Bu akşam gerçekleşecek bir takas. Paranın yarısını kumarhaneden almaya çalışacağız. | Open Subtitles | هناك تبادل سيحدث الليلة نصف الإتفاق معد و آمن في الملهى |
Bu yeni bir olay, ancak gerçekleşecek ve aynı yazılımda olduğu gibi değişiklik getirecek. | TED | هذه آخر المستجدات، ولكن هذا سيحدث وسيتغير هذا مثلما حدث مع البرمجيات |
Ve aslında, gelecek evrim daha hızlı gerçekleşecek, teknolojik zaman periyodunda, doğal seçilim periyodunda değil. | TED | وبالحقيقة أن التطور المستقبلي سيحدث بشكل أسرع، على الجدول الزمني التكنولوجي، ليس على المقياس الزمني الطبيعي. |
Ve bütün bunlar, metaforik kamp ateşinin etrafında gerçekleşecek. | TED | كل هذه الأشياء ستحدث في المخيم المجازي. |
Şimdi, mülkünün üçte birini istiyorum yoksa çingenenin kehaneti hemen gerçekleşecek! | Open Subtitles | والآن أريد ثلث ممتلكاتك أو ستتحقق نبوءة تلك الغجرية قبل الغد |
Kehanet yakında gerçekleşecek. Gerceklesebilmesi icin önce... | Open Subtitles | ستتحقق النبوءة قريبا ً، ولكن قبل أن تتحقق.. |
Belki 50 yıl, belki de 500 yıl sürecek, ancak yine de gerçekleşecek. | TED | ربما يتطلب الأمر 50 أو 500 عام، ولكنه سيحدث بالرغم من ذلك. |
Bu büyümenin çoğu dünyanın en fakir ülkelerindeki kentsel alandarda gerçekleşecek. | TED | معظم هذا التضخم سيحدث في المناطق الحضرية من البلدان الأكثر فقرا في العالم. |
Bayılana kadar koşup, ağırlık kaldırıp kramp girene kadar omuz atınca, hayatında bir ilk gerçekleşecek. | Open Subtitles | بعد ان تجري حتى تقطر العرق سأجعلك ترفع الأوزان سأعالجك حتى تتضخم ذراعيك سيحدث لك شيء لم يحدث مطلقا في حياتك البائسة |
Bizi durdurmayı deneyebilirsin ama bu söylediğim çok yakında gerçekleşecek. | Open Subtitles | لكننى لا اراهن على ذلك فما سيحدث لك قريبا سيمنعك من ذلك |
Değiş-tokuş kampüs kütüphanesinde gerçekleşecek. Sabahları orada çalışıyor. | Open Subtitles | المسح سيحدث عند المكتبة انها تعمل هناك بالصباح |
Elbette gerçekleşecek. Beni kollarına alacaksın, bana sarılacaksın. | Open Subtitles | بالطبع سيحدث ذلك ستقومين بأخذى فى أحضانك .. |
Mücadele etmeyi bırakmalısınız, bayım, çünkü bu gerçekleşecek. | Open Subtitles | يجب عليك أن تكف عن المقاومة سيدي لأن هذا سيحدث |
Bu olay, bu gün yaklaşık 16:00 civarı gerçekleşecek. | Open Subtitles | سيحدث هذا اليوم عند الساعة 4: 00 تـقريبـاً |
Keşke öyle olsaydı, çünkü patlama 14 dakika içinde gerçekleşecek. | Open Subtitles | أتمنى أن تفعلي، لأن ذلك الإنفجار سيحدث بعد 14 دقيقة تقريباً |
Bundan sonra günde üç defa yapacağımız toplantılarımız burada gerçekleşecek. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً, اجتماعاتنا اليومية الثلاثة ستحدث هنا دائما |
Umumi yerde öpüşme bugün gerçekleşecek. | Open Subtitles | حسناً ، سنعود إلى اللحظة التي توقفنا عليها القبلة على مرآى الناس ستحدث اليوم |
Rüzgar ve akıntı gemiyi güneye çevirecek ve kehanetim gerçekleşecek. | Open Subtitles | الرياح والتيارات ستقود السفينه جنوبا ونبؤتى ستتحقق |
Bu gruptaki her kişinin hayali bu sene gerçekleşecek. | Open Subtitles | ولكن جميع أحلام من هم في هذا الفريق سوف تتحقق هذه السنة |
Alabama'nın Jane Austen'i olma hayalin gerçekleşecek. | Open Subtitles | حلمك بأن تكونى جان أوستن بألباما سوف يتحقق |
Anlaşma Begum köprüsünün yakınındaki Begum parkı'nda gerçekleşecek. | Open Subtitles | هناك حديقة بيقم قرب جسر بيقم،, الصفقه ستتم هناك. |
# gerçekleşecek isteğim, ışığa inandığım müddetçe # | Open Subtitles | {\bord0.3\shad0\1aHFF\blur8\\b1\\cH2B2E2D}فأنا أستطيع الشعور به مثلما يغمرني الإيمان بالنور على الدّوام |
Gerçek tören bu cumartesi, büyük zorluklarla elde ettiğiniz diplomalarınızı almadan önce öğlen gerçekleşecek. | Open Subtitles | حفل الفعلي ستجري هذا السبت في عز الظهيرة. قبل توزيع الشهادات الخاصة بك بشق الانفس... |
Birmanyalı yetkillilerin açıklamalarına göre seçimler Mayıs ayında gerçekleşecek. | Open Subtitles | السلطات البورمية أعلنت أخيراً أن الإنتخابات ستقام في (مايو). |
herkesin hayali buydu. Hep önümüzdeki 20 yılda gerçekleşecek hayallerden bir tanesi gibi. | TED | كان هذا الحلم يبدو مثل أحد الأحلام التي تبدو دائماً أنها ستتحقّق في العشرين سنة القادمة. |