
        
    • بالوقت الفعلي
        
    gerçek zamanlı olarak bir ulus yapılan yayına cevap olarak inanılmaz bir şekilde iletişime geçti. TED أمة تنفجر في المحادثات في الوقت الحقيقي ردا على ما يدور في البث.
    Dolayısı ile aslında İsveç ve Tayvan'da ve Rusya ve başka yerde bir virüsü engellediğimizi gerçek zamanlı olarak görebiliyoruz. TED لذا نحن نرى في الوقت الحقيقي اننا قد اوقفنا فيروس في السويد و تايوان و روسيا و اماكن اخرى
    Aslında laboratuvar sistemlerimize web üzerinden tekrar bağlanacak olursak gerçek zamanlı olarak her gün ne kadar virüsü, ne kadar yeni kötü amaçlı yazılım örneğini bulduğumuz konusunda bir fikir edinebilirsiniz. TED في الواقع اذا اتصلت مرة اخرى بانظمة مختبراتنا عن طريق الشبكة يمكننا ان نرى في الوقت الحقيقي فقط فكرة عن كم من الفيروسات كم من امثلة البرامج الخبيثة نجدها كل يوم
    Algoritmaları çözmek için gerçek zamanlı askeri seviyede şifreleme sistemi kullanıyoruz. Open Subtitles نستخدم الرتب العسكرية لبرامج التشفير لفك الحلول الحسابية في الوقت الفعلي.
    Bu iş yerinde kullandığımız şey, gerçek zamanlı çalışıyor. TED هذا ما نستخدمه في الشركة، يعمل هذا في وقت آني.
    Şimdi, gerçek zamanlı göstermek isterim. Ve bunu tüm o hakkında birşeyler yapabildiğimiz hastalıklar için yapıyorum. TED أنا أود أن أعرضها في وقت حقيقي ، الآن . وأنا أريد أن أفعل ذلك مع كل الأمراض التي نستطيع ان نقوم بذلك معها.
    Bunun anlamı, her bir değer gerçek zamanlı eşlenmek için sunuculara otomatik olarak yollanıyor. TED ما يعنيه ذلك هو أنه كل قراءة يمكن أن تنقل أوتوماتيكيا إلى خوادم ليتم تعيينها في الوقت الحقيقي.
    gerçek zamanlı olarak vücudumun çeşitli kısımlarının ne yaptığını algılayabilir. TED يمكنه التعرف على ما هو تقوم به مختلف أعضاء جسدي في الوقت الحقيقي.
    Bu resimleri yaparken, zihnimde tam anlamıyla, gerçek zamanlı bir bulmaca varmış gibi oluyor. TED الآن عندما أصمم هذه الصور، ستكون تماماَ مثل لغز الوقت الحقيقي وهو يدور في ذهني.
    Size göstermem vakit darlığı nedeniyle mümkün değil ama bir tanesi bölgesel blogları gerçek zamanlı olarak tarıyarak bloglarda yer alan ve bahsedilen bu haber ve hikayeleri haritalandırıyor. TED هذا التطبيق الرائع الذي ليس لدي الوقت لأريكم إياه يأخذ مدونات محلية نشطة في الوقت الحقيقي ويرسم خرائط تلك القصص، تلك الإدخالات إلى الأماكن التي يشار إليها في المدونات.
    Henry ve Finn atıkların isabet edebileceği noktalar üzerinde gerçek zamanlı eylemsizlik taraması yapıyor. Open Subtitles هنري وفين يعملان على تحديد الوقت الحقيقي للمسار الذي من الممكن ان يضرب به الحطام
    Bak, atık alanının gerçek zamanlı değerlendirmesini 20 dakikada bir almak için bu görüntüleyiciyi tekrar programladım. Open Subtitles أنظر لقد أعدت برمجة المصور لكي يعطي الوقت الحقيقي التقييمي لحقول الحطام كل 20 دقيقة
    gerçek zamanlı uydu görüntülerini kullanıyorum. Open Subtitles في الوقت الحقيقي باستخدام صور الأقمار الصناعية
    Bakalım gerçek zamanlı zihin okuma yapabilecek miyiz? TED لنرى إن كان بوسعنا قراءة الأفكار في الوقت الفعلي.
    Acil bir durumda stente ihtiyacınız olduğunu düşünün, doktorun standart büyüklükteki bir stenti raftan alması yerine, sizin için, kendi anatominiz için, kendi kanallarınızla tasarlanan, 18 ay sonra kaybolacak özelliklerle acil durum anında gerçek zamanlı olarak basılan bir stente sahip olmak: Gerçekten oyunu değiştirici. TED فكروا لو أنكم تحتاجون دعامة في موقف طارئ، فبدلا من أن يقوم الطبيب بأخة دعامة من على الرف حيث هناك أحجام قياسية فقط، ستحصل على دعامه ممصمة لك، طبقا لتشريح جسدك باستخدام أجزاء من جسدك، الطباعة في المواقف الطارئة في وقت آني و يمكن لهذه الدعامة أن تخرج بعد 18 شهرا فعلا تغيير في قواعد اللعبة.
    Gerçek suçlular, gerçek hayat, gerçek zamanlı! Open Subtitles مجرمين حقيقيين، وحياة حقيقية في وقت حقيقي!
    Olaylar gerçek zamanlı olarak meydana gelmektedir. Open Subtitles تقع الاحداث في توقيت حقيقي
    Denek, sağladığımız verinin gerçek zamanlı borsa verisi olduğunu bilmiyor, aslında hisse alıp satma kararı veriyor. TED هو لا يعرف أن ما نغذيه من بيانات هي بيانات فورية من سوق الأسهم، لكنه يتخذ قرارات بيع وشراء.
    Şu tarafta gerçek zamanlı teknik veriyi görüyorsun. Open Subtitles هنا لدينا الجهاز التكنولوجي لسريان البيانات في الزمن الحقيقي
    Bugün, gerçek zamanlı olarak insan vücudunun içine çok yüksek çözünürlükle bakıyor olmak gerçekten inanılmaz birşey. TED القدرة على رؤية ما بداخل جسم الإنسان بشكل مباشر بدقة عالية أصبحت فعلا شيئا لا يصدق.
    Yeni bir tıbbi teşhis testini üretmek 15 dakikamızı alır ve gerçek zamanlı olarak da göstereceğim ama bazı parçalarını keserek TED نستغرق الأن حوالي 15 دقيقة لإستخراج إختبار تشخيص طبي جديد وسأريكم الأن هذا المثال في نفس وقت حديثنا ولكني قلصتها لثلاث دقائق بإقتطاع بعض الأجزاء منها
    O halde gördüklerini anlayabilen ve bu sayede gerçek zamanlı olarak yüz milyonlarca görüntüyü veritabanlarında arayabilen bilgisayarlar var. TED لذلك أصبح لدينا الأن أجهزة كمبيوتر تستطيع بالفعل فهم ما تراه وبالتالي تستطيع البحث في قواعد بيانات لمئات الملايين من الصور في نفس الوقت.
    Peki, birinin evini, farkedilmeden, gerçek zamanlı olarak görsel ve işitsel olarak gözetleyebilmek için... Open Subtitles حسناً, من اجل مراقبة منزل شخص بالكامل غير مكتشِف تسجيل الفيديو والصوت بالوقت الفعلي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus